hayali sahneler AzKar

AzKar Part 1

İyi okumalar

3 yıl sonra ilk defa onu göreceğim ona karşı her ne kadar hiçbir şey hissetmiyorum desem de onu görmeden buna anlayamam Hayat onu çok değiştirmiş benim tanıdığım kadın değil hoş bundan önce tanıdım mı onu da bilmiyorum Çünkü benim tanıdığım kadın hiç kimseye zarar veremez Ben şimdi ona karşı ne hissedeceğimi de bilmiyorum ona karşı çok öfkeliyim Evet hatta onu gördüğümde o gün aklıma gelecek Onu da biliyorum kardeşlerim az kalsın ölüyorlar the onun yüzünden Ben bütün bunları düşünürken odanın kapısı açıldı ve Yılmaz içeriye girdi"
Yılmaz: abi hazırız gitmek için ama sen istersen gelme ben halledebilirim
Azer: yok koçum ben de geliyorum
Yılmaz: Abi O da orada Emin misin
Azer: eminim "Yılmaz'la Birlikte yola çıktık Çok geçmeden depoda olduk ve arka taraftan girdim içeriye adamları karşısına almış ve onlarla konuşuyordu Ben de onu dinlemeye başladım ilk önce"
Hasan: amca günaşırı 2 kamyon demişti Biz de günaşırı 2 kamyon çıkardık bu kadar parayı ancak bu kadar iş oluyor sizde daha iyi bilirsiniz ki bu masraflı bir iş Ha biz işimizi seve seve büyütmek isteriz O yüzden sizi buraya çağırdık ki pazarlık yapalım diye şöyle küçük bir 25 lik artış olsa 3 kamyonu hemen devreye sokarız yine günaşırı da mallarda tıkır tıkır Sağsalim yerine ulaşır Bizim de Elimizden gelen bu kadar Siz ne diyorsunuz
Karaca: Hayır
Hasan: ama
Karaca: Hayır dedim
Hasan: şimdi bu bir 25'lik Artış çok büyük bir rakam değil bence abartıyorsunuz
Karaca: siz bana işimi mi öğretiyorsunuz karşınızda kim var sanıyorsunuz yüzden 25 demek 2 milyon demek Ben Sizin elinize 2 milyon sayacağıma 3 kamyon değil 3 tır çıkartırım o parayla yola ya bu paraya bu işi yapmaya devam edersiniz ya da evinizde oturup çekirdek çitlersiniz Beyler siz biz varsak varsınız bu piyasada yoksak yoksunuz ona göre verin kararınızı "Karaca ayağa kalkmış gidecekken Ben ona seslendim"
Azer: orada bir dur Karaca koçovalı "Karaca arkasını dönüp bana bakar hala çok güzeldi ve saçlarını kestirmişti ve kısa saçta onu çok yakışıyordu farkettim inanmıyordu benim hayatta olduğumu Ama daha sonra sesini tekrar duydum"
Karaca: sen
Azer: nereye gidiyorsun bizimle konuşmadan "Yazardan Karaca ağzındaki Kelimeler düzgün çıksın diye önce bir derin nefes alır ve daha sonra konuşur"
Karaca: Ben konuşacaklarımı konuştum şimdi gidiyorum
Azer: Ama benimle konuşmadın
Karaca: senin sorunun geç kaldın O yüzden arkadaşlardan öğrenirsin
Azer: ama
Karaca: Hadi eyvallah "Karaca oradan kaçar gibi çıkar ve hemen arabasına gider arabasını geçmeden önce celasun ve Meke Karaca'nın o halini görünce konuşurlar"
Meke: Karaca iyi misin
Karaca: iyiyim Hadi gidelim buradan
Celasun: Karaca Ne oldu yüzün bembeyaz olmuş
Karaca: Yok bir şey Hadi gidelim
Celasun: içerde Bir sıkıntı mı çıktı
Karaca: son kez söylüyorum Hadi gidelim "Karaca daha fazla konuşmaz ve arabaya geçer Diğerleri de ne oldun anlamazlar ve arabaya geçerler yola çıktıktan bir 10 dakika sonra önlerini bir ağaç Keser"
Meke: Karaca Sen arabada kal biz bir bakalım "Karaca Meke'nin bu dediğini gözlerini devirdi ve arabadan iner"
Celasun: Meke Hadi gel şuna bir el at da kaldıralım burdan
Meke: Tamam hadi
Karaca: bırakın arabaya geçin başka yoldan gideriz Hadi
Celasun: Karaca sadece bir ağaç 2 dakika bekle
Karaca: size bırakın dedim başka yoldan gideriz Hadi uzatmayın
Meke: Karaca celasun haklı bekle
Karaca: Beyler arabaya hemen
Celasun: Karaca ne oluyor "Karaca onlara tuzak kurduklarını anlar O yüzden gitmek ister ama diğerleri bunu bilmediği için geç kalırlar ve Karaca ağzını açıp celasuna bir şeyler söylemek üzereyken silahlar Patlamaya başlar celasun hemen karaca'yı korumaya gider Karaca'da belinden silahı çıkartıp adamlara sıkmaya başlar diğerleri ile birlikte aynı şekilde ama adamlar çok kalabalıktı ve karacaların mermileri bitmek üzereydi tam biri karaca'yı Hedef Alıp sıkacak ken o adamın kafasına Balta gelir Karaca arkasını dönüp onlara kimin yardım ettiğini bakar ve karşısında sevdiği adamı görür çatışma yaklaşık 5 dakika daha sürer ama daha sonra biter ve karaca'ya tuzak Kuran herkes ölür Azer hemen Karaca'nın yanına gelir ve ona bakar"
Azer: iyi misin
Karaca: İyiyim sen
Meke: yok artık bu ne
Celasun: Hassiktir "celasun kısık bir sesle söyler ama Meke Duyar onu
Meke: celasun! "celasun hemen Karaca'nın yanına gider ve onun kolunu tutar Azer de bunları görür daha çok sinirlenir Karaca Azerin sinirlendiğini görür ve kolunun celasun'un kolundan çeker celasun da bu durumu fark edip konuşur"
Celasun: iyi misin
Karaca: Ben iyiyim Siz iyi misiniz
Meke: iyiyiz Karaca iyiyiz Yalnız benim kafam karıştı Karaca "Meke kafasıyla Azer işaret eder Karaca da hemen anlar"
Karaca: niye yardım ettin
Azer: etmese miydim
Karaca: Sen benim neyi kastettiğimi çok iyi anladın
Azer: bilmiyorum
Karaca: Bunca yıl sonra niye karşıma çıktın peki bunu bildiğini düşünüyorum
Azer: senin karşına çıkmadım senin yaptığın işte ben de varım hatırlatırım
Karaca: o zaman bunca yıl neredeydin niye hiç karşıma çıkmadın
Azer: Çünkü Adana'daydım Ayrıca Dur bir dakika ben sana niye hesap veriyorum canım istedi çıktım oldu mu
Karaca: beni deli etme niye karşıma çıktın senin bir planın olmasa benim karşıma çıkmazdın seni çok iyi tanıyorum
Azer: yanlış tanımışsın o zaman Tıpkı benim gibi Çünkü ben de seni tanıdığımı zannediyordum ama tanımamışım
Karaca: öyle olsun Nasılsa yakında ortaya çıkar planın Her neyse
Azer: bir planım yok koçovalı
Karaca: İyi o zaman Kurtuluş
Yılmaz: abi yenge bir sakin olun konuşacağınız çok şey var
Azer: Yılmaz!
Karaca: yenge değil Yılmaz Bu arada Yılmaz seni gördüğüme Gerçekten sevindim
Yılmaz: Ben de seni gördüğüme sevindim yenge
Azer: Karaca Yılmaz haklı konuşacak çok şey var
Karaca: benim açımdan Konuşacak hiçbir şey yok Azer Kurtuluş
Azer: var Karaca
Karaca: yok dedim ben gidiyorum "Azer Karaca'nın kolunu tutar bu bile Karaca'yı heyecanlandırır celasun hemen Azerin elini tutar ve iter"
Celasun: yavaş gel Azer Kurtuluş
Azer: lan geçen sefer seni öldürmedim bu sefer öldürürüm çekil önümden
Celasun: Sen kimsin lan Karaca'nın kolunu tutuyorsun
Azer: Ben onun kocasıyım Asıl sen kimsin lan
Karaca: yeter celasun sen de karışma bu ben ve Azerin arasında hiçbiriniz karışmayacak
Celasun: ama Karaca
Karaca: karışmayın size dedim meke
Meke: celasun kardeşim Gel buraya Sakin Ol
Celasun: olmaz Meke bi daha aynı şeyler olmaz
Azer: sana ne oluyor lan
Celasun: Karaca Bak yine zarar verecek sana
Azer: lan seni döve döve aptal ederim
Celasun: uzaktan konuşmak kolaydır Azer Kurtuluş gel buraya adamsan "Azer celasun'un bu dediğinden sonra Hemen onun üstüne atlar ve ona peş peşe yumruk atmaya başlar hiç kimse durduramaz en sonunda Karaca müdahale etmeye çalışır"
Karaca: Azer yeter tamam gidelim hadi "Karaca'nın bu dediğinden sonra Azer celasun'un üstünden iner ve karaca'yı bakar"
Azer: arabaya geç Hemen!! "Azer bunu bağırarak söyler"
Celasun: Karaca gitme
Azer: Lan senin hala sesin çıkıyor mu
Karaca: Meke celasun al mahalleye gidin ve Saadet abla ya Akın'a ve Salih amcama söyle O ikisi onlara emanet tamam mı
Meke: Tamam Karaca da Salih abi seni sorarsa Ona ne diyeyim
Karaca: her şeyi anlat ona O beni anlar
Meke: Tamam
Yılmaz: abi yenge silahlarınızı alabilir miyim
Azer: Niye lan
Karaca: Yılmaz Korkma
Yılmaz: Hayır yenge O yüzden değil abim duyduklarından sonra kendisine bir şey yapmasın diye istiyorum "Yılmaz bunları Karaca'nın duyacağı bir ses tonuyla söyler ve Azer bunları duymaz"
Karaca: Sen nereden biliyorsun abinin duyacaklarını
Yılmaz: yengem karşında Yılmaz Kurtuluş var unuttun galiba bizi biz istersek her şeyi öğreniriz" Karaca Yılmaz'ın bu dediğinden sonra Güler ve silahını Yılmaz'a verir Azer de aynı şekilde verir Yılmaz'a ikisi de arabaya binip giderler Azer arabayı bir uçurum kenarında durdurur ve arabadan iner karaca da kemerini çözüp Azer'in arkasından iner"
Karaca: Evet ne konuşacağız
Azer: Niye yaptın bunu bize
Karaca: bilmiyorum Bu kadar zamandır ben bile kendime soruyorum ama bilmiyorum "Azer Karaca'nın bu dediğinden sonra susar ve Karaca tekrar konuşur"
Karaca: sadece Yılmaz mi yaşıyor yoksa barışlar da mı
Azer: Hepsi yaşıyor
Karaca: çok şükür Fadik Anne Bana çok kızgın mı
Azer: Hayır
Karaca: Gerçekten mi
Azer: gerçekten
Karaca: Peki Azer 3 yıl içinde niye hiç karşıma çıkmadın Niye ben yaşıyorum demedin bana "Karaca daha fazla dayanamaz ve Azeri göğsüne vurmaya başlar Azer de Karaca'nın ellerini tutar"
Azer: dur Karaca dur
Karaca: Allah'ın belası ben bu 3 yılda neler yaşadım Biliyor musun
Azer: karşına çıkmayı istedim Hani babanın Öldüğü gün var ya o gün gelip senin yanında olmak istedim Ama sen o gün o şerefsize sarıldın ve beni unuttun
Karaca: Saçmalama Azer benim kalbimde aklımda da hep sen vardın ve her zaman da olacaksın bir başkasını seveceğimi nasıl düşünürsün Ben öyle bir kadın mıyım seni unutup hemen bir başkasının kollarını atlayacak bir kadın mıyım
Azer: ama Karaca o şerefsizle
Karaca: senin de dediğin gibi o gün babam ölmüştü o da benim yanımda olmuştu hepsi bu başka hiçbir şey olmadı aramızda olamaz da
Azer: Peki akınlara kime emanet ettin Hani dedin ya
Karaca: sıra sıra önce Sen anlatacaksın sonra ben anlatacağım Azer
Azer: Neyi anlatayım Karaca Neyi bilmek istiyorsan sor cevap vereyim
Karaca: ben seni vurduğumda öldün zannettim nasıl yaşadın "Karaca zorlukla konuşur bunları söylerken"
Azer: Sen evden gittikten sonra Yılmazlar gelmiş ve yaşadığımı anlamışlar apar topar hastaneye götürmüşler daha sonra Adana'yı götürmüşler Ben orada 1 ay komada kaldım Uyandıktan sonra seni sordum Senin o geceden sonra çukura döndüğünü söylediler Ben de kendimi topladım sonra çukura geldim ve Benim geldiğim gün baban ölmüştü karşına çıkmaya hazırdım Ama dediğim gibi size o halde görünce yapamadım
Karaca: bitti mi bu kadar mı
Azer: Evet
Karaca: bunu söylemek çok zor ama hayatında başkası var mı Azer
Azer: Senden başkası hiçbir zaman olmadı Karaca bir tek sen vardın ve Halada sen varsın
Karaca: İyi o zaman dinle beni babam öldükten sonra bir ay sonra Akın düğün yaptı akının düğünün ertesi günü intihar etmeye kalktım bileklerimi kestim
Azer: Karaca ne demek intihar etmeye kalktım
Karaca: sen yoktun Babam da yoktu ve benim içinde yaşamanın bir değeri yoktu o yüzden intihar ettim ama Akın Benim odama geldi ve kapının kilitli olduğunu görür ve Benim kendime bir şey yaptığımı düşünür o yüzden kapıyı kırar Son anda hastaneye yetiştirdi ve ben gözlerimi açtığımda hastanede olduğumu görürüm Ve yanımda Akın vardı niye yaptığımı sordu ben hiç konuşmadım daha sonra Doktor geldi yanımıza ve bana hayatımı değiştirecek bir haber verdi Azer benim yeniden nefes almamı sağlayacak bir haber verdi "Karaca bunları anlatırken Sanki o günlere dönmüş gibi olur Azer meraklı gözlerle bakıyordu"
Azer: devam etsene Karaca
Karaca: hamileymişim ikimizin çocuklarına hamileymişim
Azer: çocuklarımız
Karaca: ikizdi
Azer: Nasıl yani
Karaca: Ben de anlamadım ama hamileymişim
Azer: daha sonra ne yaptın
Karaca: dedim ya Akın da benimleydi haberi aldığımda o da duydu ve benim arkamda durdu ilk defa ben ne yapacağımı bilemiyordum Ama o benim yanımdaydı hep o ve Salih amcam bir de Saadet ablam bir tek onlar vardı yanımda doğumu da Salih amcam sayesinde evde yaptım iki tane dünyalar güzeli çocuklarımız oldu "Karaca bunları anlatırken ağlamaya başlar Azer de aynı şekilde ağlayarak dinler onu"
Azer: adları ne
Karaca: Seyhan Kurtuluş savaş Selim Kurtuluş savaşın göbek adı Selim
Azer: Gerçekten mi
Karaca: Evet biliyor musun Akın'la çok iyi anlaşıyorlar özellikle savaş Akın da onları zaten çok seviyor çok iyi bir Dayı oldu Onlara bu konuda çok şanslıyım bana iyi bir abi olamadı ama çocuklarıma çok iyi bir Dayı oldu aynı şekilde Salih amcam da
Azer: Peki kime benziyorlar
Karaca: Akın'ın söylediğine göre minik bir Azer doğurmuşum Salih amcamın da dediğine göre Seyhan biraz bana biraz sana benziyor ama İkisi bu yaşlarına rağmen çok inatlar ve çok deliler O yüzden Salih amcam bu huylarını İkimizden aldıklarını söylüyor
Azer: delilik konusuna katılıyorum İkimiz de deliyiz ama inat konusunu katılmıyorum çünkü sen benden daha inatsın Peki niye savaş ve Seyhan koydun sadece meraktan soruyorum
Karaca: Çünkü evlenmeden önce seninle konuşmuştuk hatırlıyor musun çocuklarımız olursa birinin adını Savaş diğerinin Adını da Seyhan koymayı istiyordun O yüzden koydum
Azer: onları görmek istiyorum
Karaca: Tamam Akın'a söylerim getirir
Azer: tamam" Karaca çantasından telefonu çıkartıp Akın'ı Arar akında hemen açar"
Akın: Nerdesin kızım sen Meke bir şeyler anlattı ama ben pek anlamadım nerdesin sen
Karaca: ne anlattıysa o Akın Azer yaşıyor ve çocuklarını görmek istiyor buraya getirebilir misin
Akın: of Karaca her şeyi anlattın mı ona
Karaca: Evet Akın Daha fazla uzatma çocukları buraya getir tek başına değil Yasmin ile birlikte getir
Akın: Tamam başımın belası Tamam getiriyorum
Karaca: görüşürüz Abicik
Akın: Tamam konum at kardeşcik "Akın Telefonu kapattıktan sonra Karaca hemen ona konumu atar ve Azere dönüp konuşur"
Karaca: Birazdan burada olurlar İstersen Yılmaz'ı ara O da gelsin
Azer: Tamam birazdan ararım Yasmin kim
Karaca: dedim ya Akın evlendi diye onun eşi
Azer: Tamam anladım ben bir Yılmaz arayayım
Karaca: Tamam "Azer Yılmaz'ı Arar ve onu yanına çağırır Yılmaz da tamam deyip Telefonu kapatır Azer Karaca'nın yanına döner
Azer: Sence bir şansımız olabilir mi
Karaca: bilmiyorum sen olmasını istiyor musun
Azer: O da sorumu Karaca Ben seni hep istedim Hala da istiyorum
Karaca: Peki çocuklarımız olmasaydı bile aynı şeyi der miydin Azer
Azer: Evet tamam inkar etmiyorum önceleri sana çok kızgındım ama Seni gördükten sonra o kızgınlığım geçti Çünkü Anladım ne yaparsam yapayım seni bu kalpten çıkaramam
Karaca: seni çok özledim
Azer: Ben de seni çok özledim "İkisi de daha fazla birbirlerine geç kalmak istemez O yüzden hemen birbirlerine sarılırlar daha sonra Azer karaca'yı öpmeye başlar Karaca'da Ona karşılık verir İkisi de öyle bir öpüyordu ki Özlem Hasret kaç yıllık özlemi hasreti çıkartır gibi öpüyorlar da birbirlerini bu öpüşmeyi Akın Böler"

Bölüm sonu

Yeni kitabıma hoş geldiniz

Bölümü beğendiniz mi

En beğendiğiniz yer

En üzüldüğümüz yer

güldüğünüz yer var mı

Arkadaşlar kitapta sadece hayali sahneler yazacağım İstediğiniz bir hayal sahne varsa lütfen yorumlarda yazın

Bugün hem azkarin evlilik yıl dönümü hem de Azer Kurtuluş'un ölüm günü o yüzden böyle bir hikaye yazmak istedim Umarım beğenmişsinizdir

Eğer isterseniz ikinci part gelir

Kelime hatası yaptıysam özür dilerim

Oy vermeyi yapmayı unutmayın sizi çok seviyorum görüşürüz

Kelime: 2225