Bölüm 9

26 10 0
                                    

AMEN-RA'NIN LANETI
Korku hikayelerinin başında amen-ra'nın laneti yer alıyor. Prenses amen-ra M.Ö 1500 yılında yaşamış bir Mısır prensesi, Nil nehri kıyısında gömülmüş olan prensesinin tabutunu 1880'lerde 4 zengin İngiliz Luksor'da kazı yaparken buluyorlar ve büyük paralar vererek satın alıyorlar. Akabinde, adamlardan biri çöle doğru yürürken görülüyor ve bir daha geri gelmiyor, diğer ikisi de iflas ediyor, üçüncü ise bir Mısır'lı tarafından kazayla vuruluyor.

Ama mumya yine de İngiltere'ye ulaşıyor, Londra'lı zengin bir iş adamı mumyayı satın alıyor ama ailesi kazada yaralanıp, evinde yangın çıkınca çareyi mumyayı müzeye British Museum bağışlamakta buluyor..

Mumya müzeye taşınırken, aniden ters dönüp işçilerin üzerine düşüyor, birinin ayağı kırılıyor, diğer işçi ise sağlıklı bir olduğu halde 2 gün sonra ölüveriyor.

Mumya, müzenin Mısır bölümüne yerleştirilince, belalar peş peşe geliyor, gece bekçileri mumyadan çekiç ve ağlama sesleri geldiğini söylüyorlar, bir bekçi görev başında ölü bulununca, diğer bekçiler korkup işi bırakıyorlar. Temizlikçiler mumyayı temizlemeyi reddediyorlar. Sonunda yetkililer mumyayı bodruma kaldırıyorlar sadece lahiti sergiliyorlar. (Lahitin sergi no:22542 ve hala müzede sergilenmekte!)

Sonunda tüm bunlar gazetecilerin kulağına gidiyor, bir fotoğrafçı mumyanın resmini çekiyor, resmi basınca korkunç bir insan yüzü çıkıyor, adam yatak odasına gidip, kapıyı kapatıyor ve sonra kendisini vuruyor.

Kısa süre sonra mumyayı bir kolleksiyoncu satın alıyor ama onun da başına ölümler dahil belalar gelince adam mumyayı tavan arasına kaldırıyor ve sihirli güçler konusunda uzman olan Madam Helena Blavatsky'yi çağrıyor. Kadın evde çok yoğun kötü güçler hissediyor, adam kadından bu şeytani güçleri kovmasını isteyince kadın, bunu kovmak imkansız, en kısa zamanda ondan kurtul diyor. Fakat 10 yıl içinde 20 kişinin ölümüne sebep olan mumyayı hiçbir müze istemiyor.

En sonunda, Amerikalı bir arkeolog ve satranç ustası William T. Stead yüklü miktarda para verip mumyayı satın alıyor ve gemiyle İngiltere'den, New York'a götürmek istiyor. Fakat, kötü şöhreti yüzünden mumyayı gemiye almazlar diye korktuğundan, mumyayı Renault marka yeni bir otomobilin altına saklıyor!

Tahmin ettiğiniz gibi gemi Titanik!...adam felaket gününden bir gün öncesine kadar kimseye gerçeği söylemiyor. Ve, 14 Nisan 1912'de Amen-re, 1500 yolcuyla birlikte sulara gömülüyor. Bu korku hikayeleri hakkında aşağıda bulunan yorum alanından yorum bırakabilirsiniz.

2. Yatağın Üstünde Biri Var
Her çocuk gibi o da dolabın içinde saklanan yaratıklardan, yatağın altındaki canavarlardan korkuyordu. Bu nedenle de kapısını hiç kapatmaz, her gece uykuya dalana kadar annesi ya da babasının anlattığı masalları dinlerdi.

Yine bir gün babasına uykusunun geldiğini söyledi ve beraber çocuğun odasına gittiler. Çocuk pijamalarını giyerken, babası bu sırada çalan telefona koştu ama ahizeden sadece cızırtı geliyordu. Hatlarda bir sorun olduğunu düşünerek, oğlunun yanına geri dönen baba, onun yatağına çoktan girmiş olduğunu gördü.

Ve her gece yaptığı gibi "hadi bakalım, yatağının altında canavar var mı yok mu kontrol edelim" dedi. Ama aşağıya eğilince orada öylece donakalacaktı. Çünkü yatağın altında elindeki pijamalarına sıkı sıkı sarılmış oğlu vardı ve korku içinde fısıldayarak "baba yatağımın üstünde biri var" diyordu. Bu korku hikayeleri hakkında aşağıda bulunan yorum alanından yorum bırakabilirsiniz.

3. Şok Eden Fotoğraf
Korku hikayelerinin bu kısmında şok eden fotoğraf konu alınıyor. Kadın yeni bir cep telefonu satın alır. Sonra eve gelir ve telefonu mutfak masasının üzerine bırakıp yemek yapmaya başlar. Telefonu gören çocuk onunla oynaması için annesinden izin ister.

Paranormal Hikayeler KısaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin