Bölüm 12

1.7K 101 12
                                    

Bölüm 12

#Kris

"WuFan... Ben azdım."

Kapıdan çıktığımızda söylediği tek cümle buydu. Luhan bu kadar cesur olmayı nasıl becerebiliyorsun ? Benim için sorun yok tabii.

"Evimize gidelim Lu. Cezalısın."

"Eh ? Ne cezası FanFan..."

Ne zaman bana sırnaşmak istese 'FanFan' derdi. Ama bu sefer ne o incelttiğin yumuşak sesine ne de o minik tatlı geyik gözlerine kanmayacağım. Hadi bakalım Wu. Bu gece de sol eline mahkumsun. Az kaldı, sabret.

Hala ona kızgın olduğum için keskin ve sert ses tonumla konuştum.

"Cezalısın Lu. Şimdi, kes sesini."

Dolmuş olan gözleriyle bana baktı ve köpek gibi mırıltılar eşliğinde kafasını boynuma gömdü. Görmediğini bildiğim için gülümsedim ve kucağımda bir geyikle eve doğru ilerledim.

Cebimden aldığım anahtarla kapıyı açtım ve içeriye girdim. Yol boyunca kucağımdaki geyik rahat durmamış boynumu emip, ısırmıştı.

"FanFan-ah..."

Odasının kapısını açacak iken kulağıma üflemesiyle durdum. Tanrım bu çocuk beni azdırmayı gerçekten iyi biliyor.

Kulak memi minik dudakları arasına alıp emdi ve ısırdı. Tekrar sıcak nefesini kulağıma üfledikten sonra konuşmaya başladı.

"Becer beni..."

Sessizce yutkundum ve kapıyı açmaya çalıştım. Çünkü geyik yaramaz olmaya başlamıştı. Dudakları ile elmacık kemiklerimi ve boynumu sömürdükten sonra çeneme dili ile fiskeler atıyordu.

"Köpek-kedi-geyik karışımı bir şeysin Lu. Ve beni gram azdırmıyorsun. Uyu."

Kapıyı açıp kucağımdaki geyiği odasına bıraktım ve çıkarken kapıyı hızla kapattım. Yalan söylemekte üstüme yok sanırım. Evet, şuan azmadım. Şuan güneyde patlamaya hazır bir dağ var ve onunla ilgilenmem gerekiyor. Seninle sonra ilgileneceğim Lu.

Direk banyoya girip soyundum ve suyun küvete dolmasını bekledim. Aynada kendime dikkatlice bakınca gerçekten ateşli olduğumu düşündüm. Ama şuan bunun sırası değildi. Güney kısmı ilgi bekliyor.

Yavaş yavaş dolan küvetin içine oturdum ve elimle çoktan yarı-sertlemiş olan penisimi yavaş yavaş çekmeye başladım.

Luhan'ın dar deliğine o kadar alışmışım ki kendimi tatmin edemiyorum. Lu, ne yaptın bana böyle ?

Boşta olan elimi saçlarımdan geçirdim ve elimi hızlandırıp Lu'yu düşünmeye başladım.

Lu'nun kulak memes, Lu'nun yumuşak ve seksi dudakları, Lu'nun adem elması, Lu'nun körücük kemikleri...

Kendimi Lu'nun göğüs uçlarını emerken hayal ettim... Göğüs uçlarından aşağıya dilimle inerken kasılmalarını hayal ettim. Dilimi onun penisine fiske atarken hayal ettim ve elimi hızlandırdım.

Onun içine girişlerimi ve çığlıklarını hayal ettim. Adımı haykırmasını ve bana sarılarak boşalmasını hayal ettim.

"Aghm... Lu..."

Su belime ulaşacak kadar yükseldiğinde bende boşaldım.

"Bu... O kadar... Kötüydü ki... Lu... Sensiz... Bekle Kris... Çok az kaldı."

Soğuk bir duş aldıktan sonra kıyafetlerimi giyip evden çıktım. Hazırlıkların bittiğini kendi gözlerimle görmem gerekiyor. O piç Tao yüzünden herşey boka sardı.

-FLASHBACK-

Luhan üzerini değiştirmek için kabine geri girdiğinde bende damatlıkların ücretini ödedim ve telefonuma gelen mesaja baktım.

Gönderen; GucciTao

Alıcı; Kris

Herşey tamamlandı Kris. Bana çok büyük borcun var haberin olsun. Umarım ökzülük yapıp teşekkür etmeyi unutmazsın.

Gönderen; Kris

Alıcı; GucciTao

Pekala Tao. Dün gece için teşekkür ederim. Seni ararım. Sen olmasaydın gerçekten tek başıma halledemezdim.

Mesajı yolladıktan sonra arkamdaki bedeni hissedince hızla arkamı döndüm ve telefonun ekranını kapattım.

"Hazırsan gidelim."

Elini tuttum ama hızla geri çekti ve aşağıya benden önce inmeye başladı. Mesajı gördüğünü sanmıyorum. Ah, Tanrım...

Arkasından hızla indim ama beni duymazlıktan geliyordu. Arabanın yanına gidince durdu ve kapıyı açmamı bekledi. Sorun neydi, Tanrı Aşkına !

"Sorun ne Lu ?"

"Yok. Birşey. Arabayı. Aç."

Sessizce ve tane tane söyledi kelimeleri. Arabayı açtım ve poşetleri bagaja koydum. Arabaya binmeden önce gelen mesaja baktım ve sonra cevap yazmadan ekranı kapattım.

Gönderen; Tao

Alıcı; Kris

Ah, pekala. Unutma, uçağınız saat gece 00:00'da kalkıyor ve geç kalırsanız yemin ederim Suho umursamaz. Şirketin sahibi diye saatlerinizi değiştirmez. Herneyse sonra konuşuruz bye.

-FLASHBACK END-

Yolda yürüken Lu'nun söylediklerini düşünüyordum... Herşeyi yanlış anlamıştı. Eskiden de böyleydi. Ortaokulda bir kız Luhan'a sarkıyordu ama Luhan farkında değildi. Bende kızla gizlice görüştüm ve uzak durmasını söyledim. Luhan'da kızla beni görünce bizi sevgili sanıp tam 2 hafta benimle konuşmamıştı. Ah... Lu. Hiç değişmemişsin.

Okulun spor salonuna girdim ve şartelleri kaldırıp loş ışığın içeriyi doldurmasını seyrettim. Gerçekten, mükemmel bir nişan salonu. Evlenme teklifini daha net bir şekilde yapmam için yarının mükemmel olması gerekiyordu.

Etrafa göz gezdirdim;

Salonun tam karşısında oturmak için 2 koltuk ve küçük bir masa vardı. Mavi, beyaz ve siyah renkleri hakimdi salona. Tam arkamda ki duvarda da DJ seti vardı ve salonun içerisinde uzun ince bir masa vardı. Tavanda ise parti topu aslıydı.

Salonun ortası boştu çünkü-

"İşte benim oğlum. Kime çektiğin nasıl da belli !"

"Kes sesini ihtiyar."

Babam yanıma geldi ve kolunu omzuma attı. Yaklaştı ve kulağıma fısıldadı.

"Torun istiyorum Kris. Biliyorsun yaşlandım."

"Benden senin kadar çok istiyorum ihtiyar. Herneyse biz yarın -teknik olarak bugün- gece 00:00'da uçağa binip amerikaya uçuyoruz ve orada nikahı yapıp -burada siktiğim gaylik yasal değil- burada düğünü yapacağız."

"Anladım. Balayı işinide orada halledersiniz umarım."

"Gidip yatsana sen !"

"Tamam, tamam. Gidiyorum ben. Sende çıkarken ışıkları söndürmeyi unutma. Bu arada arkadaşların bugün geldi ve onları boş olan evlere yolladım. Yarın görürsen şaşırma."

"Anladım. Hadi iyi geceler."

"WuFan."

"Ne var ihtiyar ?!"

"Seninle gurur duyuyorum."

Cevap vermeme izin vermeden kapıyı kapattı ve gitti. Gitmeden önce fısıldasam da beni duyduğunu biliyordum.

"Teşekkür ederim, baba."

Y/N: Vay be Kris... Sen de eline mahkumsun eheuehuehue :33

Fucking FaboluosHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin