Amy Mia Snape

ruh emici

Kompartmanda 4 kişi vardı.Amy,pencere kenarına oturmuş Remus'un omuzuna yaslanmış uyuyordu.Kızlardan Luna annesinin parmağındaki ay şeklinde kesilmiş pırlantaya bakıyordu(Remus bunu yapmak için 1 ay harcamıştır.Lily ve James'in düğününde,dans ederlerken evlenme teklifi etmiştir)Lily ise kuzeninin kucağında yatıyor,gözleri tavana dikikti.

Kapı aniden açıldı.İçeriye üç kişi girdi,biri leylek bacaklı çilden geçilmeyen yüzü ve havuç rengi saçları vardı.Diğeri çok kabarık saçlı,tavşan dişi gibi uzun iki ön dişi vardı.Diğeri ise aynı boylarda,yeşil Zümrüt gözlü, siyah dağınık saçlı ve alnının tam ortasında şimşek biçimli bir yara izi vardı...

"Sen Harry Potter'sın!"

Bağıran başını kapı açılınca tavandan yeni gelen kişilere bakmak için doğrulmuş Lily'di.Dalmış olan Luna kuzenin sesi ile sıçradı. "Neden hep böyle" diye mırıldandı siyah saçlı çocuk.3'ü birden Lily ve Luna'nın karşısına oturdular.Çilli olan turuncu kafa "Şeey merhaba,ben Ronald Weasley,siz?"

"Ben Selenophie Luna Lupin."

 "Ahtena Lily." diyerek kısaca kendilerinden bahsettiler.Hermione elini uzattı "Hermione Granger.Ahtena,soy adın mı Lily?" Kuzenler birbirine baktı.Lily dudağını dişleyerek konuştu. "Snape.Soy adım Snape." Bir Nidalar yükseldi ki anlatılmaz yaşanır. "O huysuz nasıl bu kadar kibar birinin babası olabilir?" Dedi ron gülerek.Ama sonra hemen durdu,Yanlarında oturan yetişkinleri şimdi farketmiş gibiydi. "Onlar kim?" Luna gülümsedi. "Remus Lupin Ve Amy Lupin.Bu yılki Karanlık Sanatlara Karşı Savunma öğretmenlerimiz."

Yolculuğun geri kalanında Lily ve Harry yer değiştirdiler.Harry,Luna'ya quidditch anlatmaya koyulmuştu.Lily ve Hermione olasılıklar hakkında konuşuyordu.Ron ise sessizce şarkı mırıldanırken bir yandan da tüyleri seyrekleşen bir parmağını 'diğer kanalizasyon fareleri ile dövüşürken' kaybeden faresi Scabbers'la ilgileniyordu.

Tren son hız ilerliyordu.Hilal şekilini almış olan ay pencereden içeri sızıyordu.Amy ve remus hala uyuyordu.Hermione,ron ve lily uyuyakalmışlardı.Harry ile Luna ise geçen yılki quidditch maçlarını yorumluyorlardı.Harry tam geçen yılki ravenclaw stratejisini açıklıyordu ki bir anda her yer soğumaya başladı.Bu britanya soğuğu değildi,içteki bir şeyin donma hissi gibiydi.

"Klima mı bozuldu acaba?" dedi ayağa kalkarken.Luna kafasını hayır anlamında salladı. "Eğer burda bir şey olduysa bütün tr...AYY!" dedi trenin sallanması ötürü karşıdaki koltuğa yapışmadan önce.Dudağı kanıyordu.Artık nefes verdiğinizde buz gibi olmaya başlamıştı.

Harry'nin kolunu tuttu.Harry kızarırken konuştu "an-profesör Amy'i uyandırsak mı?" "Gerek yok,şimdi görürüz." dedi kapıya yönelirken.Bir anda tren sağ sola sallandı ve Harry yere düştü.Luna bir şey diyemeyecek kadar korkmuştu,sıkı sıkı annesinin kolunu tutuyordu. Ayağa kalktı, kapıyı açmaya yeltendi ama kapı başka birisi tarafından açıldı daha doğrusu "bir şey tarafından" bu his diğer üç çocuğun uyanmasına sebebiyet verdi

Soğukluk dalgalar halinde yayılırken uyanık olan iki çocuk şoka girdi.Luna sonunda annesini çimdikledi.Annesi uyanınca en büyük korkusunu gördü,eşini dürttü ve aynı anda eşi ile birlikte expecto patronum yaptılar.

Asaların ucundan çıkan 2 kurt birleşmeden,ruh emiciyi toz bulutu olmadan önce Harry'nin içinde ne neşe bıraktı ne mutluluk...

...

Gözlerini açtığında karşısında 4 kişi gördü.Remus çantasından bir şeyler almaya çalışıyordu.Amy Harry'nin yanına çökmüş,onu sarsıyordu. "Uyandı." dedi titreyen bir sesle.Harry doğrulunca gülümsedi.Sanki bu sıcak gülümsemeyi tanıyordu... "İyi misin,Potter?" dedi gülümseyerek.Başını sağ sola sallayınca konuşmaya devam etti. "Anlıyorum,şoka girmen normal.Ah teşekkürler bay lupin,al bakalım." 

"Ye,zehirli değil.Sadece çikolata" diyerek eşinin cümlesini tamamladı,herkese çikolata dağıtırken.Eşinin vermiş oldu çikolatayı yiyen Amy'e sordu zümrüt gözlü çocuk

"O neydi?"

"Azkaban'ın muhafızları ve iğrençler.Varlık sınıfına girmemesi lazım ama devamını anlatmayacağım.Zaten derslerimizde göreceğiz." sıcacık gülümsedi. "Sizin kızınız varsaydığım kişi nerde?" diye sorunca cevap vermedi. "Bizim kendi kompartmanımıza gidip hazırlanmamız gerek,değil mi bayan Lupin?" dedi eşine elini uzatırken

"Evet,evet.Gitmemiz lazım.Görüşürüz çocuklar." diyip hızlıca çıktılar.Ama çocuklar Amy çıkarken ağladığını duydular.Hayal değildi

**
1.sınıf öğrencilerinin seçme işlemi bitmiş ve Dumbledore'un 11 yaşındaki çocuklara uyarısını anlatmıştı.Minerva kadehine vurup bu sesten oluşmuş dalgayı durdurdu.Dumbledore mavi gözleri ile etrafa baktı.Ve konuşmaya başladı

"Sevgili çocuklarım.Size bazı şeyler söylemem gerek.ilk önce iyiden başlayalım.Bu yılki öğretmen kadromuz birazcık değişmiş bulunmaktadır.İlk önce antik rünler öğretmeniniz bayan kerr maalesef aramızdan ayrıldı.Bu yüzden yerine bayan Rosaline geldi.Hayırlı olsun,Profesör Rosaline."

Alkışlar bitince konuşmaya devam etti. "Karanlık sanatlara karşı savunma öğretmeniniz maalesef aklını yitirdiği için size iki öğretmen getirdik! İyi şanslar,profesörler!"

Alkışların sesi yükseldi. "Şimdi başka bir konu hakkında konuşmamız lazım.Biliyorsunuz ki büyük bir suç yüzünden Azkaban'a atılan" güçlükle yutkundu. "Sirius Black firar etti.Bu yüzden Bakanımız" sesindeki alay duymaya değerdi "çok önemli 'önlemler' aldı.Ruh emiciler okulun 4 yanında dolaşacak.Maalesef onları bir tür görünmezlik büyüsü ile kandırmanız mümkün değil."

"Mutluluk her andadır.Yeter ki ışığı açmayı unutmayın." dedi ve yemekler belirdi masalarda.Hermione'nin sesi Harry'nin kulaklarında çınladı. "İki öğretmen.Ne kadar güzel ya,yeni öğretmenlerden Amy var ya,o sirius Black'i yakaladığı için 2.sınıf Merlin nişanı almış!"

"Ya,ne demezsin,Luna peki siz nerdeydiniz? O yaratık geldiğinde yanımdaydın,sonra yoktun."
Gryfindor renklerindeki kravatını açan Luna'ya sordu Harry. "Annem beni teyzemin yanına yolladı.Orada durduk."

"Teyze?"

"Buradaki öğretmenlerden biri benim teyzem oluyor." daha devam etmemek için sustu.Yemek yemeye başladılar.

—

Koşuyorlardı,nasıl unutmuşlardı! Öyle koyu bir sohbete kapılmışlardı ki,Karanlık sanatlara karşı savunma dersini unutmuşlardı. "Hep senin yüzünden ron!" diye bağırdı Luna aşağı inen merdivenlere yetişmeye çalışırken. "Benim ne suçum var ya! Bir kere gerçekten çok merak uyandırıcı değil miydi?!"

Üstleri başları fena halde dağınıktı.Hep düzenli duran çocukların kıyafetleri kırış kırış,kravatları bağlanmamıştı.Sonunda 3007 basamak inip karanlık sanatlara karşı savunma dersinin verildiği kapıdan küt diye daldılar.Neyse ki profesörler ortalıkta görünmüyordu...Yada görünüyorlar mıydı?

Tahtada BÖCÜRTLER yazıyordu.Altında ise maddeler vardı.4 çocuk etrafa baktı,ama öğretmen yoktu.Bir anda arkalarında bir nefes sesi duydular,arkalarını dönünce korkuyla sıçradılar,Amy tam arkalarındaydı.Remus ise sanki onlar yokmuş gibi maddeleri okuyordu

"Hayalbozan büyüsü mü yaptınız,efendim?" dedi Hermione korkuyla. "Tam üstüne bastın.Derse 10 dakika geç geldiniz,size nasıl bir ceza ayarlıyım? Bir de ilk dersten.Gerçekten mi? Biz bile en az bir saat öncesinde dersliklerimizde oluyorduk.Gryfindor'dan her veled için 20 puan mı desem,10 puan mı? Tamam,buldum.Bu akşam cezaya kalacaksınız." Asasını salladı ve çocuklar kendilerini sıralarında buldular.

...

Ders bitmiş,herkes öğretmenlerin ne kadar iyi olduklarını anlatıyorlardı. 4 çocuk öğretmenler masasasının önünde duruyordu.Amy bacak bacak üstüne atmıştı.Ciddi bir yüz ifadesi vardı ama sesi en şefkatli şekilde çıktı.

"Evet,Hermione Granger,Ronald Weasley,Harry Potter ve Sophie Lupin." dedi parmaklarını masaya vururken. "Ne yaptığınızın farkında mısınız?" Onaylayan sesler,kafa sallamaları görünce yüz ifadesi yumuşadı. "İşte böyle...benim gerçekten size ceza vereceğimi mi sandınız? Neyse.Cezanız geç kaldığınız için kaçırdığınız böcürtler hakkında yazı yazmak.Uzunluğu tamamen size bağlı.İsterseniz bana dersten sonra da anlatabilirsiniz.Neyse siz üçünüz dışarı,Sophie sen ise ofisime." Ron,arkadaşlarının kendisi yüzünden derse geç kalıp ceza almalarından kendini sorumlu tutarak dışarı çıktı.Harry sophie'ye şans diledi ve çıktı