Secret | Taekook

"acı zencefilli şeker."

"bir gün bir ülkede, iki güzel insan varmış- emziğimi ver Jimin!" Sinsice gülüyordu yüzüme. Ona zararım yoktu ki, sadece bundan sonra beraber yaşayacaktık o kadar.

"Ama anlamıyorum böyle, değil mi Bay Kim?" Bay Kim başını salladığında derin bir iç çektim ve gözlerimi iri iri açıp okumaya odaklandığımda zil sesi yükselmişti odanın içinde. Gerçekten okulda gibiydik, Taehyung'a başında söylendiğine milyonuncu kez pişman olmuştum. Ellerim bu sefer ayaklarıma aynı hizzaya geldiğinde oyuncaklara ilerledim ve yavaşça elime aldım legoları. Jimin gelip sertçe çekmiş, yavaşça fakat sinirli bir.şekilde söylenmişti. "Onlar benim oyuncaklarım, paylaşmak istemiyorum işte elleme!" Elime aldığım bir başka legoyu ona fırlattım sertçe ve anında dolan gözleriyle popomu ona döndüm. Bir keyifle öğretmenime dönmüştüm ki kıçı kopmuşcasına çığlık atarak ağlayan Jimin panik yapmama neden olmuştu. "Jimin, tanrım ne oldu?" Yaklaştıkça sanki içeriden daha hızlı ve sert bir adım geliyordu. "Hey, hey bebeğim... Tanrım kaşın!" Hemen ikisi de Jimin'in kanayan kaşına odaklanmıştı ki ben bezli popomu sallaya sallaya uzaklaşmayı denedim. "Sen hiçbir yere gitmiyorsun, bu sefer gitmene izin veremem." Yutkundum seslice ve ona dönüp emziğimi hızlıca emmeye başladım. Tanrım, bezli tatlı ve ısırılası popomdan sular akıyordu korkudan!

Beni tuttuğu gibi kaldırdı ve kucağına aldı. Jimin ceza yiyeceğimi bildiğinden gitmemize birşey dememişti anlaşılan. Poposu kurtlanır umarım! Kendimce içimden Tanrıya dualar ediyordum. Ta ki o, beni çalışma odasına sokana kadar.
Buraya Jimin'in bile girmemiş olması beni gururlandırdı ama çekmecesinden şekere benzer birşey çıkınca gözlerim parladı. Ödül mü alacaktım yani? Açıp bana uzattı ama kokusu bile keskin olan bu şeker, burnumdan akan sümüklerimi tetiklemişti. Üşüttüğüm için bana nazik davranıyor gibi gözüküyordu ama hayır, sümüğüme ve akan gözlerime rağmen bana sert ifadesiyle bakıyor, şekeri bana uzatıyordu. "Al bakalım, çabuk yemek zorunda değilsin sadece bitirmeden ağzından atamazsın. Su içebilirsin ama yutarsan boğazın deli gibi yanar. Şimdi, zencefil acısı kadar iğrenç olan kaş acısının bedelini öde bakalım, bebeğim."