5. BÖLÜM

236 17 38
                                    

-Ahhh. Ahh devam et Deniz. Ahh. Geliyorummm.
Miray'ın rahatlaması ile kendimi yatağa bıraktım ve kafasını göğsüme yasladı. İkimiz de nefes nefese kaldık.
-Deniz. Çok fenasın. Bugüne kadar sen gibi zevk veren biri ile yatmadım.
Dediğine güldüm ve alnından öpüp yataktan kalktım. Üstümü giyinmeye başladım. Nereye ya diye sitem edince
-Gitmeliyim. Yine görüşelim seninle. Sevdim seni.
Dönüp tekrar dudağından öptüm ve giyinerek odadan çıktım. Havalandırma bitmiş herkes oturuyordu. Kapı sesi ile herkes bana bakıyordu. Kısa saçlı kenefir bir kadın laf attı. Demek buradaki tüm kadınlar güzel değilmiş.
-Bir gece de bana uğra güzelim. Miray kadar benim bir albenim var yani.
Dedi ve olmayan saçlarını taradı.
-Göz var izan var erkek Fatma. Alınma ama Miray gibi bir güzelden sonra sana hayatta bakmam.
-Nediyon lan sen?
Diyip bana ne yaklaştı ve vurmaya çalıştı. Ama vuramadı. Bana salladığı yumruğunu yakalayıp kafamı gömdüm burnuna. Yere düşüp inlemeye ağlamaya başladı. Yaşlı bir kadın gelip yerde yatan kadına eğilip;
-Lan Miray'ın odasından çıkana laf atmayın demedim mi ben size. Alın şunu şuradan. Cezasını sonra vereceğim.
Mahkumlar kadını alıp bir odaya götürdü. Arkamdaki kapı açılıp yanıma Miray geldi. Kadın da yanımıza geldi.
-Deniz ne oldu?
-Benlik birşey yok. Ufak bir burun ameliyatı yaptım. Tabi yanımda narkoz olmadığı için canı acıdı kadının.
-Kudret anne sen söyle. Ne oldu?
-Bu fare Bahar laf attı yine. Cevabını da aldı.
Miray sinirle nefes alırken artık gitmem gerektiğini söyledim ve bloktan çıktım. Bütün aksilikler beni buluyor iyi mi? Söylene söylene birkaç koridor geçtim ve köşeyi dönerken karşımda dün beni almaya gelen kızlar yolumu kapatmış bana bakıyordu. Demek Azra bugün Miray ile takıldığımı öğrenmiş. Kollarını bağlayıp duvara yaslandım:
-Birşey mi oldu hanımlar?
-Başkan seninle görüşmek istiyor. Bizimle geleceksin.
Başımi sallayıp kolumu tutması için uzattım. Şaşkınlıkla baktılar, iki kişi kolumdan tuttu biri de önden gidip koridoru kontrol ediyordu. Depoya girdik ve yine sandalyeye oturtuldum. Ellerimi bağlarken engel olmadım. Azra'yı beklerken bana ne yapacağını düşündüm. Düşünmeye gerek yok aslında. Göreceğim şimdi.
-Tanışamadık sizinle. İsimleriniz ne?
-Ben Ilgaz. Bu hapishane güreşçimiz Hasret. Bu da Yonca.
-Size birşey sorabilir miyim?
-Soracağın soruya bağlı?(Ilgaz)
-Hayır soramazsın.(Hasret)
-Sorabilirsin.(Yonca)
Aynı anda aldığım üç cevap ile onlara baktım. Onlar da birbirine bakıyordu.
-Tamam o zaman soruyorum. Azra nasıl hapse girdi, ne zaman girdi, kaç yıl ceza aldı???
-Bunların cevabını biz veremeyiz. Azra'ya sor al cevabını. Bunlar özel konular.(Hasret)
Aldığım cevap ile sustum. Birkaç dakika sonra Azra elinde bir kavanoz ile geldi. Yüzü asık ve sinirli görünüyordu. Göz göze gelmemiz ile sırıttı ve bağlı olduğum sandalyeye yaklaştı.
-Nasıl geçti revirdeki gecen? Özledin mi beni?
-Çok özledim be Azra. Çoook.
-Tabi çok özledin. O yüzden de gidip düşmanımın sağ kolu ile yattın.
-Aa. Öyle mi? Tüh. Oldu bir kere.
-Neyine güveniyorsun? Birde karşımda pişmiş kelle gibi sırıtıyorsun.
-Bana olan aşkına güveniyorum. Ne yaparsam yapayım beni öldüremezsin.
-Belki doğrudur. Ama bu canını acıtamayacağım anlamına gelmez.
Elindeki kavanozun kapağını açtı ve içinden küçük bir biber çıkarıp ağzıma yaklaştırdı. Tereddüt etmeden ağzımı açtım ve çiğnedim. O kavanoz bitene kadar uzattı ben de durmadan aldım yedim. Gözlerimden yaşlar akıyor nefes almakta zorlanıyor vücuduma ateş basıyordu. Bittiğinde durdu ve bana baktı.
-Kendi isteğimle yesen bile bu acıyı ben verdim sana.
-Sen..in elin-..den ze.hir ols..a yer..im.

Ağzım yandığı için kesik kesik konuştum. Acı ile baktı gözlerime ve Ilgaz'a beni revire götürmesini söyleyip depodan çıktı. Ilgaz ellerimi çözüp yardım etmek için kolumdan tuttu. Kolumu çektim hemen:
-Re.vi..re gitt.meme. gerrek.. yok.
Depodan çıktım. O da arkamdan geliyordu.
Köşeyi dönünce hapishane müdürünü karşımızda bulduk. Benim kıpkırmızı olduğumu gören kadın endişeyle yanıma geldi.
-Hasta mısın? Kıpkırmızı olmuşsun.
-İyiyim. Sıcak bastı sadece.
-

Kendine dikkat et. Kısa süre buradasın zaten. Fatih bey ile konuştum. Seni çok merak ediyor. Mutlaka ara onu. Birşeye ihtiyacın olursa çekinme odama gel
Kocaman gülümsedi ve göz kırptı. Bu kadın bana kur mu yapıyor. Bana uyar. Gayet güzel biri zaten.
-Tabi gelirim müdürüm.
Yanımızdan uzaklaşıp gitti. Arkamdaki Ilgaz'a baktım. Şaşkın şaşkın bana bakıyordu.
-Ne oldu Ilgaz?
-Tamam güzelsin ama ne bu sendeki şeytan tüyü. Herkes sana koşuyor, sen de olmaz demiyorsun. Azra'nın önünde yapma bari. Seviyor seni.
-Biliyorum sevdiğini ben de seviyorum. Ama tehlikeliyim. Ona benim yüzümden birşey olursa dayanamam. O yüzden benden soğusun diye yapıyorum herşeyi.
-Nasıl bir tehlikeden bahsediyorsun?
-Yer altı mafyasının sağ koluyum. Dışarıda bir sürü düşmanım var. Beni öldürmeye çalışan düşmanlar.
O daha da şaşırırken göz kırpıp yoluma devam ettim.





AZRA<3DENİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin