Azra ve Deniz yavaş yavaş öpüşmeye devam ederken Ilgaz, Heves ve Hasret kapının camından gizlice içeri baktılar ve gördükleri şeyle hemen masalarına geri gittiler. Dudu;
- Ne oldu gız size? Kavga mı ediyorlar. Biriniz kızarık, biriniz sırıtak, biriniz şaşkın.
Şaşkın olan tabiki Ilgaz'dı. Dün konuştukları şeyden sonra Azra'yı kendinden uzak tutmasında Deniz'e hak vermişti. Ama Deniz'in söyledikleri ile bugün yaşananlar tamamen tersti. Kalp ferman dinlemez ne de olsa. Heves;
- Azra ile Deniz muck muck yapıyor.
- Gız deme. Deniz çok ayran gönüllü. Birkaç kişiden duydum. Şimdiden Miray ile işi pişirmiş. Gardiyanlar ve müdür hanım ile fingirdeşiyor diye konuşuyorlar.
- Bizde duyduk bunları Dudu. Ama Deniz de çok güzel ve çekici. Azra olmasa ben bile şansımı denerdim.
- Azra bu dediklerini duymasın Heves.
- Aman duymasın. Deniz dünya ahiret bacım artık.
Yonca, Hasret, Dudu, Derya kahkahalarını bıraktı. Azra korkusu bambaşka tabii. Derya;
- Ben Azra'nın Deniz'i adam edeceğini düşünüyorum. Azra bu, hayatta izin vermez. Hatırlamıyor musunuz? Hapse girdiğinde tanıştığımız da bile Deniz'i anlatıp duruyordu bize.
- İnşallah öyle olur. Deniz iki günde bu kadar kişinin dikkatini çekmişken çok zor olacak, dedi Ilgaz.
Evet Ilgaz hep olumsuz düşünüyordu ama içinde kötü bir his vardı.Öpüşmeleri iyice hız kazanırken Deniz Azra'yı yatağa yatırıp üstündeki tişörtü çıkardı. Burada onu gördüğünden beri kendini zor tutuyordu. Dudaklarından boynuna doğru geçti ve kokusunu içine çekti.
- Kokun beni sarhoş ediyor Azra.
Boynunun her tarafını öpüp kokusunu içine çekiyordu. Elleri kopcasına giderken açıkta kalan kısımları emiyordu. Azra ellerini tutup durdurdu. Deniz'in belinden tutup altına aldı. Dudaklarına bir öpücük daha kondurup geri çekildi.
- Yavaş ol Deniz hanım. Flört edelim biraz.
Deniz yarım kalma hissiyle kendini kötü hissetti.
-Yapma Azra. Çok özledim seni. Bugünden sonra flört ederiz. Gel haydi.
Deyip dudaklarına uzandı ama Azra yılların intikamını almak için geri çekildi ve tişörtünü giyip odadan çıktı. Yüzünde zafer gülümsemesiyle kızların yanına oturdu. Gözleri odasının kapısında Deniz'in nasıl çıkacağına bakıyordu. Deniz ellerini yüzüne kapatıp sıvazladı ve kalkıp lavoboda yüzüne su çarptı. Sonra yaptığını fark etti. Azra' nın tehdidiyle kendini kaybedip onu tehlikeye atmıştı. Onu tam tanımıyordu ama onu gördüğü ilk gece hoşlanmıştı. Güzel bir gece geçirdiler ama hayatına ömürlük bir ilişki alacak kadar güvenli değildi. Aynada gözlerini izledi biraz ve bu sevdadan vazgeçmeye karar verdi. Bugün eline geçen fırsatı değerlendirseydi Azra da ikna olup vazgeçerdi. Derin bir nefes aldı ve Azra' nın odasından çıktı. Azra ona bakıyordu dikkatli gözlerle. Yanına gidip arkasına geçti, kulağına eğildi. Masadaki kızlar ikisine bakıyordu;
- Beni elinde tutmak istiyorsan bu taktik bende işe yaramaz. Kısa süre içinde buradan çıkacağım Azrailim. Ben şimdi Miray'ın yanına gidiyorum. O beni senin gibi yarım bırakmaz.
Arkasını dönüp giderken Azra sinirle dişlerini sıktı ve kızlara;
- Tutun şunu götürün depoya bağlayın akşam sayıma kadar dursun.
Kızlar hemen ayaklanıp Deniz'in arkasından gittiler. Deniz rahat rahat yürüyüp B2'nin kapısında durdu. Miray da Kudret ile oturmuş konuşuyordu. Geldiğini geçen laf atan Bahar gördü ve Miray'ın koluna dokundu, kafasıyla kapıyı gösterdi. O sırada kızlar Miray Deniz'i görmeden ağzını kapatıp kollarını tuttu ve duvarın arkasına çektiler. Miray kapıya baktığında kimse yoktu.
Deniz sinirle kafasını salladı ve ağzını bıraktılar.
- Bırakın lan. Yetti artık. Sikerim hepinizi.
Heves kafasını sallayıp;
- O belli canım. Azmışsın. Bıraksak burada burada hepimizi elden geçirirsin. Yürüyün kızlar. Boğayı bağlayalım...