Amy Mia Snape

evlilik

A M Y (5.bölüm devamı gibi)
Remus'un kucağına kıvrılmış,yanan şömineden çıkan cızırtıları dinlerken geçen haftayı düşünüyordum.James'den ölesiye nefret eden,lanetler atan Lily, evlilik teklifine olumlu cevap vermiş, James'in boynuna atlamıştı.

"Ne düşünüyorsun sevgilim?" Remus'un uykulu (ağağağa)sesi beni uyandırdı rüya aleminden "Lily ve James'i düşünüyorum.Onlar çok yakışıyor."

"Biz yakışmıyor muyuz?"

"Bizden sonra en çok yakışan çift,bebeğim." bu sözcükleri fısıldadıktan sonra yanağına bir öpücük bıraktım.

Kolları beni daha sıkı sardı,elimi onun göğüsüne koydum, kalbini dinledim bir süre.Baykuşun cama çarpma sesine kadar..

Başımı hızla arkamızdaki cama çevirdim.Lily'nin baykuşu Euthoria gagasını cama vururken bize resmen "ayağıma bakın salaklar" gibi ayağını uzatıyordu.

Camı benden hızlı davranan Remus açmıştı.Nazik hareketlerle baykuşun ayağına dolanmış zarfı aldı.Zarfı yırtmış,okumaya başlamıştı baykuş kurşuni gökyüzüne doğru uçarken.

" 'Sevgili Amy ve Remus çifti:

Biz hayatlarımızı birleştirmeye sizin evde yemin ettik ve sizinde bu kutlu günü görmenizi,Remus'un sağdıç ve Amy'nin nedime  olmasını canı gönülden isteriz.15 Ağustos saatler 21.15'i gösterdiği zaman Ramus Oliue Uirentus kır düğün salonunda sizleri görmeyi çok isteriz.

(Not:10 Ağustos'ta Godric's Hallow'da buluşabilir miyiz?) Lily Evans ve James Potter"

"Sağdıç olmak mı?" diye sordum kıkırdayarak hala kağıdı inceleyen Remus'a.Gülümsedi,sıkı sıkı sarıldı bana,nefessiz bırakana kadar. "Remmy,sakin!" Remus geri çekildi.Söyleyeceklerini hazırlamak için yukarı çıktı.

—

Takvim yaprakları 10 Ağustos'u gösterdiğinde Godric Hallow'da duvara yaslanmış Lily'i ve sevgili eş adayı James'i bekliyorduk,eski bir dostla.Çift gelidiğinde Remus'u Sirius ve James ile gönderirken ben ise Lily'nin isteği üzerine yürüyerek gitmiştik muggle caddelerinden birine.

Koltukta oturmuş gelinliğini giyen Lily'i bekliyordum.Anlattığına göre elbisesi bej renginde,sade ve askılıydı.Bugün mutlu olmadığını sezebiliyorum.Kardeşi Petunia ile gelmek isterdi,onun için üzülüyor ama göstermemeye çalışıyordum.

Geldi,etrafında döndü.Gerçekten çok yakışmıştı,ağzım açık her detayı inceliyordum.Kızıl renkli saçları omuzlarından aşağı dökülüyor,saçlarının rengi elbisesini tamamlıyor,elbisenin onun kaderi olduğu apaçık belli oluyordu.

"Olmuş mu?"

"Ne demek 'Olmuş mu?' Mükemmel olmuş Zambak!Elbise kaderin olmalı!"

Güldü.Gülünce çıkan gamzesi gün ışığına çıktı.Gerçekten kız büyüleyiciydi. 'İyi ki James ile evlenecek.' diye bir düşünce geçti aklımdan.Elbiseyi çıkardı,parasını ödedi(tabii ki galleonları sterline çevirmişti)ve çıktı o yoğun İngiltere sokaklarına.Buranın havası bile farklı.

"Şimdi nedimeye elbise bakmakta." diyip beni hayal aleminden kurtardı. "O ne demek Lily'cim? Ben değil sen evleniyorsun." güldü,göz kırptı ve beni çekiştirerek başka bir gelinlikçiye soktu.Ellerini bir süre elbiselerin arasında gezdirdi,birini çıkardı,sürükleyerek beni giyinme odasına soktu.

Pes doğrusu! Bu kızın her şeyi mi güzel olur? Verdiği elbise kolları tüllü,siyah ve düz etekli bir elbise uzatmıştı bana.Hemen giydim tabi,bütün vücudumu sardı.Çıktığımda Lily gülümsedi; "Çok güzel olmuşsun Mia" dedi,gülümseyerek karşılık verdim ona.Üstümdekilerin parasını ödedikten sonra beni bir ara sokağa götürdü,asasını çıkardı.