İstediğim her şeye sahip olamayacağımı onunla beraber öğrendim. Bazı şeyler her zaman duygularımızdan önce gelirdi.
Daha kuvvetli isteklerim vardı. Daha büyük hayallerim, hayallerimiz vardı. Onlardan vazgeçemezdik, biz de birbirimizden vazgeçtik.
İki kişilikli bir durum muydu, bilmiyorum ama tek başıma bile on kişinin yükünü taşıyordum.
On kişinin çekeceği acıyı tek başıma yaşıyordum. Belki onunla bir şeyleri biraz olsun paylaşabilseydik böyle olmazdı.
Omuzlarımdaki yük yüzünden kambur kalmazdım.
Böyle agresif olmazdım, nefret dolu olmazdım. Ancak ne yapabilirdim ki? İçimdeki tüm sevinçten, tüm aşktan vazgeçmişken öfkemi hangi duygu bastırabilirdi?
Hangi duygu hırsımı bastırabilir, önümüze geçeni ezmeme engel olabilirdi? Üstelik o karşımda sevdiği kadınlar adına şarkı yazarken ben nasıl sakin olabilirdim?
Aynı dünyanın insanıydık, bu kadar imkansız olmamalıydık. Müzik bazı şeylerin üstesinden gelirken bizim aramızda dağlar oluşturmuştu.
Küçüklüğümden beri ilgilendiğim müzik türü diğer kız çocuklarından farklı olmuştu. Ailem birçok kez beni farklı dallara yönlendirmeye çalışmış, hatta zorlamışlardı. Zorla baleye gitmiştim, zorla operalara götürülmüştüm ve kpop dinlemiştim. Ancak hiçbiri bana hitap etmiyordu. Bana çok yabancılardı.
Ben her daim gürültülü, baş ağrıtıcı, korkunç olarak adlandırılan rock ve metal şarkılarını dinlemiştim.
Her zaman diğerlerine göre daha farklı kıyafetler giymiştim, daha farklı enstrümanlar çalmıştım.
Etrafımdaki kızlar pileli etekler, çiçekli elbiseler, pudra renkleri tercih ediyordu ve ailem de öyle olmamı istiyordu. Ama ben evden çıktığımda üstümdekileri siyah deri pantolonlar ve ceketlerle, deri dar elbiselerle ve yüksek taban rock postallarla değiştiriyordum.
Keman kursundan kaçıp, elektro ve bas gitar kurslarına gidiyordum.
Küçüklüğüm ve gençliğim asıl kişiliğimi kaçarak yaşamaktan ibaretti. En sonunda aileme yakalanmış, ağır cezalara maruz kalmıştım ama hiçbir şey beni kendimden vazgeçirmemişti. Ailem beni olduğum gibi kabullenene kadar devam ettim.
En sonunda onlar da benim gibi yoruldu ve saygı göstermekten başka bir şey yapamadılar.
Ancak bunu yapmaları çok uzun bir zaman aldı. Babam farklı tercihleri olan kızını ilk başlarda kabullenemeyip, sokağın ortasına attı. O dönemde Hoseok ile tanıştım.
Umut dolu bir insandı, harikulade. Bana destek oldu, evini açtı. Bir süre ailesiyle kaldım.
Daha sonra grubuna dahil oldum.
The Victims.
Jungkook, Taehyung ve Hoseok'tan oluşan üç kişilik gruba gitarist olarak katıldım. Arada vokal yapıyor, baterist Jungkook ile yer değiştiriyordum. Gruptaki her pozisyona uyuyor, bütün eksikliği kapatıyordum.
Onun dediğine göre ben onlar için bir mucizeydim.
Bir mucizeydim, ancak acı çekiyordum. Ne çelişkili.
İlk başlarda beni istememişti. Her daim uzak durmuş, bana yabancı gibi hissettirmişti.
Sonra bir gün babam beni onlardan koparmaya geldiğinde kendini önüme siper etmiş, o gün beni kurtarmıştı.
Bu beni ilk kurtarışıydı. Babamın bana yapacaklarından beni koruyup, kendi hayatıma devam etmemi sağlamıştı.
Hayatıma onlarla devam ettim, ve bunu en çok isteyen o'ydu. Bunun için en çok çabalayan kişi o olmuştu.
Onun sayesinde burdaydım. Onlarlaydım. Kendimi bulmuştum.
Ancak her şeyin bir bedeli vardı. Onlarla olmak istiyorsam, bu müziği yapmak istiyorsam ona asla kavuşamazdım. İmkansız yaşamaların bir parçası olmalıydık.
Gariptir ki grupta en yakın ve en uzak ikili ilişkiye sahiptik. Temastan kaçınırdık, yeri geldiğinde de birbirimizden kaçınırdık. Ama üzüldüğümde yanımda olmasını istediğim ilk kişi o'ydu. Sinirlendiğimde beni sakinleştirmesini istediğim kişi o'ydu. Aynı şekilde ben de onun için öyleydim.
Bunun anlamını ilk günlerde idrak edememiştim, ancak şimdi çok iyi anlıyor, bu anlamların altında eziliyordum.
Bir ihtimal vardı ki, beni bitiriyordu. Belki de bu duyguyu var eden bendim, ve altında ezilip, acı çeken sadece bendim.
Bu aşkta tektim.
Gözyaşlarım süzüldü. Ağlamak benim için fazla tersti. Oysa ki içimde bir deniz vardı, içinde süzülüyordum. Bir deniz kızıydım. Halbuki akan
sudan korkuyordum.Bu gece bu yarışmayı kazanmak için kan dökmüştüm, ama kazanmak istemiyordum. Eğer ki kazanırsak, her şey çok imkansızlaşacak, birbirimizi kazanamadan kaybedecektik. Bir kere bile kendimi ona anlatamadan, içimi dökemeden kaybedecektim.
Bilmiyordum ki tam tersi olacaktı.
maneskin damiano ve victoria'nin bi videosundan sonra duramadim ve yazdim umarim kaldirmam 💓💓💓
ŞİMDİ OKUDUĞUN
zitti e buoni, taennie
FanfictionVictims üyeleri Kim Taehyung ve Kim Jennie birbirlerine karşı itiraf edemedikleri hisler besliyorlardı. taennie, düzyazı