Azer: tamam "önce Karaca'nın dudağından öptüm o da karşılık verdi Daha sonra da alnından öpüp odadan çıktım"
Azer: Evet nereden başlıyoruz
Yamaç: Sen Karaca'nın yanındayken haber geldi senin depona ve bizim depoya saldıran adamlar bir evde toplanmışlar
Cumali: e gidelim o zaman Bebe ne bekliyoruz
Yamaç: adamları öldürmememiz gerekiyor abi
Selim: O niye
Salih: Çünkü Canım kardeşim Bunu bize her kim yaptıysa onu bulalım diye değil mi Babamın oğlu
Yamaç: Aynen öyle babamın oğlu
Yılmaz: o zaman Silahsız girmemiz gerekiyor
Azer: Aynen
Akın: sorun olmaz bence
Azer: Hadi O Zaman gidelim
Yamaç: hadi "hep birlikte hastaneden çıkıp arabaya bindik ve adamların kaldığı eve gittik yarım saat sonra geldiğimizde arabadan inip adamların kaldığı evin kapısına doğru gittik kapıyı çaldığımda biri açtı kapıyı"
Yamaç: Aha bulduk
Adam: Neyi
Akın: şerefsiz arıyorduk da onu diyordu amcam "adamın daha fazla konuşmasına izin vermeden döverek onu içeriye soktum Diğerleri de arkamdan girdiler adamlar hepsi bir anda ayağa kalkıp bizimle dövüşmeye başladılar bir anda telefonun çalmaya başladı telefonumun cebimden çıkarttım"
Yamaç: Ne yapıyorsun oğlum
Azer: güzelim arıyor herhalde durumu daha iyi bakmam gerekiyor
Akın: Lan saçmalama
Azer: Efendim güzelim
Karaca: neredesin sen
Azer: sana şemsiyeli çikolata almak için gittim şimdi de trafikteyim
Karaca: ya Peki o Arkadaki sesler ne
Azer: şehir magandaları gülüm yapmayın Arkadaşlar siz kardeşsiniz
Salih: lan Azer bırak şu telefonu
Karaca: amcam mı o
Azer: Evet ayırmaya çalışıyoruz
Karaca: Azer bak sakın sizde karışmayın kavgaya
Azer: yok güzelim Bizim kavga ile ne işimiz olur ya biz ayırmaya çalışıyoruz dediğim gibi
Karaca: Aynen sevgilim sakın karışmayın geç kalma bekliyorum
Azer: Tamam geç kalmayacağım Benim kapatmam gerekiyor güzelim
Karaca: Tamam canım
Azer: öptüm
Karaca: ben de "Telefonu kapattıktan sonra Yamaç konuştu"
Yamaç: lan şimdi ben seni Bir öpeceğim aklın şaşacak Biz ne haldeyiz adamın derdine bak ya bir de üstüne karaca'ya yalan söylüyor
Azer: oğlum eğer karaca'ya adam dövmekte olduğumuzu söyleseydim Sena Yengeyi de alıp gelirdi
Akın: haklı amca
Salih: bence de
Azer: Her neyse bu iş çok uzadı benim Karaca'nın yanına gitmem gerekiyor Hadi hızlıca halledelim
Yamaç: paşamızın başka bir derdi var mı acaba "adamlardan birini elime geçirdim yamaçlarda diğer adamları tutmaya başladılar ve adamın konuşturmaya çalışıyordum"
Azer: konuş lan
Adam: Neyi
Azer: depolara saldırma emrini kim verdi size
Adam: biz öyle bir şey yapmadık
Azer: bak seni burada döve döve öldürürüm Konuş hemen
Yılmaz: abim olduğu için söylemiyorum ama vallahi yapar Ben senin yerinde olsam ne biliyorsam hemen anlatırdım
Adam: Çağatay erdenet
Yamaç: Ulan Çağatay Ben şimdi seni siktim belanı
Azer: nerede olduğunu bulabilir miyiz
Akın: 2 dakika sonra adresi elimizde olur değil mi Yılmaz
Yılmaz: Aynen abi
Azer: Tamam hızlı halledin
Selim: bunları ne yapacağız peki
Azer: koçovalı evine saldıran siz miydiniz
Adam: Hayır Onu bizzat Çağatay erdenet yaptı adamlarıyla birlikte Bize sadece depo işini verdi
Azer: Biz şimdi sizin canınızı bağışlayacağız ama sakın bir daha karşımıza çıkmayın Biz Buradan çıktıktan sonra da o Çağatay erdenete haber giderse nereye kaçtıysanız Sizi orada bulup öldürürüz
Adam: Tamam abi Yemin ederim bir daha sizin karşınıza çıkmayacağız
Yamaç: umarım
Akın: bulduk
Salih: neredeymiş
Yılmaz: şerefsiz babası ile birlikte onlara ait olan at çiftliğindeymişler
Yamaç: Tamam o zaman gidelim
Azer: Hadi gidelim ama Durun bir dakika ben fikrimi değiştirdim " bir anda belimden silahımı çıkartıp O adamlara sıktım ve hepsini öldürdüm daha sonra hep birlikte evden çıkıp arabaları bindik ve Cengiz ile Çağatay'ın yanına gittik yolda adamlara haber verdik Herkes bizi orada bekliyordu Biz de yarım saat sonra çiftliğe geldik ve Arabadan indik"
Yamaç: Yalnız ben böyle baskın yapmam
Azer: yap showunu yamaçcım
Yamaç: O zaman bu benden sana gelsin Kurtuluş
Azer: çok iyi seçim koçovalı
Akın: önden o zaman "hep birlikte İçeriye girdik ve bütün adamlarını öldürdük onların Çağatay ile Cengiz de atların yanında saklanmış bir şekilde bulduk"
Yamaç: Azer Ben burada iki eşek buldum
Azer: eşeklerden küçüğü benim büyüğü senin
Yamaç: anlaştık "cengiz'le çağatay'ı yakalarından tutup dışarıya çıkarttık İkisi de hemen yalvarmaya başladı"
Çağatay: Yamaç Bey Azer Bey yapmayın konuşabiliriz
Azer: sen o konuşma hakkını benim sevdiğim kadını vurduğun gün kaybettin Çağatay erdenet
Cengiz: çocuklar Benim bir suçum yok hepsini Çağatay yaptı Beni Bırakın
Çağatay: Baba emir sen verdin bana
Yamaç: tanı Çağatay tanı babanı iyi tanı
Selim: Yamaç şunları daha fazla konuşturmayın hadi
Azer: Bence de Yamaç Selim abi haklı hadi
Yamaç: o zaman üç dediğimizde
Azer: üç "aynı anda Çağatay'la Cengiz'e sıktık İkisi de öldü"
Akın: Oh be artık gidebiliriz
Azer: benim önce bir pastaneye uğramam gerekiyor
Yamaç: Niye
Azer: karaca'ya şemsiyeli çikolata alacağım
Selim: Çocukken de bir tek onu severdi
Akın: Evet baba hatırlıyor musun Sırf sonuncusunu yedim diye beni nasıl dövdüğünü
Selim: Evet
Azer: yapar
Yılmaz: Hadi o zaman gidelim "oradan çıkıp arabalara bindik ve ben önce Bir pastanede durup Karaca için şemsiyeli çikolata aldım oradan çıktıktan sonra Bir çiçekçi de durdum ve Bir gül aldım tekrardan Arabaya bindim ve bu sefer hastaneye doğru sürdüm yarım saat içinde Hastaneye geldim ve hemen arabadan inip Karaca'nın Yanına çıktım kapısını çalıp içeriye girdim içeride bir tek Sena yenge ile Yamaç vardı"
Yamaç: hayırdır geç kaldın Kurtuluş
Azer: birkaç işim vardı koçovalı diyelim
Sena: Biz çıkalım hadi Yamaç
Yamaç: Niye ya Oturuyoruz ne güzel
Sena: Hadi sevgilim
Yamaç: öf be tamam "Yamaç Sena yengenin zorlamasıyla dışarıya çıktı Ben de hemen Karaca'nın yanına gidip oturdum O da elini kaldırıp yüzüm okşamaya başladı"
Karaca: getirdin mi
Azer: al bakalım güzelim "cebimden önce şemsiyeli çikolatayı çıkarttım Daha sonra da onun için aldım siyah gülü çıkartıp ona verdim O da ikisini alıp gülümseyerek konuştu"
Karaca: teşekkür ederim sevgilim ikisi için de
Azer: sen iyi ol da ben gerekirse her gün alırım sana Yeter ki sen iyi ol
Karaca: galiba birileri çok korkmuş
Azer: hem de çok Sana bir şey olursa ben yaşayamam ki
Karaca: seni çok seviyorum
Azer: Ben de seni sevgilim
Karaca: Şimdi söyle bana bakalım neredeydin gerçekten
Azer: yemedin değil mi
Karaca: Sevgilim ben senin ses tonunu bile tanıyorum bana ne zaman yalan söylesen bilirim
Azer: bunları bize yapanlar Çağatay ile cengizmiş onları öldürmeye gittik
Karaca: bensiz
Azer: Evet çünkü sen Vuruldun Karaca O yüzden sensiz
Karaca: ya İyileştikten sonra hallederdik onları
Azer: Sen hızlıca iyileş de daha çok şerefsiz öldüreceğiz birlikte hem hemen İyileşirsen Düğünümüz de hemen olur
Karaca: Düğünümüz mü
Azer: Evet her şey hazır Sen çıktıktan sonra hemen düğünümüzü yapacağız
Karaca: sen delisin ya hangi ara hallettin
Azer: Azer Kurtuluş sırrı
Karaca: sana aşığım
Azer: Ben de sana aşığım bitanem "karacayı eğilip onu Öptüm o da bana karşılık verdi"Son
Bölümü beğendiniz mi
En beğendiğiniz yer
En güldüğünüz yer
Üzüldüğünüz yer var mı
Saçma yeri var mı
Koçovalılarla kurtuluşların işbirliği yaptılar
Karaca aradığında Azer hemen telefona baktı
Diğerlerinin bu duruma tepkisine Ne diyorsunuz
Azerin karaca'ya söylediği yalan peki
Yamaçla Azer güzel bir ikili olmadılar mı
Akın'la Yılmaz da öyle
Sonunda erdenetleri Bitirdiler
Azerin Karaca için şemsiyeli çikolata ve Siyah Gül aldı
Karaca Azerin yalanını yemedi tabii ki de
Aslında aklımda hiçbir şekilde bölüm yazmak yoktu ama Dün deli gibi bir kitabı arayıp bulamadım ve canım hayaaaaaaat02 sordum O da hemen bulup bana attı o yüzden bu bölümü Ona teşekkür anlamında yazdım Umarım beğenmişsindir
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın
İstediğiniz bir hayali sahne varsa yorumlarda yazın
Kendinize çok iyi bakın Görüşürüz canlar
Umarım medyadaki şarkıyı beğenirsiniz
Sizi çok seviyorum
Kelime: 1168
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hayali sahneler AzKar
Action#AzKar #azkar #azer #karaca #azerkurtuluş #karacakurtuluş #cukur #ecgir #cihangirceyhan #eceyasar