0.5 🍁

1.1K 74 15
                                    

Merhaba. Ilk defa birinci kişi bakış açısını kullandım bu bölümde. Bence  daha güzel oldu gibi. Geçen bölümlerdeki yorumlariniz için de teşekkür ederim. Beni çok mutlu ettiler.

Asiye

Tahtadaki yazıları hızlı bir şekilde not almaya çalışırken çalan zille sınıf birden ayaklanmıştı. Önümden geçenlerle kimi zaman görüş açım kapansa da işimi bitirmeden kalkmayacaktım. Iki üç dakika sonra sınıf tamamen boşaldığında tepemde dikilen gölgeyle irkildim. Kafamı sağa çevirdiğimde ellerini cebine sokmuş, beni izleyen Doruk ile karşılaştım.

" Noldu?" diye sordum sadece, son satırı da yazarken.

" Gitmiyor muyuz?" dedi Doruk boğazını temizledikten sonra.

Neyden bahsettiğini anlayamamıştım. Defterimi çantama yerleştirirken çatık kaşlarımla ona döndüm tekrardan.

" Nereye?"

Yönelttiğim soruya karşı gözlerini devirirken yanıtladı beni.

" Hani sizde ödev yapacaktık?"

O anlık unutmuştum bunu. Doruk'a bir şey demeden çantamı sırtıma alıp sıramdan kalktım. Onun önünden sınıftan çıkarken koridorda onun bana yetişmesini bekledim.

" Hemen mi geleceksin?"

Soruma karşılık alayla güldü Doruk, kafasını iki yana sallarken.

" Ne istiyorsun? Gelmeyeyim mi? Bir kafede yapalım madem..."

" Hayır, öyle demek istemedim." diye kafamı hızla iki yana salladım. " Gel tabi. Bu hafta biraz meşgulum. Küçük kardeşimi de evde tek bırakamayacağımı söylemiştim."

" Rahatsız oldun sandım, sen öyle konuşunca." dedi Doruk omuz silkip.

" Yok, hayır." dedim ona dönmeden.

Bahçeye çıktığımızda az ilerideki Ömer ve Oğulcangördüm. Doruk'a biraz beklemesini söyleyip onların yanına gittim.

" Ömer? Siz gitmediniz mi?"

Ömer ve Oğulcan bugün çıkışı abimle birlikte bir ek işe gideceklerdi. Oğulcan'ın çalışmaya bizim kadar ihtiyacı olmasa da bizimkilerden ayrılmak istemiyordu.

" Abimi bekliyoruz. Çıkacağız birazdan da..."

Ömer yarıda bıraktığı cümlesinin ardından bakışlarını ötede beni bekleyen Doruk'a çevirdi. Memnuniyetsiz bir tavırla onu süzüyordu.

Gönül 🍁Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin