Bölüm 1: Her Şeyin Başlangıcı

39 8 6
                                    

"Efe. Gel buraya düşeceksin."

Yerler çok kaygandı. Şubat ayının neredeyse en rüzgarlı günlerinden biriydi. Sesim o kadar endişeli çıkıyordu ki kendime inanamadım.

"Gece seni çok seviyorum canım sevgilim. Beni merak etme."

O beni seviyordu... Ve bende onu.

İçinde bulunduğumuz durum çok saçmaydı. Bir dağın tepesinde Efe' ye daha da ileri gitmemesi gerektiğini anlatmaya çalışıyordum. Oysa onun kafası yerinde bile değildi.

" Bende seni seviyorum. Buraya gel hemen sana göstereceklerim var."

"Sen gel bebeğim. Bak manzara çok güzel."

Ne söyleyeceğimi, hangi kelimeleri kullanmam gerektiğini bilmiyordum. Orası çok çok yüksekti.

"Eğer buraya gelmezsen arkama bile bakmadan giderim anlıyor musun beni?"

"Hayır. Gitme... Gece ben sensiz ne yaparım?"

Onu terk edeceğimi mi düşünüyordu. Hayır onu terk etmeyeceğim. Sadece gözünü korkutup buraya gelmesini sağlayacağım çünkü o beni seviyor değil mi?

"O zaman buraya gel."

"Geliyo!..."

"Efeeee."

Ve dağların arasında yankılanan sesim. O neredeydi?? Lanet olsun. Her şey benim yüzümden. Ölmemiştir değil mi? Nolur nolur...

"EFE!"

O kadar güçlü bağırıyordum ki boğazım acımaya başlamıştı. Gözümden yaşlar iraden dışında akarken, ne yapacağını bilemeyen bir fanusun içinde sıkışıp kalkış bir balık gibi hissediyordum kendimi.

Düştüğü yere uzanıp bakmaya çalıştım. Onu göremiyordum. Ne onu ne de ona ait bişeyi.

Dağdan aşağıya doğru atlaya atlaya iniyorum. Hızlı olmalıydım. Nereye düştüğünü bile görmemiştim. Nasıl bulacağım onu?

Cebimdeki ağırlığı hissettim. Telefonum...

Onun telefonu arka cebinde olur hep. Eğer onu ararsam nerede olduğunu bulurum.

Telefon çalıyordu. Ve uzaktan şarkımız yükseliyordu.

"Bana ellerini ver..."

Sesin geldiği yöne doğru koşmaya başladım. Tam iki kere düştüm. Aldırmadım kalktım. Çünkü bedenim değil kalbimdi acıyan...

Orada kanlar içinde yatan bedenini gördüğümde neye uğradığımı şaşırmıştım. Tek adım bile atmamış orada öylece onu izliyordum.

Yerdeki kanları...

Olay beni içine öylesine çekmişti ki ne zaman onun yanına gelip diz çöktüğünü bile hatırlamıyordum.

Yalvarmak onu geri getirir miydi?

Hayır, getirmedi. Çok yalvardım ama o beni takmadı. Bana geri dönmedi.

"Hani bensiz yapamazdın.Bende sensiz yapamam. Dön geri sevgilim, nolur.. ."

1 SAAT SONRA

"Gece kızım sakinleş lütfen."

Nasıl oldu? Annemi nasıl aradım?  Ona yerimizi nasıl tarif ettim? Bilmiyorum.

Bir saat sonra gözlerimi hastanenin herhangi odasında açtığımda annem başımda ağlıyordu. Benimse yanaklarım hala ıslaktı.

"Anne..."
"Güzel kızım. Söyle annem."
"Anne..."
"Efendim bebeğim."
"Anne,Efe...O yaşıyor mu?"

Gece'nin Ayaz'ıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin