bryanna is talking

□|3|□

Taylor Swift~ All to well (10 minute version) (Taylor's version)

Sabah kahvaltı vaktinin geldiğini belirten Slytherin bina zili çaldığında ilk kalkanlardandım. Geçen seneki olmadığı için yeni aldığım okul formamı giyip kendim dekor ettiğim tek kişilik odamdan çıkarak Narcissa'nın odasına gittim. Onun odası benimkinin hemenyan tarafında olduğundan çoğu zaman duvarlara vurarak haberleşirdik.

Ben geldiğimde yatağının üstünde saçlarını tarıyordu güzel arkadaşım. Oda benim gibi yalnızca saçının üst tarafını toplattırıp altlarını salık bırakıyordu. İkimizde bu modeli çok sevdiğimizden olsa gerek bütün okul yılı boyunca ikiz gibi geziyor, etraftaki kızların ikimize hayranlıkla bakmasına neden oluyorduk.

Benim onu izlememle geçen beş dakikanın ardından birlikte akşam odalarımızda bulduğumuz ders programlarımızı karşılaştırarak birlikte gireceğimiz dersleri planlamış ve ders kitaplarımızı alarak yatakhaneden çıkmıştık.

Ortak salona indiğimizde binadan çıkarken kilolu arkadaşım Alecto Carrow da bize katıldı. Kendisi bizden bir yaş büyüktü ve kardeşiyle beraber Hogwarts'a geldiklerinde çok zayıftı fakat sonradan okulumun sihirli yemeklerini yemeye başlayınca kilosu almış başını gitmişti. Yine de gerek ailesinin zengin olmasından gerek de bayağı güçlü bir cadı olmasından dolayı kimse onunla dalga geçme cesaretinde bulunamamıştı. 

Slytherin binasından çıktığımızda zindanların soğuğunu iliklerime kadar hissettim. Yazın yeni bitmesinden kaynaklı olarak profösörler serinlemek için indikleri zindanı hiç ısıtmayı istemiyorlardı. Üstelik zindanlarda yaşayan bizleri de hiç düşünmüyorlardı.

Ben ve Narcissa ilk dersimiz olan iksir için zindanlarda kalırken Alecto da Ravenclaw kulesine doğru tılsım dersine gitmişti. Yılın ilk dersine Slughorn ile başlayacağımız için çok şanslıydık açıkçası. Tılsım pröfösörü de dahil hepsini sevsem se Slughorn bütün Slytherin öğrencilerine olduģu gibi benim için de çok özeldi.

İksir sınıfına girmemizle dersin Gryffindor ile olduğu yüzüme çarpmıştı. Eh, bir yılan olmamdan kaynaklı olarak aslanlardan hiç haz etmesem de Sirius Black için biraz daha az nefret etmeyi deneyebilirdim. Çapulcuların geldiğini önceden haber veren gürültü yaklaşınca onların her zamani yerlerine göz gezdirip oturmadan biraz yakınlarında beklemeye başladım.

Sirius ve Lupin en önden koşarak gelirken arkalı önlü olacak şekilde cam kenarına oturdular. Bende Narcissa'nın kolundan tuttuğum gibi koşturup Sirius'un yanında yerimi aldım. Narcissa'yı Lupin'in yanına oturturken James Potter ve Peter Petegrew de sınıfa girmişti.

İsmi Narcissa Black olan hayırsız arkadaşım "Ben plana katılmak istemiyorum." diye kulağıma fısıldayıp oturduğu yerden kalkıp bir Slytherin'in yanına otururken gözlerimi devirdim. Onunla eş zamanlı başucuma dikilen yakışıklı James Potter ile birlikte gözlerim de yukarı bakmıştı. "Burada ne işin var Rieno?" Diye tıslamıştı dişlerinin arasından. Normalde çok neşeli bir çocuk olsa da konu bir Slytherin ile uğraşmak olunca en sinirliler listesinde bir numarayı çekiyordu.

"Bugün Siriuscuğum ile ben oturacağım Potter. Lütfen bize izin verir misin?" Bunları derken elimle de ona 'kış kış' işareti yapıyordum.

Sirius ise bana göz kırparken James Potter'a önce artı(+), sonra bir(1), sonra da eliyle kalem işareti yapmıştı.

Benim anlamayacağımı sansada 'ağına düşürdüğü kızlar' listesine benide eklemesi gerektiğini anlatmaya çalışıyordu. Zaten Hogwarts'ta kötü yola düşmek istemeyen her kız çapulcuların kendi arasında iddialaştığını bilirdi. Bunu kağıda döktüklerini bilmek açıkçası beni pek şaşırtmasa da bunun aşağılıkça bir hareket olduğunu belirtmeden geçemeyeceğim.