<3>

10 2 0
                                    

"Evet efendim, 5 tanelerdi. Hepsi bunlarda." deyip çantayı uzattı Sun Ji.

Bay Yoon "Aferim kızlar, her birine 40 dolardan 200 dolar veriyorum." deyip nakit çıkardı.

"Peki ne kadar ödediler Jeonghan?" diye atıldı Eun Bi. "400." dedi Jeonghan. Açık sözlüydü.

"Bu durumda daha çok almamız gerekmez mi?" dedi Ya Eun. "Öyle, ama paranın 100 dolarını sürpriziniz için ayırdım." dedi Jeonghan.

"Sürpriz mi?" diye atıldı Eun Bi. Gözleri parıldıyordu. Kocaman gülümsedi.

Sun Ji pek hoşnut görünmüyordu. "Madem bir sürprizimiz var, sürprizimizin parasını neden bizden kesiyorsunuz?"

"Boşver Sun Ji, gidelim ya." dedi Ya Eun. Elini Sun Ji'nin omzuna koydu ve Yoon'a ters bir bakış attı.

Sun Ji kollarını bağladı ve Yoon'a garip garip baktı. Yoon'da herhangi bir duygu değişimi olmamıştı. Eun Bi ortamdaki gerginliği sezmişti, somurtuyordu.

"Tamam, gidelim." diyip arkasını döndü. Hep birlikte çıktılar.

"Adi herif! Sürekli paramızdan kesip duruyor!" dedi Sun Ji.

"Geçen seferde 500 vermişlerdi pislik Yoon yine 200 verdi! Anlaşmamıza göre 400 altılarda 30 dolar, üstünde 50 dolar alma hakkı var!" dedi Ya Eun.

"Kızlar biraz sakin mi olsanız? Sürpriz yapacakmış." dedi Eun Bi. Sonuna doğru sesi kısıldı.

"Eun Bi senin yüzünden bu adama bağlı kaldık! Defolup gidelim şuradan!" dedi Ya Eun. Sun Ji ise 'bence de' anlamında başını salladı.

"Baksanıza, gidelim buradan." dedi Ya Eun. Arkadan gelen bir ses "Bizi de alın." dedi. Kızlar onlara doğru döndü. Bu TxT değil miydi? "Nira, bizi de götürün." Sun Ji tamamen onlara döndü. Bu Yeonjun'du. "Siz çaylakları mı?" Güldü, hatta kahkaha attı. "Saçmalama istersen, sadece ayakbağı olursunuz."

Yeonjun güldü, dalga geçer gibiydi. "Ayakbağı mı? Siz bizi çaylak mı sanıyorsunuz cidden? On iki yıldır hayaletlerle savaşıyoruz. Sadece bu saçma yere bağlı değildik, o kadar."

Ya Eun "O-on iki yıl mı dedin?" dedi kekeleyerek. Yeonjun başını salladı. Eun Bi, "Ta-tamam, yarın öğlene kadar düşünürüz biz. 12'de kafede buluşalım." dedi. Hepsi kendi odalarına döndüler.

********
Gece olmuştu. Ya Eun pencerenin önünde oturup kağıda birşeyler çiziyordu.

Eun Bi, Ya Eun'un yanına gitti. Yanına gider gitmez Ya Eun elindekini sakladı. "Ne çiziyordun?" dedi Eun Bi. "Bir manken çiziyordum." dedi Ya Eun. "Sence kabul etmeli miyiz?" dedi Eun Bi. Kafasını kurcalayan birşey olduğu belliydi. "Bilmem, nasıl dövüştüklerini görmemiz lazım. Ama bence fena değil gibiler. En azından tarzları iyi." dedi Ya Eun.

Sun Ji geldi yanlarına "Bence bir savaş teklif etsek fena olmaz. 5e 3 gücümüze bakarsak adil gibi." dedi. "A-ama ben pek iyi değilim dövüşte. Dün akşam nasıl olduğumu gördünüz zaten, siz olmasanız muhtemelen ölmüştüm." "Mermin bitmişti sadece." dedi Ya Eun. "Yine de senin yaptığın gibi bir hamle yapabilirdim. Sizin kadar iyi dövüşemediğim su götürmez bir gerçek. Silahım olmazsa panikliyorum." dedi Eun Bi. Sesi üzgün geliyordu. "Gelişmeni sağlayacağız." deyip gülümsedi Sun Ji. Hepsi güldü.

"Öyleyse onlara dövüş mü teklif edeceğiz?" diye sordu Eun Bi.

"Evet, bence. Kazanırlarsa bizimle gelebilirler. New York'a gideriz hep birlikte." dedi Sun Ji. "Harika!" diye sıçradı Eun Bi. Sıçrarken yumruğunu havaya kaldırmıştı.

******

"Hazır mısınız, beyler?"

Ghost Kingdom ||txtHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin