Büşra'nın bakış açısından;
O gün çok güzel bir gündü, hiç olmadığı kadar eğlendim. Dilan ile birlikte lunaparka gittik, pasta yaptık ve Harry Potter kitapları bile yazdık. Kitabımıza yeni bölüm yazıyorduk ki odaya giren Demir abi ile bakışlarımızı ona çevirdik.
Demir: Çocuklar hadi yemeğe gelin.
Dilan: Tamam abi geliyoruz.
Büşra: Tamam Demir abi.
Birlikte aşağı indik ve güzel bir kahvaltı yaptık. Abim askerde yaşadığı komik anları anlatıyordu. Bunları dinlemek çok eğlenceliydi.
Yazar'ın bakış açısı
Demir: Ee Büşra seni bugün okula yazdıralım ha? zaten yeterince geri kaldın.
Dilan: Evet baya bir geri kaldın ama ben seni çalıştırırım merak etme.
Büşra: Sağol pandam.
Dilan: Ne demek kuşum.
Masadaki bütün gözler ikiliye dönünce Dilan ve Büşra önce göz göze gelip, bir kahkaha patlattılar ve daha sonra bütün masa gülmeye başladı.
Doruk: Siz çok iyi ikili oldunuz.
Demir: Aynen abi.
Büşra ve Dilan çalışmak için yukarıya çıktıklarında Doruk derin bir nefes alarak konuşmaya başladı.
Doruk: Çocuklar?
Demir: Evet?
Doruk: Sanırım hazırım.
Ali: Bu çok iyi Doruk hemen anlat.
Doruk bütün olanları, kafasındaki kurşunu ve krizleri anlatır.
Nazlı: Yani şimdi senin kafanda bir kurşun mu var?
Doruk: Evet Naziko, kurşun var.
Açelya: Vay be.
Ali: Neden daha önce söylemedin Doruk?
Doruk: Korktum Ali, tekrar işimden olurum diye korktum, tekrar kabul edilmem diye korktum.
Nazlı: Biz seni her halinle seviyoruz Doruk, bunun da üstesinden geleceğiz.
Doruk: Sağolun çocuklar ama bir sorunumuz var.
Açelya: Ne?
Açelya'nın konuşmasıyla Demir Doruk'un cümlesini tamamlayacak şekilde konuştu.
Demir: Bunu Büşra'ya nasıl anlatacağız?
Doruk: Aynen öyle.
Ali: Bir şekilde söylememiz gerek.
Demir: Halledeceğiz artık abi.
Demir çocukların odasına çıkar ve kapıyı tıklatır. İçeriden gelen 'gel' sesiyle odaya girer.
Demir: Çocuklar sizinle bir şey konuşmamız gerek. Daha doğrusu, Büşra seninle.
Büşra: Ne oldu Demir abi?
Demir: Aşağı gelin.
Dilan abisinin gözünde gördüğü korku ile endişelenmeye başladı, kötü bir şey olmuştu ama şuan burada beklemenin sırası değildi, 'Büşra'nın yanında olmam gerek' diyerek diyerek aşağı indi.
15 dakikadır hiç kimse konuşmuyordu, sanki Dilan ve Büşra dışında herkes bir şey söylemek istiyordu ama yapamıyordu.
Büşra: Abi, ne olduğunu söylecek misiniz artık?
Doruk: Büşra, benim ameliyat olmam gerek.
Büşra: Ne? ne ameliyatı abi? Şaka mı yapıyorsunuz?
Demir: Şaka değil Büşracığım. Abinin kafasında bir kurşun var.
Ali: Ama merak etme iyileştireceğiz.
Büşra: Ne zamandan beri biliyorsun?
Doruk: Dört yıl.
Büşra koşarak odasına çıktığında Dilan da arkasından koştu.
Dilan: Büşra, gelebilir miyim?
Büşra'nın kafasını sallamasıyla Dilan içeri girdi.
Büşra: Ne yapacağım ben Dilan? Abim ya ölürse. Ben nasıl yaşayacağım? Nasıl..
Dilan: Hemen aklına kötü şeyler getirme kuşum. Doruk abi iyi olacak ama önce onun yanında olmamız gerek değil mi? Topla kendini. Hadi gel aşağı inelim ve abine yanında olduğumuzu gösterelim. Birlikte atlatacağız Büş'üm.
Büşranın Dilan'a sarılmasıyla Dilan karşılık vermişti. Daha sonra ise birlikte aşağı indiler.
•••••••••
Uzun zamandır yoktum. Nasılsınız?
Baya uzun zaman oldu evet kdlxğsüs belki de kitabı unutmuşsunuzdur..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cerrahinin Dört atlısı (Doruk antisi olanlar giremez)
Aktuelle Literaturberhayat hastanesi cerrahi asistanları (aşırı doruk içerir eheheh)