ÜNLÜ

19 10 28
                                    

Leyla'dan

3 GÜN sonra
Neden böyle oldu. Neden her şey altüst oluyor ve ben

engelliyemiyorum. Evlendiğimiz gün ayrıldık. O beni tanımıyor. Onu

gördüğüm an kalbim paramparça oluyor. Bugün onsuz 3. Günüm tek

yaptığım yatmak telefonuma bakmak istemiyorum ve kapalı onu çok

özledim ne olursa olsun onu hep seveceğim. bi defter bi de kalem

çıkarttım. Aklıma gelen sözcükleri yazdım sayfalara. Daha sonra biraz

dışarı çıkıp bir açık bir kafeye gittim. Ne kadarda çok kişi vardı. Elime

yazdığım şiirin kağıdını aldım o sırada

Garson: Efendim buraya girmek için izniniz var mı? Birazdan burda bi buluşma olacakta.

Leyla: Şey ben hayır...

Garson: Çıkın lütfen

Leyla: Peki ama buraya kim geliyor?

Garson: 2 gündür herkesin dilinde olan Savaş Öztürk.

Leyla: NE! Siz ne diyorsunuz

Garson: Duydunuz işte.

Hemen telefonumu açıp Savaş Öztürk yazdım ve ohaaa ne bu nasıl olur.

Burda bir şarkı söylüyor.  Şarkıyı açtım bu... bu bizim beraber öylesine

yazdığımız türkçe şarkının almancası.Bu nasıl olur?

Garson: Olamaz işte geliyor hemen çıkın yoksa işten kovulurum. 

Leyla: Durun durun bekleyin bekleyin lütfen.

Hemen çantamdan örtümü çıkartıp yüzümü gözlerim açık şekilde kapattım.

Leyla: Lütfen 5 dakika durayım yalvarırım.

O beni zorla çıkarırken bi ses geldi arkadan

Savaş: Ne oluyor? Neden bu kadını atıyorsunuz?

Arkamdan konuşurken bi anda beni kendine çevirdi.

Savaş: Sen gidebilirsin

Dedi garsona bakarak.

Savaş: Sen o kızsın ne işin var burada? Beni görmeye mi geldin?

Derken elimdeki kağıdı aldı ve okumaya başladı.

Savaş: "Sözcükleri bulmakta zorlanıyorum. Daha önce kendimi hiç bu kadar çaresiz hissetmedim. huzursuzluk kararsızlık karmaşa ve arzu. Şu an bütün hislerimi bu kağıda döktüm. Ama neden hala kendimi eksik hissediyorum. Ve neden artık seni rüyalarımda görmüyorum. Bi gün yeniden buluşacağız ve o zaman senin kalbinde benim kadar huzursuz mu öğreneceğim."

Bu kadar yakınımda olduğuna inanamıyorum ve sana yazdıklarımı

okudun acaba başka bir şey hayal etsem olur muydu?

Savaş: VAAY aşıksın demek. yoksa bana mı?

Şaşırarak başımı hayır anlamında salladım.

Savaş: Şaka yapıyorum

Diyip güldü.

Savaş:Gerçektende güzel yazmışsın.

Elindeki kalemle elime imzasını attı.

Leyla: Ama buna gerek yoktu...

Olamaz konuştum.

Savaş: Vee evvvet yüzünü gördüğüm gibi sesine de duymuş oldum. Ha bi de yüzünü saklamana gerek yok yeterince güzelsin. Gel hadi.

Dedi ve yürümeye başladı. Yüzümü görmek mi? Diğer elime baktığımda

örtü yüzümde değil elimdeydi.  O beni gördü. O BENİ GÖRDÜ VE HİÇBİR ŞEY

OLMADI İNANMIYORUM. Belki de bu bir fırsattır. Hemen peşinden koştum.

İnsanlar geçmeme izin vermiyorlardı. Daha sonra Savaş platforma çıktı ve

güvenlikler insanları zor tutuyorlardı. 
Önce şarkıyı söyledi ve daha sonra

ufak bir oyun oynatacağını ve kazanana güzel bir ödül vereceğini

söyledi. İnsanların içinden bir kaç kişi seçti ve sahneye çıkarttı.

Savaş: Hepiniz üzerinizdeki bütün aksesuarları çıkartın ve şu kaba koyun.

Herkes dediğini yaptı ve sıraya girdiler.

Savaş: en baştaki gözlerini kapatıcam ve hangisinin benim olduğunu bulacaksın tamam mı?

Bi karı işte: AHHH TABİİİ BEN HEMEN BULURUM EN BÜYÜK HAYRANINIZIM.

hemen gözlerini kapatıp aramaya başladı hangisi olduğunu.

Karı: İşte buldum BULDUUM

Savaş: Ben kadın kolyesi mi takıyorum?

Herkes gülme krizine girmişti. Herkes sırayla yapsa da kimse bulamamıştı.

Savaş: Evet geriye son bi kişi kaldı.

Dedi beni işaret ederek.

Başımı hayır anlamında sallasamda ısrar edince gitmek zorunda kaldım.

O gözlerimi bağladı ve 

Savaş: Hadi bakalım.

Biraz aradıktan sonra buldum.

Leyla: Bu.

Savaş: Ama bu sayılmaz gördün sen.

Leyla: Gözüm kapalıydı nasıl göreyim?

Savaş: Bir daha bu sefer başka bileklikle

Bi daha gözümü bağladım ve aramaya başladım. Ne kadar arasam bulamadım.

Savaş: Hayır orda.

Yeniden aradığımda bulmuştum.

Leyla: İşte bu.

Diyip güldüm. Çünkü ilk başta bilekliği bilerek koymadığını

biliyordum. Onunla ilgili bir konuda yanılmam imkansızdı.

Savaş: Demek en büyük hayranım senmişsin. 

Diyip gülümsedi.

Savaş: Şimdi benden bir şey isteyebilirsin

Leyla: Ben... ben hiç hiçbir şey. 

Savaş: o zaman ben senden bir şey istesem?

Leyla: Nedir

Savaş: Seni bi daha görmek istiyorum. Eğer kabul edersen bugün seninle yemeğe çıkabiliriz.

Leyla: Şey ben olur.

Diyip hemen çıktım ordan. Yarım saat sonra  yanıma geldi.

Savaş: Nerdeydin seni aradım. Ama bulamadım.

Leyla: Ben...

Savaş: Neyse tamam.

Leyla:biraz önce yaptığın neydi öyle hem beni çağırırken bana sordun mu ayrıca ben belki yemeğe gelmek istemiyordum hep böyle ...

Savaş: Çok konuşuyorsun. Sus biraz

Diyip parmağını dudağıma koydu. Biraz geçince. Başını tuttu

Leyla: İyi misin... sen iyi misin?

Savaş: Sanki bunu daha önce yapmış gibi hissediyorum.

Öylece kalakaldım. Hiçbir şey soylemeden ona bakıyordum.


bu kadaar oylayıp yorum yapar mısınıız <3



Bir Suçluya AşığımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin