Ghost Kingdom ||txt

<9>

"Çok yoruldum! Birilerine çatasım geliyor." diyerek kendini yatağa attı Ya Eun. "Hanginizi döveyim?" dedi sırıtarak. "Aman Ya Eun, aman. Dur. Bence uyu." dedi Yeonjun. "Banane. Ya dayak ya sevgi. Sen seç." dedi Ya Eun, sırıttı tekrar. "Öyleyse sana sevgi göstereceğim." dedi Yeonjun, Ya Eun'un yanına yattı. Huening Kai "Yeter, durun. Kıskanıyorum yapmayın. Ya da ne yapıyorsanız karanlıkta yapın ışığı kapatıp." dedi, dudağını bükmüştü. Ya Eun "Ay, kıyamam." dedi yapmacık bir şekilde ''Yat zıbar Kai." Kai "Küstüm," deyip arkasını döndü. Yeonjun kalkıp ışığı kapattı. Yeniden yatağa geldi, Ya Eun'a arkasından sarıldı. "Bazen senden gerçekten çok korkuyorum." "Ama ben seni hep seviyorum." "Bende seni hep seviyorum, ama bazen korkutuyorsun. Döveceğini falan sanıyorum." Fısıldayarak konuşuyorlardı. "Dövmem seni, merak etme." Sessizce güldüler. Sonra Kai seslendi "Sizi duyabiliyorum!"

Sun Ji; duştan çıkmış, ıslak saçlarla içeri girmişti. Baktığında ikisi de yataklarındaydı. Beomgyu; pijamalarını çoktan giymiş, yorganın içine girip uykuya dalmıştı. Soobinse hala koyu mavi kot ve kırmızı gömlekle duruyordu. Kırmızı gömleğinin ilk iki düğmesi açıktı. Elinde telefonuyla uğraşıyordu. Sun Ji, yüzüstü yatağa atladı. Soobin gözlerini telefondan ayırmadan "Saçlarını kurutmayacak mısın?" diye sordu. Sun Ji'nin yüzü yatakta olduğundan sesi boğuk geliyordu. "Kurutmayacağım." Soobin "Neden?" diye sordu. "Çünkü o zaman bağışıklığım gelişmez." dedi Sun Ji. "Ama o zaman üşütürsün." dedi Soobin. "Ama o zaman dirençli olamam." dedi Sun Ji. "Kurut işte." dedi Soobin.

Başını kaldırdı Sun Ji "Tabii ki kurutmayacağım." "Çok inatçısın." dedi Soobin. "Öyleyimdir," dedi Sun Ji sırıtarak. Sonra Soobin kalktı, çekmeceden saç kurutma makinesini aldı ve "Ama ben daha inatçıyımdır." diyerek Sun Ji'yi kovalamaya başladı. "Soobin! Uzak dur!" diyerek kaçmaya başladı. Sun Ji Beomgyu'nun yatağına çıktı, "Gelemezsin, uyandırırım bak." dedi "İstediğini yap, bomba patlatsa uyanmaz ki Gyu." dedi Soobin sırıtarak, yatağa zıpladı. Beomgyu'da olduğu yerde zıpladı ama hiçbir şey olmamış gibi uyumaya devam etti. "Gel buraya!" "Soobin uzak dur!" Bir yandan da gülüşüyorlardı. "Tanrım, ben bu kızla evlenince ne yapacağım?" dedi tavana bakarak Soobin. Sun Ji durdu, "Efendim?" "Birşey demedim Nira, git uyu. Zaten ben seni kovalarken saçın kurumuş." Sun Ji, Soobin'in yanına geldi. "Dur, dur. Sen benimle evlenmek mi istiyorsun?" "Yok canım, bak, şurdaki duvarla konuşuyordum ben." "A-a," dedi Sun Ji. "Tamam Soobin, iyi geceler." diyip yatağa geçti. Soobin "Red mi edildim ben şimdi?" diye sordu kendi kendine. Pijamalarını giyip yatağa geçti.

Sabah olduğunda, hepsi yemekhanede buluşmuşlardı. "Ee, bugün ne yapıyoruz?" diye sordu Yeonjun. Soobin "Artık ev bakmalıyız." dedi ciddice. Herkes onayladı. "Hadi yemek yiyelim artık, açım." dedi Ya Eun. "Sen hep açsın." dedi Eun Bi. "Sus, seni de yerim." dedi Ya Eun kollarını bağlayarak. "Ben insanım, beni yiyemezsin." deyip kötü bir gülüş attı Eun Bi. Ya Eun'da ona dil çıkardı. "Hala çocuk gibisiniz." dedi Sun Ji. İkisi aynı anda "Sensin çocuk!" dedi. Ya Eun ekledi "Herşeyi bozuyorsun." Eun Bi "Çok oyunbozansın." Ya Eun tekrar devraldı "Fazla titizsin, temizlikten tenim bembeyaz oldu." Eun Bi onayladı "Aynen, dezenfektan görmekten canımız çıktı." Ya Eun ekledi "Hayır yani, korona biteli 6 yıl oldu, ne bu titizlik!" "Ya kaldıysa?" diye sordu Sun Ji. "KALMAZ!" dedi ikisi birden. Yeonjun "Sun Ji, bunlar sana baya dolmuş." dedi eğilerek. "HIÇTE BILE!" dedi ikisi birden. Yeonjun 'ben karışmıyorum' dercesine geri çekildi.

Huening Kai "Yemeyecek miyiz? Ben bile acıktım."dedi. "Hadi yiyelim," dedi Taehyun masaya yeltenerek. "Ben odamdan birşey alıp geliyorum." dedi Ya Eun. O yukarıya çıkarken geriye kalanlar masaya oturdu. Sonra, Beomgyu "Sizde benim gördüğümü görüyor musunuz?" dedi şaşkın bakışlarla. Herkes o yöne baktı. Enerji miydi o gördükleri? Enerjileri göremiyorlardı. Öyleyse, o bir insan mıydı? Hayır, değildi. O, insana çok benzeyen bir hayaletti. İnsanlara kötü enerjiler yayıyordu.

Sonra, aşağıya inen Ya Eun'u gördüler. Ya Eun, garipliği fark etmişti. Hayalet Ya Eun'a, Ya Eun hayalete bakıyordu. Hayalet ona doğru ilerlemeye başladı, Ya Eun, kaçmaya başladı. Masadaki herkes kalkıp peşinden koştu. Yaklaşık 5 dakikalık bir kovalamacanın peşinden, hayalet Ya Eun'u etkisi altına almıştı bile. Yeonjun ve Huening Kai, hemen hayaletin üstüne atladı. "Birşey verin çabuk!" dedi Yeonjun. Soobin, gri kemerini çıkartıp Yeonjun'un kucağına attı. Yeonjun, parlak yere baktı. Gözünün arkasındaydı, gözünü oydu ve kemeri üstüne bastırdı. Hayalet yok olmuştu. Ya Eun'a baktılar. Onlara garip garip bakıyordu. Gözlerinden alev çıkıyor gibiydi. Beomgyu "İşte şimdi boku yedik."dedi. "Ben toktum." dedi Eun Bi.

Bonus Bölüm
*Eğer sağ salim yemek yiyebilselerdi*

"Baksanıza, ben garip bir rüya gördüm." -Beomgyu

"New göwdün?" -Ağzı dolu olan Ya Eun

"Soobinle Sun Ji atışıyordu, sonra Soobin saç kurutma makinesiyle Sun Ji'yi kovalıyordu." -Beomgyu

"..." -Sun Ji

"Öhöm öhöm" -İçtiği papatya çayı boğazında kalan Soobin

"Ne oldu?" -Huening Kai

"Hiiç." -Soobin ve Sun Ji aynı anda

"Söyleywinsewize." -Ağzı hala dolu olan Ya Eun

"O gerçekti de." -Kızarmış Sun Ji

"Ppp.. Hahahaha." -Ya Eun.

Herkes gülmeye başlar.