Multideki Yağız
Bugün pazartesi yani okulun ilk günü haftasonumu uyku kitap kahve üçlüsüyle geçirmiştim ve bunlar zaten benim vazgeçilmezimdi. Yatağımdan kalkıp soğuk bir duş aldım ardından dolabımı açtım ve giyebileceğim şeyleri inceledim. Okulda forma yoktu, bunu duyduğumda ilk sevinmiştim ama şimdi çaresizim çünkü ne giyeceğime karar veremiyorum.
Bir süre dolabı inceledikten sonra beyaz bir crop altına açık mavi kot üstünede renkli salaş bir gömlek çıkarmıştım. Saçlarımı tarayıp kendi haline saldıktan sonra kirpiklerime rimel sürdüm, çantamı da aldıktan sonra hazırdım.
Aşağı indiğimde annem kahvaltıyı hazırlamıştı "Günaydın" gülümsedi masaya oturdum.
- "Sanada günaydın Zeyno heyecanlı mısın bakalım?"
- "Aslında pek bir heyecan yok sadece gerginim" dediğimde anlayışla gülümsedi.
- "Yararlı arkadaş edinmeye bak" yararlı arkadaşmış ben arkadaş edinirsem ona şükret bence.
- "Tamam anne" masadan iki zeytin daha alıp kalkmıştım "Ben kaçar".
- "Ben bırakırım seni biraz daha birşeyler ye" bacım daha nereme yiyeyim?
- "Yürümek istiyorum anne şimdi çıkarsam anca yetiştirim".
- "Hadi bakalım iyi dersler o zaman" deyip yanağımdan makas aldı ah ama yapma şunu bende ona dönüp öptükten sonra yürümeye başladım tabiki müzik dinleyerek, kulaklıkla yolda yürümek cidden ayrılmaz ikiliydi.
Okula geldiğimde dersin başlamasına on dakika vardı, annemin dediğine göre sınıfım 11/C imiş. Sınıfımı bulmak adına merdivenleri çıkarken yine biriyle çarpıştım ve sanırım sürekli birileriyle çarpışmak benim kaderimdi. Geçen ki dağ ayısından mütevellit bu sefer "Yavaş olsana be" diye çemkirdiğimde beni şöyle bir süzdü;
- "Çok özür dilerim gerçekten farketmedim" dediğiyle yumuşamıştım aklıma yine dağ ayısı geldi. Kıyaslama yapmayalım şimdi lütfen yakışıklı olabilir ama o tam bir dağ ayısıydı ben nazik erkek severdim gülümseyerek "Önemli değil ama daha dikkatli olmanızı tavsiye ederim". Psikolog musun aq tavsiye ederim ne?
- Beni onaylar şekilde başını sallayarak "olurum" dedi tam tam arkamı dönüp yürüyordum ki "Adın ne?" diye sordu.
- "Zeynep" gülümsedi elini uzatarak "Bende Mert tanıştığıma çok memnun oldum" yıl 1850 kraliyet ailesindeyiz evet. Başımı olumlu manada salladım.
- "Yenimisin seni daha önce hiç görmedim"
- "Bugün okulda ilk günüm" dediğimle işte ben der gibi gülümsedi.
- "Hangi sınıftasın?"
- "11/C sen?" Yüzünü buruşturdu.
- "11/B"
- "Noldu sanki üzüldün gibi sen?"
- "Senin gibi güzel bir kızla aynı sınıfta olmak isterdim" hop birader yavaş gel ben o sürtüklere benzemem alırım ayağımın altına. Tabiki böyle söylemedim biraz cici kız rolünden zarar gelmezdi.
- "Eee tabi canım bende seninle aynı sınıfta olmak isterdim" yalan vallahi külliyen yalan...
Yüzünde tam bir piç smile belirdi saate baktım ders başlamıştı lanet olsun nasıl lafa dalabilirdim? Mert tam birşey diyecekken elimle susturup "11/C nerede? Ders başladı hadi" diye çekiştirdim. Sınıfımı gösterdiğinde derin bir nefes alarak kapıyı tıkladım içerden "Gel" komutu geldiğinde kapıyı açtım ve sınıfa adımladım, Hoca beni şöyle bir süzdü buda lafmı şimdi herkes sana bakıyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DAĞ AYISI
Novela Juvenil"Sen benimsin, ve ben benim olanı kimseye vermem."... Tüm okuduklarınızı unutturacak bir hikâye