Paralel Evren Bölüm: 9🌙

572 52 19
                                    

Açılan portal ile Avengers üssünü görebiliyordum. Portaldan geçtiğim an kendi evrenime geçecektim. Arkamda bana bakan yüzlere döndüm. Uzun bir vedalaşma yaşamıştık, çok duygusaldı. En azından sevdiklerine kavuşmuşlardı.

Bir kaç saat önce

Tony yavaşça yatağa oturdu. Steve kendini Diana'nın anlattığı masala o kadar çok kaptırmıştı ki şuan derin bir uykudaydı. Ya da Tony öyle zannediyordu.

"Diana gidiyor, tek şansım oydu galiba ve ben onu da kaybediyorum. Hayatım tamamen kaybetmek üzerine kurulu...Sana çok fazla kızgındım, Bucky ile ilgili gerçeği benden sakladığın için. Bunu asla sana söylemezdim ama nasıl olsa uyuyorsun. Ben Bucky'den değil Winter Soldier'dan nefret ediyorum Steve, Hydra'dan nefret ediyorum. Sana karşı asla bir nefretim olmadı olamazda." Tony ona sırtı dönük bir şekilde uyuyan adamın saçlarının arasına bir öpücük kondurdu.

"Bana kızgın olmadığını biliyorum. Senden özür diledim defalarca ama yine de özür dilerim. Bucky benim dostum sen ise sevdiğim adamsın. İkinizi de korumak istemiştim fakat yöntemim yanlıştı." Tony sakince yorgun ve titrek bir sesle konuşan adamı dinledi. 

"Birlikte olmamız için tek engel bu mu?" Steve yattığı yerden kalktı ve sevdiği adamın gözünün içine baktı.

"Birlikte olmamız için hiçbir engel yok Tony." Steve yavaşça Tony'nin dudaklarına doğru eğildiğinde esmer adam nefesini tutmaktaydı. Önünde iki seçenek vardı ya geri çekilip kendini ve Steve'i ömür boyu mutsuzluğa mahkum edecekti. Ya da pembe dudaklara yapışıp sonsuz mutluluğu tadacaktı. Şüphesiz herkesin seçeceği seçeneği seçip Steve'in dudaklarına yapıştı. 

Tony, Steve ile konuşmuştu ve sevgili olduklarını açıklamışlardı. Pietro ve Clint'in garip bir ilişkileri vardı ama birbirlerini sevdikleri belliydi. Carol ve Thorun biraz daha çaba göstermeleri gerekti. Bucky ve Sam'in arasında bir çekim vardı fakat bunu çözemeden bu evrende sürem bitmişti .Avengers binasının açılan kapısı ile derin bir nefes aldım. Frigga, elinde ki oyuncak tavşanı ile bıkkın bir şekilde kapının tamamen açılmasını bekliyordu. Bir adım atıp portalın diğer tarafına geçtim Frigga beni görünce durmuş, dolu gözler ile bana bakıyordu. Elinde ki tavşanı bırakıp hızla sarıldı bana.

"Seni çok özledim Diana Teyze." gülümsedim. Portal daha kapanmamıştı, ben portalı ve içindeki kişileri göremesem bile onlar beni ve bulunduğum alanı rahat bir şekilde görebiliyorlardı. Thor iri cüssesi ile Maria'yı ayağından sarkıtarak bahçeye girdi. Maria kahkaha atıyordu. Onun kahkahalarını özlemiştim. Beni görünce durdu Thor.

"Maria bak, Diana teyzem gelmiş, baba bak." Frigga'nın cümlesine güldüm.

"Görüyorum Frigga." Thor hızla iri bedeni ile bana sarıldı. Gözünden bir damla yaş omzuma düşmüştü. Sarıldığı gibi hızla ayrıldı benden.

"Nerelerdeydin sen? Ne kadar merak ettik seni haberin var mı?" dolu gözlerim ile gülümsedim. İçeriden gelen Carol'un bağırşı ile mum kesildim. Bu kadın kesinlikle tehlikeliydi.

"Thor Odinson, seni son kez ikaz ediyorum. Eğer Maria ve Frigga'yı on saniye içinde buraya getirmezsen çok kötü şeyler olur. Nick bir türlü uyumuyor." Thor gözlerini yumdu, Carol'un gazabına uğramak istemediği her halinden belliydi. Açılan büyük kapıdan Carol otoriter bir şekilde çıktı. Beni gördüğü an hızla yanımıza geldi.

"D-diana." bana sarıldığında Nick'de  Carol'un  arkasından geliyodu. Küçük bebeğim şüphesiz anne ve babasından daha düşkündü bana. Carol benden ayrıldığında hemen Nick bana sarıldı. Göz yaşları kahverengi gözlerinden tek tek akıyordu. Tabi bu sırada yağan yağmur ile gözlerini devirdi Carol. 

"Carol sana kaç defa dedim bağırma diye. Tony ve Peter zar zor uyudular." kapıdan çıkan babama baktım. Saçları ve sakalları uzamıştı. Hızla koşup sarıldım. Babam anlık şoku atlattıktan sonra kokumu içine çekti. Gözünden akan yaşları aldırmadan yanaklarımdan öptü. Diğer evrende ki Stephen portaldan geçip yanımıza geldi. Onun ardından diğerleri de gelmişti.

"Paralel Evren, Steve. Diana Paralel Evren yolculuğu yapmış. Bu büyü değil elbet, fakat herkesin yapabileceği bir şey de değil." dedi Stephen. O sırada Wade söylenerek bahçeye giriyordu. 

"Senin ben amına koyayım büyü gibi. Sikiyim, Diana cadısını özleyeceğim aklıma gelmezdi." gülümsedim. Küfürbaz hallerini seviyordum.

"Beni özleyeceğini tahmin etmiştim." Wade beni gördüğü an kendine yumruk attı. Güldüm, klasik Wade'di.

Neredeyse herkes gelmişti, herkesle tek tek sarılmıştım. Loki bir anda önümde belirdiğinde çığlık attım. Onu ne kadar uyarırsam uyarıyım asla anlık hareketlerinden vazgeçmiyordu. Hızla kendine çekip sarıldı bana. Benden ayrıldığında dolu gözlerini karnıma çevirdi. Susmasını işaret ettim. 

İçeriye geçmiştik. İki evrende birbirlerine tuhaf bakışlar atıyordu. Ama şüphesiz en delici bakışları Clint atıyordu. Bir yanında oturan Pietro'ya bir de hamile Clint'e bakıyordu. 

(Allah rızası için şu sahneyi bir hayal edin QPMSJDLPSJODJDFJD)

 Merdivenden gelen ayak sesleri ile oraya döndüm. Peter gözlerini ovuşturarak ve sendeleyerek aşağıya iniyordu.

"Baba, Wade mi geldi?" uykulu sorduğu sorusu ile gözlerimi devirdim. Çocuğun işi gücü Wade'di.

"Ben geldim örümceği ama başka biri daha geldi. Daha doğrusu birileri." Peter'ın kısık gözleri salonda gezindi. Beyni olayı idrak edememiş olacak ki kafasını salladı. Gözleri beni bulduğunda  ağlamaya başladı.

"A-abla sen misin?" çatallı çıkan sesi ile sormuştu. Gözümden akan yaşa lanet ettim. Hamilelik beni çok duygusal yapmıştı.

*

Kafasını omuzuma koyup kollarını daha da sardı bedenime Peter.

"Nasıl yani şimdi siz bizim paralel evren de ki hallerimiz misiniz?" Thor'un şaşırarak sorduğu soruya gözlerimi devirdim. Stephen'da bıkmış olacak ki oturduğu yerden kalkıp dışarıya çıktı. Frigga bir babasına bir de Thor'a bakıyordu. Hangisinin babası olduğunu çözmeye çalışıyordu anlaşılan. Ağlamaya başladığında Carol onu kucağına aldı.

"Anne babamdan iki tane var, bak senden de iki tane var." dediğine kahkaha atmıştı herkes.

"Bir daha benim içeceğime uyku hapı atarsan bir Civil War daha yaşanacak bebeğim." babam salona girdiğinde gözü kimseyi görmüyor gibiydi. Eline içkisini aldığında babam hızla yerinden kalktı.

"Hayır, hayır Tony. İçmiyoruz." elinden alınan şişeye bakıp gözlerini devirdi babam. Salona döndüğünde kafası karışmış gibiydi.

"Bebeğim ben mi yanlış görüyorum yoksa, bizden ve Avengers'dan birer tane daha mı var?"


Son bir bölüm...

{Parallel Universe} Diana & Bucky Barnes | StonyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin