Rüya

381 32 9
                                    

Uykudan uyandığımda , saat  18.30  ' du ve tabiki dışarı çıkamıycağım için , küçük televizyonumuzun başına , merdivenlerden inerek aşağı kata indim , televizyonu açtığımda haberlerde Los Angeles ' a tehlike  yaklaştığı haberini aldım ,Aylaklarla mücadelemiz tekrar başlayacaktı,  kafam tekrar ona gitmişti , eğer aylaklar tekrar gelseydi kendini savunabilir miydi , onu da kaybetmek istemediğim için hep yanında olmak istiyordum , ben televizyona dalarken , Berrak teyzeyi unutmuştum , bir an kalbim hızla çarpmaya başladı , aniden yerimden kalktım , kalktım kalkmasına ama aniden kalktığım için başım döndü , ve koltuğa düştüm , başım dönmüştü , gözlerim karardı .

Gözlerimi açtığımda sabah olmuştu , alnımda ıslak bir bez parçası ve üstümde en az 3 kat battaniye bulunuyordu , kalktığımda öldüm sanmıştım , cennete falan gelmiştim heralde , o kız gözlerimi açtığımda karşıma çıktı ve bana gülümseyerek , geçmiş olsun dedi ve  o an kolumda bir acı hissettim , Berrak teyze , koltukta uyuya kaldığımı söyleyerek uyandıramamıştı , çimdirme yöntemini kullandı , ne olurdu ki biraz daha görseydim prensesimi .

Kendi kendime homurdanırken , mutfaktan Berrak teyze  ' Hasaan .. ! ' diye bağırmaya tekrar başladı , ve oflaya puflaya koltuktan kalkıp , sersem sersem yatağıma gidip , kendimi yatağa bıraktım , Los Angeles 'ın  tehlikede olduğunu acaba Berrak Teyze biliyor muydu ? Söylemelimiydim , evet söylemeliydim , diye kendi kendime konuşurken uykuya dalmışım ki 5 saat sonra , megafon sesiyle uyandım , hem de kafamın dibinde bağıran bir adamın elindeki megafonla , ilk aldırmadım , sonra adamın asker olduğunu görünce , bir anda yataktan fırladım ve asker selamı verdim , asker beni umursamadı , ve bana ' hazırlan eğitim var  , hazır olduğunuzda , Büyük duvarın , ormana açılan kapısına gelin dedi ' ve evden çıkıp gitti , ben dakikasında hazır olmuştum , Seval de kısa süre sonra hazır olduğuna göre Eğitime gidebilirdik , Berrak Teyzeyi öpüp şans dilemesini istedik ve evden çıktık , yolda sürekli , Seval ' e  göreceğimiz eğitimlerden bahsediyordum ve Seval gittikçe korkuyordu , ben ise burdan uzaklaşmak , onu bidaha görememekten korkuyordum derken Eğitim alanına gelmiştik bile .

Eğitim alanı çok kalabalıktı , ancak broşürde okuduklarıma göre , seçmeler olacaktı , en yetenekli olanlar  asker olabilecekti , ama asker olmadan önce , koşucu olucaktık , ben bu kadar bilgi öğrenmiştim , bunları kendime anlatırken , onu görmüştüm , o da buradaydı , siyah kısa pantolonu , ve solmuş kırmızı bir tişört vardı üzerinde , hemen hızlandım ve eğitim alanının içine girip  sıraya dahil oldum , onun arkasına geçmiştik , seval ile birlikte ,  sonra da komutana kulak verdim , komutanın dediklerine göre , ormana açılan kapıdan geçip , 12 saat içinde , elinde hiç silah olmadan , en fazla aylak öldürebilen , Los Angeles 'ın bir koruyucusu olabilicekti , bu gerçekten çok zordu , yarışmada ilk başta 100 kişi varken şu anki sayımız 25 ' ti , ve bu 25 kişiden sadece 5 kişi Koruyucu olabilicekti  , o 25 kişinin içinde komşumuz Damla da vardı , onun ismini , komutan isimlerimizi okurken öğrenmiştim , demek ki cesaretli , güçlü bir kızmış , komutan ve askerleri bize asker selamı verip evlerimize dağılmamızı istedi ve Seval ile birlikte eve doğru yürümeye başladık derken , arkadan ses duyduk , Damlayı rahatsız eden iki genç serseri vardı , kendime hakim olamayıp aceleyle , Damlanın yanına gitmiştim ve , sorunun ne olduğunu sordum , gençler ' Sen git küçük oğlan deyince '  sertçe göğsüne bastırarak ileriye doğru iktirdikten sonra , diğer genç , bana gelip yumruk atmıştı , Damla da yürekliymiş ki , serserilerde erkeklik diye birşey bırakmadı , bana yumruk vurana tekmeyi geçirmesiyle yere yığmıştı bile , daha sonra son güçleriyle depar atarak uzaklaştılar zaten , ben Damlaya şaşkın şaşkın bakarken , yere eğilip yanağıma dokundu ' acıyor mu ' diye sorunca , gülümseyerek ' Artık acımıyor ' d ve el ele tutuşup kalktık , ancak Damla , o serserilerden kaçmaya çalışırken ayağını  taşa çarpmış , zaten çarpınca , yakaladılar Damlayı , neyse ben , Damlaya koluma girmesini , girmezse bacağının kötü olabileceğini söyledim , o da gülümseyerek , ' Teşekkür ederim ' dedi ve Damlanın kapısına kadar ben götürdüm , ve İyi günler dileyip yarın   , eğitimin olduğunu  hatırlatıp evimin yolunu tuttum . 

Yolda birkaç şey konuşmuştuk , Damla İzmirliymiş ve o Adaya giden büyük gemide Damla da varmış , bunu duyunca şok olmuştum , ve Damlanın serseriler sayesinde , en azından arkadaşı olabildim , ama onu galiba seviyordum , ben bunları kendi kendime konuşurken eve varmıştım bile , tam kapıyı açarken , seval aklıma geldi ve gülümsedim , kendi kendime , Damlayı görünce kardeşimi unutmuştum , kapıyı kapatıp birşeyler atıştırmak için merdivenlerden çıkıp mutfağa , Berrak teyzenin yanına geldim ve bana yemeği hazırlamıştı bile , hemen yemeğin başına oturdum ve , lezzetli bir yemeğin ardından , Berrak teyzenin elinden bir yorgunluk kahvesi , iyi gelmişti ...

Zombi istilasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin