Death leaves a heartache no one can heal, love leaves a memory no one can steal.
-Dazai Osamu, o günden sonra bir daha görülmedi. Ajans yaptığı soruşturmalar sonucu; kahverengi saçlı uzun boylarda bir silüetin, denize doğru yürürken görüldüğünü öğrendi. Görgü tanıklarına göre bu adam, 'bir şeyi' ya da 'birini' mutlulukla takip ediyordu.
Nakahara Chuuya, 22 Ekim 1937'de, ilişkilerini kimsenin bilmediği sevgilisi Dazai Osamu'nun mafyadan ayrılması sebebiyle, kendini asma suretiyle intihar etti. Halattan sarkan ölü bedeni, Dazai Osamu tarafından bulundu.
Dazai Osamu, tam 11 yıl boyunca, geri dönmekte geç kalmış olmanın verdiği pişmanlıkla acı içinde yaşadı. En sonunda beyni, Chuuya'nın yaşadığı alternatif bir gerçeklik yarattı. İlişkilerinin olmadığı zamandan başlayan bu sahte alternatif evrende Dazai Osamu, kafasında oluşturduğu Nakahara Chuuya'ya yeniden âşık oldu. Sonuçta, sevgilisinin peşinden giderek ona katıldı.
Evdeki bu süreci aktardığı günlük, kayboluşunun ertesi günü Doppo Kunikida tarafından bulundu.
Dazai Osamu'nun bedeni, bulunamadı. Mezarı, 11 yıl önce vefat etmiş olan sevgilisi, Nakahara Chuuya'nın yanına yapıldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
oblivion. |soukoku|
Fanfictionsoukoku. angst. "he taught me how to love, but not how to stop."