İNTİKAM¾

kanlı gece

Selamlar lahmacun arası çigköftelerim çok garip bir hitap şekli ama açım mazur görün.d

____

"Hatırlarsanız engin bey 3 ay önce bir kız karnındaki bebeğiyle ölü bulunmuştu." Adamın gözleri sinirle doldu histerik bir kahkaha attı.

____

MIRAY YUNA

Sonunda mekana giriş yapınca gizlenen gerginligim tekrar gelmişti bir işe bulaştık ama en ufak yanlışımızda ölürdük gergin olduğumu belli etmemeye çalışarak bir tane masaya geçtim küçük kürdana batırılmış kanepelerden birini ağzıma attım ve diğerlerine baktım çoktan yerlerini almışlardı plana sadık kalmalıydık aksi takdirde işimiz biterdi salonda yüksek bir alkış koptu bende alkışlarken içeriye giren erenler hotel zincirinin sahibi olan engin eren'e odaklandım yüzünde yavşak bir gülüşle salondakileri süzdü gözü serayda kalmıştı tamda istediğimiz gibi onu iğrenç bakışlarıyla süzerken içten içe rahatsız oldum adi herif karın burda karın engin kürsüye çıkarken alkışlar sustu "hepiniz hoşgeldiniz saygı değer misafirler bildiğiniz üzere başarımızın 40 ıncı yılı bugün buraya gelip sevincime ortak olduğunuz için hepizinize teşekkür ederim".

....

Konuşma bittikten sonra herkes kendi halinde konusuyor bazıları iş sunuyordu engin beyde tam istediğimiz gibi serayın yanına gitmiş ve onunla tanışmıştı onunla konuşup gülümsüyordu sürekli bakışları elbisenin dokelte veren gögüslerine gidiyordu onlar konuşurken bizde etraftaki korumalara bakıyorduk buraya gelirken tabikide araştırma yapmıştık bu binanın etrafında 24 üstünde 13 ve içeridede 8 tane vardı hepsinin amacı binayı ve içindeki zenginleri korumaktı olası bir durumda herkes tetikteydi "canın çok acıyor mu?" Yanımdan gelen sesle o tarafa döndüm ve karşımdaki adama baktım
"Anlamadım?" Onu süzmeye başladım 185 190 boyu vardı üstündeki siyah takım ona çok yakışmıştı kol kasları adeta ben burdayım diyordu burdan bile görebildiğim köprücük kemigide olaya ayrı bir hava katarken adamın delici siyah gözleri seni içine çekiyordu
"Cennetten düştün ya canın çok acıyormu?" Göz devirirken yüzümde alaycı bir gülümseme oldu "evet acıyor."

Delici bakışlarıyla beni süzerken sırıttı
"Acını dindirebilirim." Bu adam bana birşey mi ima etmeye çalışıyordu "o nasıl olucak?" Gözlerindeki bakış birden arzuyla doldu tamda tahmin ettiğim gibi bel altı "saat 12 de binanın arka tarafında bekliyor olacağım gelirsen ögrenirsin." Göz kırparak uzaklaşan adama baktım hah sanki gelirimde bakışlarımı tekrar serayın olduğu tarafa çevirdim ama orda yoklardı adam beni konuşmaya tutmuştu onları kaybettim telefonumu çıkarıp dilaya mesaj attım.

~~~
𝐃𝐢𝐥🌙

                              ✔︎✔︎ ℕ𝕖𝕣𝕕𝕖𝕤𝕚𝕟𝕚𝕫?

𝔹𝕒𝕙𝕔̧𝕖𝕕𝕖 ✔︎✔︎

~~~

Bahçeye çıktığımda etrafa bakındım kendi halinde birkaç insan vardı sonunda dilayı görünce onun yanına gittim "nerdeler?" Eliyle işaret ettiği yere baktım güllerin olduğu yerde gülüşerek konuşuyorlardı engin eğilip bir gül kopardı ve seraya uzattı seray tebessüm ederek gülü aldı "ıyy bide gül veriyo" dilaya güldüm bencede ıyy engine birden bir telefon geldi seraya birşeyler söyleyip yanından ayrıldı adam gidince derin bir oh çeken seraya baktım elimle işaret yapıp dilaya döndüm hadi lavaboya gidelim dilayla beraber salona giriş yapıp merdivenlere yöneldik lavabo üst kattaydı sonunda lavaboya girdik her koridorun basında 2 koruma vardı bir kaç dakika bekledikten sonra içeri seray girdi dilay direk atladı "ne dedi?"
Bende merakla seraya baktım saatine bakıp konuşmaya başladı "1 saat sonra uçurumun orda olmamı istedi." Bu işimize gelirdi " yarım saate çıkalım hazırlık yapmamız gerek.