Jaehyun'un sevgilisi bize geldiği sıralarda onu incitmeden kenara çekip arkadaşı hakkında sorular sormuştum. Bunun üzerine kızla bir buluşma ayarlayabileceğini dediğinde teşekkür etmiş ve her şeye devam edebildiğime dair kendime bir kanıt göstermiştim.
Aksiliktir, kız yalnız kalmamamız için yine Jaehyunları çağırmıştı. Buluşmaya gideceğim sabah Jaehyun arabası ile benimle beraber onları aldı. Yol boyunca konuşmamıştık. Hep böyle olurdu, Jaehyun bu konuları açtığımda kaçar, azarlar, uzak dururdu.
Tatlı yerken "Yuri, evlenmeye niyetin var mı?" dediğimde tatlı kaşığını boğazına kaçıracaktı. Ona suyunu uzatıp ağzını silmesine yardımcı olduğumda "Doğrusu biraz erken ama bu iyi tanıdığım bir insansa bekletmenin anlamı yok." dedi.
Arkadaşı, yani Jaehyun'un nişanlısı, gülümseyerek bana bakarken gözlerim saniyeliğine Jaehyun'a gitti. Bakışlarından anlam çıkarmayı uzun süre önce bıraktım, zorladığım, zorlandığım konulardan biriydi ve iyi ki bırakmıştım.
"Anladım, biz konusunda ne düşünüyorsun? Özel konuları pek açmak istemezdim ama şimdi konuşmazsam bir daha fırsat bulamam."
Gözlerini kaçırdı. Puantiyeli elbisesi ile oynarken esen rüzgar siyah kıvırcık saçlarını uçuruyordu.
"Yani, şey... Cevabımı sonraya saklasam. Şimdi kendimde o cesareti bulamıyorum."
Jaehyun'un nişanlısı, Jaehyun'un kulağına doğru birkaç şey derken Jaehyun gülümsedi.
"Utanma canım!"
Yuri de gülümseyince gözümü deniz manzarasına çevirdim.
"Sorun değil, acelesi yok cevabının konuşabildiysem."
Geriye yaslanıp kolumu çiçek yaptım. Kızların sohbeti bir başlayınca saatin kaç olduğunu bile fark etmedim. Dalmışım denize, dalgalara ve uçurum kenarındaki ağaçlara. Bu doğallığa hayrandım. Jaehyun kadar doğal... gözlerimi bir anda çevirdiğimde bana bakarken buldum. Saatlerce dışarıyı izlerken bana baktığını düşünmemeye çalışıyordum. İçim kıpır kıpır, çocukluğumu ben hep yaşıyorum aslında. Jaehyun var oldukça benim çocukluğum hep içimde var olacak.
Vazgeçilmezim, bağımlılığım ve saklı vadim.
"Sigara içmeye çıkıyorum, geliyor musun?"
Kafamı salladım ve saçımı çektim. Kafeden hesabı ödeyip çıkarken kızlar yan yana oturmuş kıkırdayarak devam ediyordu sohbetine arkada. Manzaralı banka oturdum, Jaehyun ise sigarayı ayakta uçuruma çok yakın yaktı ve bana döndü.
Ben manzarayı izlerken o sigarasını bana bakarak içiyordu.
"Neden bana bakarak sigaranı içiyorsun?"
"Kokusundan rahatsız mı oldun?"
"Evet."
Sigarayı söndürüp çöpe doğru gitti ve geldi.
"Oldu mu?"
Kafamı salladım. Yanıma oturup güneşi engelledi.
"Sinirli bakışlarından başka bir şey göremiyorum."
Kafamı iki yana salladım.
"Yanlış görüyorsun."
"Kaşlarını çatıp çiçek olarak denize dertli dertli bakıyorsun."
"Bu sinirli olduğumu mu gösteriyor? Güneş yansıyor üstelik düşünüyorum."
Elini omzuma attığında çektim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
black or white. jaeyong
Fanfic"Yanlışlarımızla büyüdük bu erik ağacının altında." İki ortak bahçeye sahip olan dost iki aileden bir çiftte doğumla alakalı sorunları bulunmaktadır. Tüm çabalar sonucunda hamile kalan kadının bir erkek çocuğu dünyaya gelir fakat ona arkadaş olacak...