Selam! Fazla bekleyemedim. Veee hemen yayınlamak istedim! Fazla alışmayın. Hasta olduğum zamanlar anti üşenme gibi birşey oluyor. Herşeyi yapabiliyorum. Herneyse. Umarım beğenirsiniz. thank you bitchess
Claire Hudson
Annemler herzaman ki gibi müthiş bir şekilde kavga ediyorlar. Bazen mısırımı alıp izleyesim geliyor (!) Geçen gün annemin en yakın arkadaşı onların evliliklerini kurtarması için güzel bir tatil'e gitmelerini mi ne söylemiş. Annem tutturmuş gidelim diye, tatilleri hiçbir zaman sevmedim, sevmeyeceğim. Babam ise hemen işe atıldı, tüm organizasyonu o yaptı, sanırım Los Angelese gidiyoruz
Bavulumu hazırlamadım, ama noah -annemin değişiyle hizmetli- bavulumu o hazırladı. Ve hemen arabaya binerek havalimanına gittik. Çok aceleye gelen bir tatildi.
......
Hotel fazlasıyla kabarıktı. Bol süslü bir avize girdiğinde hemen göze çarpıyordu. Birde heryerde duran saçma sapan, milat öncesinden kalmış vazolar vardı. Biraz daha ilerlediğimizde birkaç adam -inanın inanmayın at hırsızlarına benziyorlardı.- elimizdeki bavulları aldılar. Ve bir adam ''Bay andy endişelenmeye hiç gerek yok. Bavullarınız kral dairesine taşınıyor. Kızınızın odasıda hazırlandı. Dilersenseniz geçebilirsiniz.
Sanırım farklı bir odada kalacağım. Eee annemler işi pişirecekler sanırım. Annem elime bir kart verdi, odamın anahtarı galiba, bir kadın bana odamın yolunu gösterdi. Oda büyüktü,kapıdan girince sol tarafta tualet, sağ tarafta koskocaman bir karyola, biraz ileride yine sağ tarafta çift kişilik bir yatak, yatağın ilerisinde mini bar vardı. oda kusursuzdu. perdeler, çekmeceler. Hepsi özene bözene yapılmıştı sanki
......
Siyah hafif bir şekilde ucu kalkıkı eteğimin üstüne bol kareli gömleğimi giydim. Hiç beğenmedim, ama işin içine CLAİREnin ufak sırları girerse süper olur. gömleği eteğin içine soktum, altıma siyah mat botlarımı giyip çok hafif bir makyaj yaptım. Normalde olsa asla yapmam ama annemin ve babamın dediğine göre heryerde paparaziler varmış. Eee Californianın en varlıklı ailesi olmak hiç kolay değil.
Kapıyı açıp annemlerin odasına koştum, zaten biraz ileride olduğu için kendimi yormadım. Odayı çaldım ve kapıyı annem açtı. Üzerinde morcivert bir elbise vardı. Çok hoşuma gitti.
.....
Yemeğimizi yedikten sonra biraz ileride eski okul arkadaşım bae'i görüm, yemekten sonra yanına gittim. Sonra sahile indik. Aslında iyi bir kızdı ama, sanırım biraz sorunlu.
Hotelin içine girip bar'a indik. Tualetimin olduğunu söyleyip yanından ayrıldım. hemen koşup ondan kaçtım çünkü tualet gittiğim yönde değildi. Nereye gittiğimi bilmiyordum. Gittim, gittim sonunda karanlık bir yer gördüm. Fazlasıyla gürültü geliyoru. Çok korktum
Bill Guetta
Hizmetli odasındaydım, burası çok karanlıktı. 1 haftadır burada çalışıyorum ama hala alışamadım.
Çok güzel bir yer, çok iyi bir iş imkanı ama beni çok yoruyor. Odadan sesler gelmeye başladı, Korkmuyordum ama merak ediyodum. Telefonumun ekran ışığını yakıp odaya gezdirdim, 360 derece döndüm ve tam arkamda çok güzel bir kız vardı, ve elinde bir vazo.
çığlık attı birden, hem o korktu, hem ben. Kumral saçlı yeşil gözlü bir kızdı, ama korkudan surat ifadesi onu çirkin gösteriyordu. Sakin ol diyemeden elindeki vazoyu kafamda kırdı, böyle uzun anlattığıma bakmayın, bu olay 2 saniye içinde oldu.
Sonra herşeyi unuttum. Tek hatırladığım. Siyah botları oldu.
Kalktığımda hastanede olduğumu sandım, ama hastanede değil, tam aksine bir odadaydım. Tam ayağı kalkıcakken bir el kafama dokundu, fazlasıyla ürperdim.
-sakin ol, sakin ol sana birşey yapmayacağım, dedi kumral saçlı kız
-sen..
- sadece korkmuştum, ve özür dilemek için seni buraya çıkardım çok şanslısın ki hizmetli odası odamla aynı kattaydi, kimsecikler görmedi.
-benim... şey gitmem lazım, işimden olamam
-boşver birşey olmaz, buraya neredeyse her ''şükran'' gününde geliriz. Patron babamın arkadaşı, sana birşey yapamazlar. sanırım burada üzün bir süre kalacağız.
-şuan sana lanet mi okusam yoksa teşekkür mü etsem bilemedim.
....
1 hafta daha su gibi geçti, yatağımda oturup o kızın düşündüm, daha adını bile bilmiyordum. Derken başıma bıçak saplanmış gibi bir acı hissettim. yatakta bağırdım sonra yanıma oscar ve john geldi. Sakinleştirmeye çalıştılar ama bu acı hiç geçmedi, sonra bi an durdu ve gözüme babamın elimden tutup beni biryere götürmesi geli, yani babam mı pek bilemiyorum ama bana oğlum diye sesleniyordu. Oğlum diye, ilk defa biri bana seslendi böylesine, gözlerim birden açıldı ve karşımda Oscar'ı gördüm
-kalk üstümden
-iyi misin?
-hayır, beni hastaneye götürün, dedim mızmızlanarak. Bilerek dedim, çünkü ilk defa heyecanlanıyordum bu kadar.
-tabii, john taksi çağır!
-VOTE ARTARSA BÖLÜMLER ÇOOK HIZLI GELİCEK- <3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vazo
Teen FictionSelam! Umarım yeni hikayemi beğenirsiniz. Çünkü beğeneceğinizi umuyorum. Şimdiden çok teşekkür ederim. ***** Claire Hudson Annemlerin evliliğini kurtarması için bir şanstı belkide bu tatil, şanstı belkide ya benim hayatım? 17. Yaş günümde böyle...