- Of bu ceset çok ağır...
- Söylenme de devam et.
- Hiç yardımcı olmuyorsun...
- Çünkü seni bu iş için tuttum. Bunu da ben yapsam seni bulmamın ne anlamı kalır?
Biraz düşündüm. Ne yalan söyleyeyim, mantıklıydı.
- O da doğru.
Ceseti evin bodrumuna doğru sürüklerken söylenmeden edemiyordum. O ise koltukta oturup bana talimat veriyordu. Cesedi en sonunda bodruma koyabildiğimde yorgunluktan ölüyordum.
- Bitti mi?
- Bitti.
- Bitti de bu ceset burada mı duracak?
- Şimdilik evet. Sonra bir cenaze töreni düzenlenecek ve ölüm nedeni kalp krizi olarak kayıtlara geçecek.
- İyi peki.
- Son bir işimiz kaldı. Onu da hallettim mi tamam.
- Ne?
- Seni Kim Yun Ho olarak gösterip nikah kıyacağız.
- Ne? Sen bunu adamınla halletmeyecek miydin?
- Evet ama maalesef o işte sorun çıktı. O yüzden seninle yapacağız.
- Harika...
Cesedi bodruma koyup işleri halletmeyi bitirdiğimizde saat gece 2'ydi. Ben de deri ceketimi üzerime alıp malikaneden gitmek için hazırlandım.
- Ben çıkıyorum. Nikah için ararsın.
- Bir dakika.
Ben kapının önünde dururken o içeriye gidip geldi. Elinde birkaç kağıt tutuyordu.
- Al bunları. Yun Ho'nun imzası var. Birkaç kere çalış.
- Peki. Görüşürüz.
Malikanenin kapısından çıkıp merdivenlerden inerken arkamdan bana bakıyordu. Biraz indikten sonra durdum.
- Bunu yaptığıma pişman olacağımı o kadar iyi biliyorum ki.
Merdivenleri geri çıkıp yanına ulaştım. Ellerim soğuk yanaklarına tutundu. Dudaklarına bir öpücükte ben kondururken gözlerim kapandı. Geri çekildiğimde gözleri hala kapalıydı.
- İyi geceler.
- Sana da.
Merdivenlerden ellerim deri ceketimin cebinde ayrılmıştım. Artık onun yanından ayrılmak bana zor gelmeye başlamıştı.
Taeyeon giden Baekhyun'u izlerken daha fazla bakmak istemeyerek kapılarını kapattı. Salonuna gidip kadehine bir parça şampanya doldurdu. Bir yudum alıp salonundan açılan balkonuna çıktı. Soğuk havaya rağmen üşüdüğünü hissetmezken kadehini çevirip durdu. Baekhyun'un ise gittikçe uzaklaştığını fark etti.
Huzursuzdum. Sanki bir şeyler yanlıştı. Yaptığımız şey tümüyle bir yanlıştı ama bu yanlıştan farklı olarak onu rahatsız eden başka bir durum vardı. Fazla düşünmek, kurcalamak istemeden hızlı hızlı yürüdüm. Anayolda da bir taksi görüp atladım ve o gece hızlıca evime vardım. Gece yatağıma yattığımda anında sabah olmuş gibiydi. Gözümü kapatıp açtığımda saat 8'di. Alarmı kapatıp kalkarken telefona gelen mesajı gördüm.
Taeyeon Hanım
" Nikah memurunu ayarladım. İmzaya iyi baktığından emin ol. Akşam işten sonra bu nikah olmalı. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
jealousy, jealousy // baekyeon ✔
Short StoryO daha mutlu, daha güzel ve daha zengin ben ise onu iliklerime kadar kıskanıyorum. Ta ki o güne kadar...