~1.𝕭𝖔̈𝖑𝖚̈𝖒~

366 23 4
                                    

Seokjin hazırlanıyordu.Kankası ile buluşmak için oğlunu öpüp annesine görüşürüz dedikten sonra evden çıkıp arkadaşıyla buluşucağı kafeye doğru gitmeye başladı.

O sırada Namjoon ve arkadaşları:

"Lan Namjoon manyağı! Bak çocuğunu kafayı taktın gel bi' süre çocuğun ile babasını aramayı bırak." Yoongi sinir ile karışık olan duygularını sert bir şekilde dile getirmiş artık bu konu hakkında olan düşüncelerini açık bir şekilde dile getirmişti.

"Bir sus amına koyayım!Hâlâ nasıl bulamadığıma şaşırıyorum zaten0. Ulan onca zaman aramamıza rağmen bulamadık. Sanki yer yarıldı da içine düştüler." Ağabeyi gibi gördüğü dostuna karşı bunları diyebilmişti sadece. Dostları ise onu bu konu hakkında zorlamak istemesede konu dönüp dolaşıp yine bu konuya geliyordu.

Jungkook ise ağabeylerine bakıp onları sakinleştirmeyi çalışıyordu. "Bencede Yoongi ağabeyim haklı. Bir müddet bu konuya ara vermelisin hyung."


"Peki bir yerlere gidelim mi? Hem uzun zamandır gezmiyoruz." Jimin ortamı yumuşatmak için bir fikir ortaya atmayı uygun görmüştü.

Namjoon ise isteksiz olsada bu fikri kabul etmek zorundaydı. Cidden bu olay kendisini mahvetmişti. "Peki tamam, tamam... Ne yapacağız o zaman?"

Taehyung ise "Bence Candy Café'ye gidelim orası çok iyiymiş." Son zamanlarda duyduğu bu yeri merak ettiği için kendisine bir fırsat doğmuştu.

"Tamam benim için farketmiyor. Hem zaten bu diğer düşman mafyalar ile uğraşma ve evladım konusu beni çok yordu." Namjoon kendisine bir nefret ile bunu demişti.

Diğerleri ise bu kafe işini sevmiş kendilerini ufak bir şekilde hazırlanmış tı.

Sonunda ofisten çıkıp Jimin'in yolu tarif etmesiyle oraya varmışlardı.

Bu beşli sonunda kafeye giderler:

Yoongi her ne kadar buraya gelsede aslında gelmek istemiyorumdur. Çünkü bir sürü iş vardı ve bunları ekmişlerdi. Kafeyi incelerken gözüne birisi takıldı.

Sonunda Seokjin kafeye varmıştı. "Nihayet geldin hyung. Beklemekten ağaç oldum."

"Öf tamam patlama be. Ne yapayım işim bitmiyor. Zaten geç kalmışım.

Hoseok ile atışsalarda ikisi birbiri için kendilerini feda ederlerdi. Çünkü Hoseok dansa merakı olan bir çocuktu. O zaman kendisine güveni olmasa da bu güveni Seokjin ona aşılamıştı. Bu sayede Hoseok kendi kariyerini Seokjin hyungu sayesinde olduğunu dile getirmeyi eksik etmiyordu.

Seokjin'e göre Hoseok sesidir. En büyük hatasını ailesine itiraf etmesine yardımcı olmuştu. Kendisinden iki yaş küçük olmasına rağmen onu koruyordu.

"Tamam tamam. Seni anlıyorum." Neşeli bir tonda söylemişti.

Seokjin hızlı bir atak yaparak" Nasılsın? İyi gidiyor mu koçluk?"

"Yani muhteşem gidiyor. Öğrenciler uslu  ne demek istediğimi anlıyorlar." İşini severek yapıyordu Hobi. Sonuçta kim sevmezdi yetenekli olduğu bir konuda eğitim vermeyi?

Seokjin sevinmişti. "Tabi benimde senin gibi koçum olursa bende anlarım."

"Neyse hyung ben bize kahve sipariş edeyim." Hobi sandalyeden kalmış tezgahın oraya gidiyordu. Jin ise onun inadını bildiğinden sesini çıkarmamıştı.

Yanlış Hata, Güzel Aşk|ℕ𝕒𝕞𝕛𝕚𝕟Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin