Yavaş yavaş herkes gelmişti. Yun ve Danbi geç kalınca ikna edemediğini düşünmüştük tam o sırada içeri girdiler. Danbi'yi görünce âdeta gözlerim kamaştı. O kadar güzel olmuştu ki ona bunu söyleyememek beni sinir etmişti. Bir an beklenmedik bir şekilde slow bir müzik çalmaya başladı. Herkes dansa kalkmıştı. Doğum günü çocuğu hariç. Kimse Danbi'yi kaldırmayınca iş bana düşmüştü. Geceye böyle beklenmedik bir şeyle başlamak hoşuma gitmemişti. Bir süre sonra şarkı bitti. Yun ve Taehyung'ın yanına gittik, Danbiy'le beraber. Danbi:
-Çok teşekkür ederim Yun.
-Bence bana değil Jeon ve Taehyung'a teşekkür etmelisin. Onlar olmasa ben yapamazdım.
-Teşekkür ederim çocuklar.Taehyung:
-En çok Jeon'a teşekkür etmelisin o planladı her şeyi.
-Hayret ondan bu fikir nasıl çıkmış.
-O kadar mı güzel olmuş?Danbi gözlerini devirdi. Tam o sıra da pastayı getirdiler. Herkes Danbi'nin etrafında toplandı. Pastayı tam üfleyecekti Yun:
-Dilek tutmayı unutma sakın dedi.
Pastayı üfledi. Herkes sarılıp tebrik etmeye başladı. Ama sınıftan bir çocuk Danbi'yi uzun uzun sarılmıştı. Ve aynı çocuk sınıfta genelde Danbi'yi kesiyordu. Bu durum beni şüphelendirdi.~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Herkes dağıldı. Biz dördümüz hediyeleri ve etrafı toplamak için kaldık. Sohbet ederken Yun tuvalete gitti ardından Taehyung'ın da telefonu çaldı ve gitti. Danbiy'le baş başa kaldık. Danbi heyecanlı heyecanlı hediyeleri açarken:
-Sizinkiler nerede ? diye sordu.
-Biz hep birlikte verelim diye düşündük ama istiyorsan ben kendi hediyemi verebilirim.
-Olur.Hemen kutuların yanına gittim. Hediyemi alıp geldim. Danbi elimden kapıp küçük bir çocuk gibi paketi parçalayarak açtı. Bir an şaşırdı. Ona aldığım hediye bir ayıcıktı. Pembe kalbe sarılmış bir ayıcık. Bana doğru dönerek:
-Bunu sen mi seçin ?
-Evet fazlamı güzel.
-Güzel ama şaşırdım.Biz konuşurken o sırada Yun geldi. Arkasından koşa koşa Taehyung. Taehyung şaşkınlıkla:
- Beraber açıcaktık, keşke bekleseydiniz neyse dedi.
Sonra Yun'la birlikte hediyelerini alıp geldiler. İlk Taehyung verdi. Pembe, tatlı ayıcıkları olan bir kulaklık almıştı. Son olarak Yun verdi. Yun kocaman bir kutuyu fotoğraflarla doldurmuştu. Danbi kutuyu açınca gözleri doldu. En üstte Yun'la birlikte çekindiği bir çocukluk fotoğrafı vardı. Ağızları çikolata olmuş, birbirlerine şaşkın şaşkın bakan bir fotoğraftı bu. Danbi ve Yun çocukluktan beri arkadaştı. Danbi kutuyu masaya koyup Yun'a sarılarak:
-En güzel hediyeydi bu. Resimleri nereden buldun çok eskiler.
-Buldum işte senin için bir yerlerden.Bu kısa konuşmadan sonra orayı toparladık. Hep birlikte çıktık. İlk Danbi'yi bıraktık. Sonra yürürken Yun:
-Gerçekten çok teşekkür ederim size. Müthiş bir sürpriz oldu. Sizsiz yapamazdım.
-Ne demek rica ederiz.Bu sırada ben de vedalaşıp eve gittim. Yun ve Taehyung birlikte yürümeye devam etti. Eve girince hemen odama çıktım. Yatağımın üzerine uzandım. Bugün yaşadıklarımızı düşünmeye başladım.Rüya gibi bir gündü bence. Bir kaç aksilik olsa da çok güzel bir gündü. Bunu telefondaki selfielerlede ispatalayabilirdim. Bu üç arkadaş benim için gerçekten çok değerliydi. Bunu bugün daha iyi anlamıştım. Ama son sene olması biraz üzücüydü. Güzel okul anıları bir yıl sonra bitecekti. Asıl önemli olan bu bir yılı dolu dolu yaşamaktı sevdiğin arkadaşlarınla. Tüm bunları düşünürken uyuya kalmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Let Me Know // Jungkook FanFic
RandomDanbi sıra arkadaşı Yun'ın hazırladığı son kopyayı da arkasındaki Kook'a uzattı. Kook defterden yırtılmış çizgili kağıdı açtığında küçük bir kahkaha attı. Bu kağıtta kopya yerine Yun'ın Danbi'ye yazdığı not vardı. Notta şöyle yazıyordu : - Onu hala...