hayali sahneler AzKar

İlk Karşılaşma Part 3

İyi okumalar

hemen kahveden çıktım ve arabama binip bana şu an tek iyi gelecek yere gittim geldiğimde hemen Arabadan indim
Azer: canını çok mu yaktı "arkamda duyduğum sesle hemen arkamı döndüm ve Azer'i Gördüm Karşımda"
Karaca: Sen burada nasıl
Azer: Yalan yok seni takip ettim
Karaca: ne niye
Azer: kahveden çıktıktan sonra yamaç'la kavga ettiğini gördüm Çok canını yaktı mı
Karaca: Biz ikiziz Azer hem kavga ederiz hem de 2 dakika sonra hiçbir şey olmamış gibi birbirimizle konuşmaya devam ederiz Ayrıca o benim isteyerek canımı hiçbir zaman yakmaz
Azer: Karaca farkında mısın bilmiyorum ama Yamaç senin canını yaktı Bilerek ya da bilmeyerek bunun ne önemi var Önemli olan senin canını yakması
Karaca: Azer bilmediğin konularda konuşma Yamaç bugüne kadar hiçbir zaman benim canımı yakmadı Bugün de yakmadı Tamam kolumu tuttu Ama Canım yanmadı Aksine ben onun Canını yaktım her şey gördüğüne göre bunu da görmüşsündür
Azer: gördüm Eline sağlık Sen yapmasaydın ben yapacaktım
Karaca: sakın karışma bu konu seni ilgilendirmiyor
Azer: ama benim yüzümden kavga ettiniz
Karaca: Hayır Yamaç kendisinde olmadığı için kavga ettik seninle bir ilgisi yok
Azer: Emin misin
Karaca: Eminim şimdi beni lütfen yalnız bırakır mısın
Azer: bırakamam
Karaca: niye
Azer: Vallahi hiç kusura bakma Ne yapacaksın hiç belli olmuyor senin hem uçurumun kenarına gelmişsin Hem kızgın hem üzgünsün şimdi seni burada bırakıp gidemem maazallah bir şey yaparsın
Karaca: Korkma ben kendime zarar vermem
Azer: Yok ya ben asıl Yamaç için korkuyorum Onu şimdi buraya getirip uçurumdan atmayı bile düşünürsün sen "Azer'in bu dediğine güldüm O da ben Gülünce güldü"
Azer: Hah işte böyle gül ya
Karaca: niye
Azer: Ne niye
Karaca: Niye gülmemi istiyorsun
Azer: Çünkü sana gülmek çok yakışıyor
Karaca: Sana da yakışıyor Arada bir sen de gül
Azer: Sen hep böyle güleceksen gülürüm ben de "tam Azer'i cevap verecekken telefonum çaldı cebimden çıkartıp arayana baktım Meke arıyordu Azer'i elimle Bir Dakika işareti yapıp Meke'ye cevap verdim"
Karaca: efendim
Meke: şey Abla nerdesin
Karaca: sana ne nerde olduğumu niye aradın Sen onu söyle
Meke: ben şey için aradım abla Yamaç abi
Karaca: Ne oldu yamaç'a hemen söyle
Meke: abla sen gittikten sonra kahvede elini kırdı
Karaca: ne
Meke: öyle abla biz de sesleri duyup İçeriye girdik
Karaca: Allah'ım sen bana sabır ver manyak mı ya Bu çocuk nerde şimdi peki hastanede mi
Meke: yok Az önce geldik hastaneden abla kahvede oturuyor
Karaca: Bana bak bir dakika bile yalnız bırakmayacaksınız ben hemen geliyorum
Meke: Tamam abla "Telefonu kapattıktan sonra Azer konuştu"
Azer: ne olmuş
Karaca: Yamaç salağı elini kırmış
Azer: İyi yapmış
Karaca: Azer
Azer: ne yalan mı Ben kırmamak için kendimi zor tuttum En azından kendisi cezasını vermiş
Karaca: Ya sana ne oluyor ikide bir
Azer: şey ben
Karaca: Bence sen bir daha ki görüşmemize kadar düşün biraz benim hayatımda nasıl bir yerin olmasını istediğini düşün O zaman bir daha konuşuruz Şimdi benim gitmem gerekiyor
Azer: Karaca "Azeri dinlemeyip arabama bindim ve doğrudan çukura sürdüm 10 dakika içinde kahvenin önünde durdum ve hemen arabamdan indiğimde kahvenin önü çok kalabalık olduğunu fark ettim biraz daha yaklaştığımda yamaç'ın eli sargılı bir şekilde gördüm İnsanları boş verip hemen yamaç'ın yanına gittim"
Karaca: iyi misin
Yamaç: geldi benim güzeller güzeli ikizim
Karaca: Yamaç ne oluyor burada bu kadar insan Niye buraya toplanmış Sena
Sena: hiç bana bakma Ben de bilmiyorum
Yamaç: Şimdi arkadaşlar Ben biraz önce içeride ikizimi üzecek bir şeyler yaptım sizin önünüzde ondan özür diliyorum ve ben tam bir Öküzüm beni affeder misin ikizim lütfen
Karaca: Yamaç saçmalama
Yamaç: yok ben gayet ciddiyim acaba bu öküz ikizini affedebilecek misin
Karaca: Sen tam bir geri zekalısın affediyorum
Yamaç: ikiz olduğumuz için sen de öylesin "o bana sarıldığında Ben de ona sarıldım herkes bize bakıp güldü 10 dakika içinde herkes dağıldı ve bizle birlikte İçeriye girdik yamaç'ın eline bakıp konuştum"
Karaca: bir numara yapacaksan bari doğru düzgün yap
Yamaç: anlamadım
Karaca: elini kırmadığını Anladım diyorum
Yamaç: Of ya Nasıl anladın
Karaca: Oğlum ben doktorum kırık eli alçıya alırlar senin elin sadece sargılı Ayrıca senin ne kadar canını çok sevdiğini biliyorum Bu yüzden canını yakacak bir şey yapmazsın Hem senin canın yanarsa benim de Yanar unuttun mu
Yamaç: Unutur muyum hiç Ama gerçekten özür dilerim sana öyle davrandığım için
Karaca: Tamam önemli değil dediğim gibi
Yamaç: önemli Karaca ne olursa olsun sana Öyle davranmamam gerekiyordu
Karaca: Ben seni biliyorum sen bana asla zarar vermezsin unuttum ben sen de unut
Yamaç: Seni çok seviyorum canım ikizim
Karaca: Ben de seni çok seviyorum ikizim
Yamaç: Bu arada hala o Azer mevzusunu unutmadım
Karaca: ne mevzusu
Yamaç: o adamla görüştüğünü biliyorum Karaca
Karaca: şey Benim acil Hastaneye gitmem gerekiyor sonra konuşuruz görüşürüz Sena
Yamaç: kaç bakalım nereye kadar kaçacaksın Karaca Hanım "kahveden hızlıca çıktım ve arabama bindim hastaneye gittim"
Azer'den hala Karaca'nın bana söylediğini düşünüyordum eve geldiğimden beri Yılmaz uyanıp aşağıya yanıma geldi
Yılmaz: Hayırdır abi neyin var
Azer: Yok bir şey
Yılmaz: Abi ben seni tanıyorum O yüzden yemem bunu aklın Karaca'da değil mi
Azer: of Evet
Yılmaz: ne düşünüyorsun
Azer: bana bir daha ki karşılaşmamıza kadar benim hayatımda nasıl bir yerin olmasını istediğine karar ver dedi
Yılmaz: abi bence bu kız senden hoşlanıyor Hatta hoşlanma değil Aşık bence Anladığım kadarıyla sen de ona karşı boş değilsin abi
Azer: Yılmaz O benim Düşmanımın kardeşi boş olmasam ne olur
Yılmaz: Abi yamaçlı olan düşmanlığı bitirmenin zamanı geldi Hem zaten sizin düşmanlığınızın bir anlamı da yok Bir sebebi de yok
Azer: Gerçekten biz niye düşman olduk yamaçla
Yılmaz: o kadar kavgada unutman Normal tabii önemsiz bir konuydu uzattınız ikiniz de
Azer: Ha hatırladım onun yüzünden hapse girdim ben
Yılmaz: abi seni de gören yıllarca yattı sanacak ha alt tarafı bir ay yattınız hem İkinizin de suçu vardı abi hem sen hem o rahat durmuyorsunuz sürekli birbirinize sataşıyorsunuz asla birbirinizden uzak duramıyorsunuz sanki aşıksınız
Azer: Hayırdır lan bu cesaret nereden sana karşında abin var unutma
Yılmaz: yok abi Estağfurullah Ben sadece doğruları konuşuyorum Bence sen Yamacı ara Son kez bir konuşun belki aranızdaki bu Saçma kavgayı bitirirsiniz
Azer: Öyle mi diyorsun
Yılmaz: öyle abi

Bölüm sonu

Bölümü beğendiniz mi

En beğendiğiniz yer

En güldüğünüz yer

Üzüldüğünüz yer var mı

En saçma yer

Azer Karaca'nın peşinden gelmiş

Ikisinin konuşması nasıldı

Karaca Azer'i Bir dahaki buluşmaya kadar hayatında nasıl bir yeri olacağına karar versin dedi sizce neler olacak

Yamaç'ın gerçekten elini kırdığına inandınız mı

Yamaç hatasını anlayıp özür diledi

Karaca yamaç'ın özürünü kabul etti

Sizce Karaca yamaç'ın özrünü kabul etmese miydi

Karaca yamaç'ın elini kırmadığını Tabii ki de hemen anladı

Yamaç Karaca'nın Azer'in yanına gittiğini biliyor

Sizce Yılmaz haklı mıydı söylediklerinde

Azer nasıl bir karar verecek yamaç'la dost olacak mı

Yamaç'ın Herkesin içinde karacaden özür dileme fikrini veren arkadaşımıza Çok teşekkür ederim hayaaaaaaat02

İstediğiniz bir sahne varsa yorumlarda yazın

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın

Kendinize çok iyi bakın Görüşürüz canlar

Umarım medyadaki şarkıyı beğenirsiniz

Sizi çok seviyorum

Kelime: 1123