Ghost Kingdom ||txt

<7>

"Tanrım, sonunda geldik!" diyerek yatağa atladı Yeonjun.

Hepsi tek bir odaya gelmişti, oda paylaşımı yapacaklardı.

"Yeonjun pisliği, üstündeki pislik kıyafetle neden yatağa atlıyorsun?" diye kızdı Soobin.

"Off sus be Soobin veleti. Temizlik manyağı. Biz Seul'deyken bu piç odaya girdiğimizde bizi dezenfekte edip sokuyordu. Neden yapıyorsun diye soruyorduk, hayaletler üzerimize mikrop bulaştırmış olabilirmiş. Hayaletler ruh arkadaşım, nasıl mikrop taşıyabilirler?"

Sun Ji "Bence de. Aynısını bende kızlara yapıyordum." dedi.

"Tanrım iki temizlik manyağı bir araya gelmiş, ikisinden de bıktık, ikisi de sinir bozucu despotların teki. Birbirleri için yaratılmışlar, hadi evlenin." deyip sırıttı Ya Eun.

"Susun yeter ya. Oda arkadaşı seçelim artık." diye sitem etti Eun Bi.

Taehyun "Eun Bi'yi bile sinirlendirebildiniz, bence sakinleşin." dedi. Eun Bi kızararak Taehyun'a baktı. Durduk yere neden kızarmıştı ki? İltifat bile etmemişti.

"Tamam, 3er kişi değil mi?" diye sordu Soobin. Sun Ji başıyla onayladı.

"İsterseniz 3 erkek bir odaya, 2 erkek bir odaya, kızlarda bir odaya yapalım. Yoksa kızlar rahatsız olabilir." diye erkeklere doğru fısıldadı Huening Kai.

"Olur,"dedi ciddiyetle Sun Ji. Ya Eunsa "Niye ya!" diye mızmızlandı. Eun Bi "Yine söyleniyor musun sen?" diyerek Ya Eun'un sırtına atladı. Ya Eun "Ne yapıyorsun öküz?" diye çıkıştı Eun Biye. "Sensin öküz." "Sus bakayım velet." "Velet mii? Ne dedin sen?" diyip kafasına bastırdı Ya Eun'un. "Lan dur, tamam. Velet falan değilsin, tamam. Dur şimdi deve!" "Bak Ya Eun kaşınıyorsun!" "Susacak mısınız artık?" diye araya karıştı Sun Ji. Kollarını her zamanki gibi bağlamıştı.

"Ben diyorum ki; Soobin, Sun Ji, Beomgyu; Yeonjun, Huening Kai, Ben; Taehyun, Eun Bi. Hadi şimdi siktirin gidin." diyerek Yeonjun ve Huening Kai hariç herkesi kapıya itti. "Ya Eun döveceğim seni!" diye arkasından bağırdı suratlarına kapı kapandıktan sonra Eun Bi.

Ya Eun yatağına yattı, sola döndü ve "Sizde yatıp zıbarın." dedi. Huening Kai Yeonjun'un kulağına eğilip "Bu kızın içine birşey girmiş." dedi. Yeonjun "Bence de," dedi dehşetle bakan gözlerle. "Size uyuyun dediğimi sanıyordum." dedi Ya Eun, arkasına dönüp şeytan gibi baktı. "Pardon Noona, ışığı kapatıyoruz." dedi kalkıp Huening Kai."Hah şöyle, adam olun."

************

"Ee-e şey, Taehyun?" dedi Eun Bi. "Efendim Eun Bi?"  dedi yatağından doğrularak. "Şey, ben.." dedi Eun Bi utançla. "Ayıcığımı bulamadım." dedi başını eğerek. "Ben her gece ona sarılmadan uyuyamam." dedi. "Gel." dedi Taehyun gülümseyerek. "Anlamadım?" dedi Eun Bi, anlamıştı aslında. "Bu gece bana sarılarak uyuyabilirsin." "Şey, bu.. Problem etmeyeceksen olur." "O zaman uyuyalım." dedi. "Pijamalarımı giyip geliyorum." "Tamam."

Eun Bi pijamalarını giymişti. Sarı, üstünde muz desenleri olan şort ve t-shirt giymişti. Tatlı olmuştu ama ışık kapalı olduğundan görünmüyordu. Taehyun'un yatağına doğru ilerledi, Taehyun sesi duymasıyla önünü Eun Bi'ye dönmüştü. Eun Bi yanına geldi, çekinerek uzandı; hiç konuşmuyorlardı. Taehyun çok hızlı bir şekilde Eun Bi'yi kendine çekti ve Eun Bi'nin başını göğsüne yasladı, sonra da Eun Bi'nin saçlarına gömüldü.

Eun Bi, Taehyun'un boynuna başını daldırdı, çok ferah kokuyordu. Taehyun'un sesiyle tamamıyla afalladı, "Çiçek gibi kokuyorsun." Eun Bi artık sarhoş olmuş gibiydi. "Teşekkür ederim, sende deniz gibi kokuyorsun. Artık uyuyabiliriz."

İkisi de kendini uykunun kollarına bıraktı. Aslında, daha çok birbirinin kollarında uykuya daldılar.