Leyla'dan
3 GÜN sonra
Neden böyle oldu. Neden her şey altüst oluyor ve benengelliyemiyorum. Evlendiğimiz gün ayrıldık. O beni tanımıyor. Onu
gördüğüm an kalbim paramparça oluyor. Bugün onsuz 3. Günüm tek
yaptığım yatmak telefonuma bakmak istemiyorum ve kapalı onu çok
özledim ne olursa olsun onu hep seveceğim. bi defter bi de kalem
çıkarttım. Aklıma gelen sözcükleri yazdım sayfalara. Daha sonra biraz
dışarı çıkıp bir açık bir kafeye gittim. Ne kadarda çok kişi vardı. Elime
yazdığım şiirin kağıdını aldım o sırada
Garson: Efendim buraya girmek için izniniz var mı? Birazdan burda bi buluşma olacakta.
Leyla: Şey ben hayır...
Garson: Çıkın lütfen
Leyla: Peki ama buraya kim geliyor?
Garson: 2 gündür herkesin dilinde olan Savaş Öztürk.
Leyla: NE! Siz ne diyorsunuz
Garson: Duydunuz işte.
Hemen telefonumu açıp Savaş Öztürk yazdım ve ohaaa ne bu nasıl olur.
Burda bir şarkı söylüyor. Şarkıyı açtım bu... bu bizim beraber öylesine
yazdığımız türkçe şarkının almancası.Bu nasıl olur?
Garson: Olamaz işte geliyor hemen çıkın yoksa işten kovulurum.
Leyla: Durun durun bekleyin bekleyin lütfen.
Hemen çantamdan örtümü çıkartıp yüzümü gözlerim açık şekilde kapattım.
Leyla: Lütfen 5 dakika durayım yalvarırım.
O beni zorla çıkarırken bi ses geldi arkadan
Savaş: Ne oluyor? Neden bu kadını atıyorsunuz?
Arkamdan konuşurken bi anda beni kendine çevirdi.
Savaş: Sen gidebilirsin
Dedi garsona bakarak.
Savaş: Sen o kızsın ne işin var burada? Beni görmeye mi geldin?
Derken elimdeki kağıdı aldı ve okumaya başladı.
Savaş: "Sözcükleri bulmakta zorlanıyorum. Daha önce kendimi hiç bu kadar çaresiz hissetmedim. huzursuzluk kararsızlık karmaşa ve arzu. Şu an bütün hislerimi bu kağıda döktüm. Ama neden hala kendimi eksik hissediyorum. Ve neden artık seni rüyalarımda görmüyorum. Bi gün yeniden buluşacağız ve o zaman senin kalbinde benim kadar huzursuz mu öğreneceğim."
Bu kadar yakınımda olduğuna inanamıyorum ve sana yazdıklarımı
okudun acaba başka bir şey hayal etsem olur muydu?
Savaş: VAAY aşıksın demek. yoksa bana mı?
Şaşırarak başımı hayır anlamında salladım.
Savaş: Şaka yapıyorum
Diyip güldü.
Savaş:Gerçektende güzel yazmışsın.
Elindeki kalemle elime imzasını attı.
Leyla: Ama buna gerek yoktu...
Olamaz konuştum.
Savaş: Vee evvvet yüzünü gördüğüm gibi sesine de duymuş oldum. Ha bi de yüzünü saklamana gerek yok yeterince güzelsin. Gel hadi.
Dedi ve yürümeye başladı. Yüzümü görmek mi? Diğer elime baktığımda
örtü yüzümde değil elimdeydi. O beni gördü. O BENİ GÖRDÜ VE HİÇBİR ŞEY
OLMADI İNANMIYORUM. Belki de bu bir fırsattır. Hemen peşinden koştum.
İnsanlar geçmeme izin vermiyorlardı. Daha sonra Savaş platforma çıktı ve
güvenlikler insanları zor tutuyorlardı.
Önce şarkıyı söyledi ve daha sonraufak bir oyun oynatacağını ve kazanana güzel bir ödül vereceğini
söyledi. İnsanların içinden bir kaç kişi seçti ve sahneye çıkarttı.
Savaş: Hepiniz üzerinizdeki bütün aksesuarları çıkartın ve şu kaba koyun.
Herkes dediğini yaptı ve sıraya girdiler.
Savaş: en baştaki gözlerini kapatıcam ve hangisinin benim olduğunu bulacaksın tamam mı?
Bi karı işte: AHHH TABİİİ BEN HEMEN BULURUM EN BÜYÜK HAYRANINIZIM.
hemen gözlerini kapatıp aramaya başladı hangisi olduğunu.
Karı: İşte buldum BULDUUM
Savaş: Ben kadın kolyesi mi takıyorum?
Herkes gülme krizine girmişti. Herkes sırayla yapsa da kimse bulamamıştı.
Savaş: Evet geriye son bi kişi kaldı.
Dedi beni işaret ederek.
Başımı hayır anlamında sallasamda ısrar edince gitmek zorunda kaldım.
O gözlerimi bağladı ve
Savaş: Hadi bakalım.
Biraz aradıktan sonra buldum.
Leyla: Bu.
Savaş: Ama bu sayılmaz gördün sen.
Leyla: Gözüm kapalıydı nasıl göreyim?
Savaş: Bir daha bu sefer başka bileklikle
Bi daha gözümü bağladım ve aramaya başladım. Ne kadar arasam bulamadım.
Savaş: Hayır orda.
Yeniden aradığımda bulmuştum.
Leyla: İşte bu.
Diyip güldüm. Çünkü ilk başta bilekliği bilerek koymadığını
biliyordum. Onunla ilgili bir konuda yanılmam imkansızdı.
Savaş: Demek en büyük hayranım senmişsin.
Diyip gülümsedi.
Savaş: Şimdi benden bir şey isteyebilirsin
Leyla: Ben... ben hiç hiçbir şey.
Savaş: o zaman ben senden bir şey istesem?
Leyla: Nedir
Savaş: Seni bi daha görmek istiyorum. Eğer kabul edersen bugün seninle yemeğe çıkabiliriz.
Leyla: Şey ben olur.
Diyip hemen çıktım ordan. Yarım saat sonra yanıma geldi.
Savaş: Nerdeydin seni aradım. Ama bulamadım.
Leyla: Ben...
Savaş: Neyse tamam.
Leyla:biraz önce yaptığın neydi öyle hem beni çağırırken bana sordun mu ayrıca ben belki yemeğe gelmek istemiyordum hep böyle ...
Savaş: Çok konuşuyorsun. Sus biraz
Diyip parmağını dudağıma koydu. Biraz geçince. Başını tuttu
Leyla: İyi misin... sen iyi misin?
Savaş: Sanki bunu daha önce yapmış gibi hissediyorum.
Öylece kalakaldım. Hiçbir şey soylemeden ona bakıyordum.
bu kadaar oylayıp yorum yapar mısınıız <3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Suçluya Aşığım
TienerfictieGardiyan olmamın bütün hayatımı etkileyeceğini bilmiyordum. Adalet için çalışırken bu kadar adaletsiz olabileceğimi de...