Medya: Miray
Kolumda hoşlandığım kızın imzası ile revirden çıkıp B1 bloğa doğru yürüyordum. Ne kadar hoşlansam da sevgili olamazdık. Ona gerçekleri anlatamazdım. Peşimdeki belalar Azra'ya da zarar verirdi. En iyisi ondan uzak durup yüz vermemekti. Zaten patron beni rahat bırakmaz bir süre sonra avukatlarıyla çıkarırdı beni. Rahat yok bana.
Son koridardan da geçerken birinin bana çarpması ile yere düştüm. Hay ben böyle işin. Bana çarpana bakınca afalladım. Baya güzeldi. İşe bak. Bütün güzelleri bu hapishaneye tıkıyorlar. Kız 170 boylarında, kumral, yeşil gözlü, beyaz tenli idi. Kafamı dağıtmak için mükemmel bir fırsat elime geçmek üzere. Kız telaş ile elini uzattı.
- Kusura bakma. Önüme bakmıyordum. Baksaydım böyle bir güzelliğin yeri başımın üstündeyken yere düşmene izin vermezdim.
- Önemli değil. Eminim bir şekilde kendini affettirirsin.
O sırıtırken elini tuttum ve ayağa kalktım.
-Havalandırma saati. Bloklar boş. Ben B2 bloktayım. Kendimi affettirmem için benim odama gitmeye ne dersin?
- Odanda ne yapacağımız önemli. Şahsen göğüslerin üstünde birşey yokken de güzel görünüyor mu bilmek isterim.
Söylediklerim ile sırıtışı büyüdü ve etrafına bakındıktan sonra kollarını boynuma sardı ve duvara yasladı beni.
-Ben tüm vücuduna bakmak istiyorum çıplakken de güzel mi diye. Sadece bakmayacağım da. Dudaklarımın değmeyeceği yer kalmayacak.
Konuşması bitince bende sırıtmaya başladım. Bugüne kadar bana hayır diyen biri olmamıştı. Nereye gidersem gideyim öyle olmaya da devam ediyor. Şehvetle dikkatimi çeken dudaklarını öpmeye başladım. Uzun süredir bu kadar yumuşak ve tatlı dudakları olan biri ile öpüşmediğim için iyice hırsla öptüm. Alt dudağını emip ısırmam ile inledi ve geri çekilerek elimi tutup sürüklemeye başladı.Azradan;
Avluda hava alırken gözlerim Deniz'i arıyordu. Dün olanlardan sonra geceyi revirde geçirdi. Çıkmış olması gerekiyordu. Yeni olduğu için bilgisi yoktur onun. Şuan koğuşunda oturuyordur. Temiz havayı hep bulamayacağı için Derya'yı haber vermesi için gönderdim.
Kudret tayfası ile oturmuş D vitamini depoluyordu. Bir kişi eksikti ama. Kudret'i sağ kolu Miray. Nerede acaba o sinsi yılan. En az Kudret kadar tehlikelidir. Tehlikeli olduğu kadar güzel de. Deniz'e aşık olmasam ve Kudret'in adamı olmasa ona koşabilirdim.
Derya geri geldiğinde sessizce yerine oturdu.
- Derya ne haber benim Deniz'den?
Sessiz kalmaya devam edince konuşsana lan diye bağırdım.
-Senin Deniz Miray ile öpüştü ve el ele onun koğuşuna gittiler.
Ulan Deniz. Ulan Deniz. Ben seni severken sen burnumun dibinde neler yapıyorsun. Ben bunun acısını senden çıkarmaz mıyım?
-Deniz B2'den çıktığı an paketleyin depoya getirin. Hasret sende sakladığımız acı biberleri çıkar. Bakalım biberleri yiyince tatlı tatlı konuşabilecek mi?