hayali sahneler AzKar

Portakal Meselesi

İyi okumalar

Azer'den odaya geldiğimde Karaca telefondan bir şeyler izliyordu ben de yanına gidip ne yaptığına baktım
Azer: geç olmadı mı güzelim uyusana artık
Karaca: Azer baksana ya şuna nasıl da güzel görünüyor
Azer: Evet güzelim öyle görünüyor ama artık Uyuman gerekiyor hadi
Karaca: Azeeeer
Azer: ben o Azeeeerin Anlamını biliyorum Ama bu mevsimde yok güzelim
Karaca: ya lütfen arayıp bul canım çok çekti
Azer: Tamam sabah arayacağım
Karaca: ya şimdi bul hadi lütfen hem baksana ben istemiyorum çocuğumuz istiyor hadi
Azer: güzelim Saçmalama bu saatte ben nasıl manav açık bulabilirim yarın söz alıp getiririm
Karaca: Ben şimdi istiyorum
Azer: Tamam anlaşıldı sen o Portakalı yemeden ne beni ne kendini rahat bırakmayacaksın en iyisi gidip alıp geleyim "Karaca ayağa kalkıp beni öpmeye başladı ve konuştu"
Karaca: ya Seni çok çok seviyorum teşekkür ederim sevgilim
Azer: Tamam Hadi sen uzan Ben de birazdan dönerim
Karaca: tek başına gitme çocukları da al yanına
Azer: tamam canım
Karaca: bulmadan gelme "karaca'yı yanağından öpüp odadan çıktım ve çocukların odasına gittim kapıyı çalmadan içeriye girdim"
Yılmaz: abi aynısını biz sana yapsak kafa göz dalarsın bize ya şu kapıyı çal
Azer: söylenmeyin Hadi hazırlanın gidiyoruz
Savaş: abi gözünü seveyim ya daha yeni geldik eve nereye gidiyoruz
Azer: yengenizin canı portakal çekmiş onu almaya gidiyoruz hadi
Yılmaz: Abi bu mevsimde Nereden bulacağız ya Temmuzun ortasındayız farkında mısın
Azer: Oğlum ben de biliyorum herhalde ama yengen istiyor o yüzden arayıp bulacağız hadi
Akif: abi Kapıda bir sürü çocuk var onlara söyleyelim
Azer: oğlum kırk yılda bir yeğeniniz için bir şey yapacaksınız Onda da söylenecek misiniz Hadi yürüyün lan
Barış: Tamam abi haklısın Hadi beyler uzatmayın Yürüyün gidelim "çocukları da alıp evden çıktım ve manav aramaya başladık ama nereye gitsek Mevsimi olmadığı için yok dediler en son bir manavın önünde durduk orada vardı ama kapalıydı"
Yılmaz: Ee abi Şimdi ne yapacağız
Azer: bilmiyorum oğlum bilmiyorum Ama eğer o Portakalı bugün eve götüremezsem Karaca beni gebertir O yüzden bi yolunu bulacağız
Barış: abi acaba şuradan ağaç çubukları alıp almaya mı Çalışsak hem çok uzakta değil
Savaş: abi Barış Doğru söylüyor Ayrıca fiyatından daha fazla bırakırız Yarın da gelip sahibine her şeyi anlatırız özür dileriz
Yılmaz: bence doğru söylüyorlar abi deneyelim
Azer: tamam hadi "hepimiz Elimize bir çubuk aldık ve Tezgahtaki portakala doğru uzanmaya çalıştık en sonunda bir tanesinin kendime doğru çekebildim elimi içeri sokup tam alacakken bir anda alarmlar çaldı ve polis geldi"
Yılmaz: Oha bu kadar hızlı mı
Polis: Beyler eller havaya hadi
Azer: memur bey durum göründüğü gibi değil gerçekten
Polis: karakolda anlatırsınız beyefendi Hadi gidelim "hepimiz polis arabasına bindik ve karakola gittik karakola geldikten yarım saat sonra telefon hakkımı kullanacağımı söyledim onlar da kabul etti ve Ben de Akın'ı aradım Akın Bir süre sonra cevap verdi"
Akın: kimsin bu saatte
Azer: Akın Azer ben
Akın: ne oluyor Azer bu saatte niye aradın karaca'ya bir şey mi oldu
Azer: yok O iyi ama bir konuda yardımın gerekiyor
Akın: tamam Ne oldu anlat
Azer: anlatacağım ama sakın kimseye anlatma hele Yamaç da Salih'i asla
Akın: Tamam anlat Oğlum ne oluyor
Azer: biz karakoldayız
Akın: Niye ne oldu
Azer: portakal çalarken yakalandık
Akın: hahaha Gerçekten mi
Azer: Akın gülme gebertirim Hadi Gel bizi al buradan
Akın: hahaha Tamam tamam geliyorum
Azer: Bak hala gülüyor ya gülme
Akın: Tamam gülmüyorum "Akın'a daha fazla katlanamadığım için telefonu suratına kapattım beni Tekrardan yılmazların yanına götürdüler aradan bir yarım saat geçti ve polislerden Biri gelip bizi çıkarttı eşyalarımızı alıp dışarıya çıktık karşımda koçovalı erkekleri görünce Akına Küfür etmeye başladım"
Azer: Akın Sikeceğim belanı ama ya Ben sana söylemedim mi kimseye söyleme diye
Akın: bu haksızlığı amcamlara yapamazdım Azer
Yamaç: yalnız birisi gelip bana Azer Kurtuluş ve kardeşleri portakal çalarken karakola düşecek deseydi siktir git derdim hayatta inanmazdım
Azer: Yamaç dalga geçme
Salih: birader dalga geçilmeyecek bir konu değil ki mafya babası Azer Kurtuluş portakal çalarken az kalsın hapse düşüyordu manşet bile hazır
Azer: çok güzel size de malzeme çıktı artık bol bol Dalga geçersiniz Bu konuyla ama unutmayın sizi de göreceğiz yarın bir gün Sena yenge olmayacak bir şey aşerince seni de göreceğim Yamaç koçovalı
Selim: sen onları boş ver onların başına Daha önce hiç böyle bir şey gelmediği için seni anlamıyorlar
Cumali: hatırlatın lan bana karagülümü görünce alnından öpeceğim
Azer: dalga geçmeniz bittiyse biz artık gidelim malum evde Aşeren bir karım var
Yamaç: Git git ama dikkatli ol Bir dahaki sefere yakalanma
Azer: ya Yamaç Siktir git gece gece sinirimi bozma benim
Yamaç: Tamam bir şey demedim
Selim: bunları da karaca'yı götür
Azer: Tamam sağ ol Selim abi görüşürüz
Yamaç: görüşürüz portakal kralı
Azer: ya sabır manyak "daha fazla yamaç'a katlanamadığım için arabaya bindik ve eve doğru sürdük yarım saat sonra eve geldik çocuklar Hemen odalarına çıktı Ben de mutfağa gittim ve portakalları soyup bir kaba koyduktan sonra yukarıya çıktım odaya girdiğimde Karaca'nın beni beklediğini gördüm"
Karaca: bulamayacaksın diye çok korkmuştum
Azer: Sen bir şey isteyeceksin ben onu bulamayacağım sen beni tanımadın mı güzelim
Karaca: teşekkür ederim sevgilim
Azer: Buyurun O zaman afiyet olsun
Karaca: ay ver Ver "Bir dilim alıp yedi ve sonra da tabağa bir kenara bıraktı"
Azer: güzelim devam etsene niye yemiyorsun
Karaca: Mevsimi değil ya pek beğenmedim tadını ama yine de teşekkür ederim
Azer: Acaba ben sizinle ne yapacağım güzelim şu hallere bak
Karaca: çok çok sevebilirsin
Azer: onu zaten yapıyorum her gün sana daha çok aşık oluyorum ve tabii kızımıza da
Karaca: Biz de sana aşkım
Azer: sizi seviyorum ayım ve güneşim
Karaca: Biz de seni seviyoruz

Son

Bölümü beğendiniz mi

En beğendiğiniz yer

En güldüğünüz yer

Üzüldüğünüz yer var mı

En saçma yeri

Azerin hemen Karaca'nın ondan bir şey isteyeceğini anlaması

Karaca Temmuzun ortasında portakal istedi

Azer'in karısını kıramaması peki

Yılmazların söyledikleri

Azer Akın'ı arayıp kimseye söylememesini istedi ama Akın koçovalılara haber verdi

Azerle Karaca'nın konuşması peki

İstediğiniz bir sahne varsa yorumlarda yazın

Arkadaşlar Bir konuda yardımınıza ihtiyacım var diğer kitabıma Maalesef Bi konu bulamadığım için Hala yazamadım eğer o konuyla ilgili bir fikri olan varsa lütfen yazsın buraya

Bu Hikayenin konusu da sen anlat Karadeniz'den İzlediğim bir bölümden aldım umarım beğenmişsinizdir

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın

Kendinize çok iyi bakın Görüşürüz canlar

Umarım medyadaki şarkıyı beğenirsiniz

Sizi çok seviyorum

Kelime: 1016