~
Kuyunun içi geçmişin cesetleriyle dolu küçük kız, orada senin de cesedin var. Orada çocukluğun da var.İlk kimi kurtaracaksın?
Bil ki; kimi kurtarırsan diğerini kaybedeceksin.
Öylece durma, birinin seni o sessiz karanlığında bulup kurtarmasını bekleme.
Kimse gelip seni kurtarmayacak, arkana dön ve bak.
Bak da gör, herkesin eli belinde, seni kuyuya itmek için son gözyaşını bekliyorlar.
O gözyaşı denizini kuruttuğunu bilmiyorlar.
Sen bir okyanus ötedeyken onlar seni kuyuda sanıyorlar.
~
cesetlerin dansı
"Bir," diye bağırdığında Su Ah hoca Jungkook bana iyice yaklaştı. "Kuş pozisyonuna geç, sen şu an aşkın için kanat çırpıyorsun unutma.."
Bir hafta olmuştu ve ikimizde bir haftadır dans dışında birbirimizle konuşmamıştık. Şimdi iki yabancı gibiydik. Jungkook bugün olduğu gibi sadece dans ediyor ve üstünü değiştirip çıkıyordu. Normal olan buydu, olması gereken buydu.
Jungkook'un heybetli vücudu önümde bir kuş gibi durduğunda düşüncelerim bir yaprak misali uçup gitti.
Benim buradaki sahnem sadece onu beklemekti. Saniyeler saatler gibi geçerken o asla bana bakmıyordu, bu eziyetimi daha da katlanılmaz kılıyordu.
"Tekrar bir ve şimdi iki.." deyince Jungkook bulunduğu pozisyondan çıkıp bana doğru zarafetle geldi. Tam karşımda durduğunda ben yerden ona bakıyordum.
"Jungkook Lisa'yı yerden kaldırıp döndür ve Lisa ölüm pozisyonuna girdiğin sahne tam burası. Aşkın için savaştın ve öldün unutma!" Hocanın kısık sesi kulaklarımı doldurmaya devam ederken odaklanmaya çalıştım. Odaklanıp partnerimi unutmam gerekiyordu. Tek başımaydım ben, onun varlığını unutabilirdim. Jungkook'un sıcak elleri belimi bulduğunda içimi bir ürperti kapladı, derin bir nefes alıp hareketin devamını yapabilmesi için bedenimi gevşetip beklediğimde belimi tutan elleri sıkılaştı. Bedenimi ona bırakıp arkaya doğru yattığımda o da bana doğru eğildi, parmakları gitgide daha da derine batıyordu sanki, elleri fütursuzca bedenimde hareket etmeye devam ederken ben bedenimi yay gibi uzattım ve sağ ayağımı arkaya doğru kırıp ellerimi beline sardım, bu hareketimden sonra Jungkook'un gözleri bana değmişti. Koreografide olmayan bir hareket yaptığım için bana bakması çok normaldi, peki kalbim neden bu kadar hızlı atıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
reward me with death ❧liskook
Teen Fiction"Şimdi söyle bana." dedi. Sesini dışardakiler duymasın diye fısıldayarak konuşmuştu. "Benimle bu kapıdan çıkacak mısın yoksa sadece ikimizin bildiği bu gizli oyuna devam mı edeceğiz?" liskook, alternatif evren.