Kadimler görünüş olarak bir ışık huzmesinden ibaret olan telepatik olarak iletişime geçen canlılardı. Yaradılış ışığını saf olarak içlerinde barındırdılar. Bu yüzden çeşitli büyülere, güçlere sahiptiler. Işıklarının gücünü ve yetkinliklerini ise bilinçlerinin kuvvetine göre artıp azalabiliyordu. Hiç bir şeyi yoktan var edemezlerdi fakat var olanı güçlerine göre değiştirebilirlerdi. Zaman içerisinde bir çok türe ve varlığa şekil verdiler. Işığın temsilcileri olarak var olan evrene müdahale ettiler. Her galakside bir tane kadim vardı ve o galaksiye kendi iradelerince şekil verdiler. Böylelikle hiç bir gezegen bir birinin tekrarı olmadı. Bütün gezegenler farklı bir habitata sahip oldu. Yaşam hiç olmadığı kadar çeşitlendi. Evrene bir düzen gelmiş oldu.
Kadimler doğası gereği Yaradılış ışığını en çok içinde barındıran canlılardı. Ve ilk ışık tarafından yaratıldıkları için ulvi varlıklardı. gezegenler içindeki diğer tüm canlılar da aynı şekilde ilk ışık sayesinde vardı fakat bu canlılar ya da varlıklar ışığın çok az bir kısmına sahipti. Doğada bulunan canlılar bu yüzden tam yetkin bir bilince sahip değildi. Temel yaşamsal güdülere sahiptiler. Kadimler bulundukları galaksiyi özelleştirirken bu doğa yaratıklarına yaradılış ışığının bir kısmını feda ederek bilinç verebilirdi. Böylelikle bilinçli alt varlıklar ortaya çıkardı. Kadimler olduğu galaksilerdeki değişikliklerde illa bir bilinç algı aktarımı yapmazdı. Bunu kendileri seçerdi.
Kadimler çeşitli galaksilerde bir çok alt tür oluşturdu. Bu türleri dengede tutmaya çalıştı. Gereken durumlarda alt türlere kılavuzluk yaptılar ya da cezalandırdılar. Bunun temel sebebi ise her ne kadar bu mutasyonlarda kendi saf ışıklarından feda da etseler de ilk ışığın o saf bilincine sahip değildiler, yaptıkları bu değişimler bu yüzden sonuçları öngörülemeyecek şekildeydi. Böylelikle değişimler deney halini aldı. Bir çok yaratık üzerinde deneyler yaptılar ve yaptıkları bu deneyleri asırlar boyunca izlediler. Bir çok bilinçli varlığın tek bir gezegeni paylaşması normal sayılan bir hale geldi. iyiliğe ya da kötülüğe yatkın ırklar (türler) oluştu.
Kadimler isimsizdiler. Bir isimleri yoktu. En azından kendilerini bir isimle tanıtmazlardı. Görüldüğü ya da iletişime geçtiği ırkların ona taktığını isimi kullanırlardı. Bu yüzden tek bir kadimin her ırk ve dilde farklı bir ismi olurdu. Kadimler böylelikle oldukları galaksilerde etkin bir konumda yer aldılar.
Kadimler ölümsüz değildiler, ama bir yaşam süresi sınırı da yoktu. Evrende yaptıkları her değişikliğin bir bedeli vardı. O da ışıklarının bir kısmıydı. Bir kadim evrende yaptığı değişiklik ver büyü için bedel olarak var olan ışıltısından bir parça öderdi. Böylelikle evrenin başında bol bol kullandıkları güçlerini bunun farkına vardıkça daha az kullanır oldular. Zaman ilerledikçe yok olmanın da vermiş olduğu korku ile bulundukları galaksilerde sık müdahale eden konumdan izleyen konumuna çekildiler. Böylelikle bu bedelin varlığı onları mutlak hakim kılmadı. Şekil verdiği galaksilere mutlak hakim olamadılar.