"Çirkin Ördek Yavrusu"

38 4 0
                                    

Yüzümü yıkadım ve derin derin nefes aldım.Her zaman böyle oluyordu işte.

 Odama gelince kütüphanenin önüne gelip düşünmeye başladım.İşte sadece burada seçim yapardım ben.Elime bir kitap alıp kapağını açtım.Kitap kokusunu çok severim.Aslında 2.el kitap alırdım hatırası olsun diye.Koltuğa oturup kitabı okumaya başladım.

Kitabın 50.sayfasına gelmiştim.Bunu kutlamak için kendime çikolata almaya gidiyordum ki telefon çalmaya başladı.İnşallah Selim Bey değildir.

Telefonun ahizesini alıp kulağıma dayadım.

“Alo?”

“Merhaba Selin Hanım.Ben Fatih Arslan.Bu şirketin genel müdürüyüm.Siz ve Selim Bey ile konuşmak için aradım.Müsaitseniz odama bekliyorum.”

“Peki a-“

Burada çalışanların insanların yüzlerine telefonlarını kapamak onlar için bir hazdı sanırsam.

Odadan çıkıp yan tarafta bulunan Selim Bey’in kapısını tıklattım.İçeriden boğuk sesler geliyordu.Kapıyı açmadan konuşmaya başladım.

“Selim Bey,Fatih Arslan sizi odasına çağırıyor.”

Duyduğundan emin olduktan sonra şirkette çalışanların odasını gösteren tabloya baktım.Fatih Arslan’a göz gezdirdim.Son katta olduğunu gördüm.

Asansörün son katı olan 15.kata bastım.’Ding’ sesini duymamla birlikte asansörden kendimi dışarı attım.

Fatih Arslan’ın odasının önüne geldiğimde kapıyı tıklattım.

“Gir!”

İçeri girdiğimde Fatih Bey gözlerini bana dikti.

“Selim Bey nerede?”

“Selim Bey meşgul ama birazdan gelir.”

Fatih Bey gülümsedi ve önündeki tekli koltuğu gösterdi.

Koltuğa oturduğumda Fatih Bey ile konuşmaya başladık.Fatih Bey’in ailesi Kıran ailesi ile dost bir aile imiş.Bu yüzden genel müdürlüğe layık görmüş Selim Bey’in babası.

Kapı tıklatılıp birisi içeri girdiğinde kafamı gelen kişiye yönelttim.Evet bu Selim’di.Fakat saçları dağılmış ve dudağının kenarında hafif bir ruj izi olan Selim Bey.Şimdi anladım ne ile meşgul olduğunu.

Fatih Bey Selim Bey’e yanındaki koltuğa oturmasını işaret etti.Selim Bey’de koltuğa oturduğunda Fatih Bey konuşmaya başladı.

“Şimdi çocuklar,sizi buraya çağırttım.Bunun sebebi ise Selim,senle ilgili.”

“Evet dinliyorum.”

“Baban,biliyorsun ki sekreter olarak Selin Hanım’ı işe aldı.Selin Hanım,sizde üniversitede ki başarınızdan dolayı alındınız.Siz ikiniz bir bütün olarak,iş yapacaksınız.Bir iş yapacaksınız birbirinize soracaksınız.Kısacası;evli çiftler gibi.”

Selim Bey yüzünü buruşturarak konuştu.

“Ben,bu çirkin ördek yavrusuyla mı?Hayatta böyle bir şey olamaz.”

Aslında şuan ona “Ben de sana çok meraklıydım” demek isterdim ama maalesef ki bu şirket onun babasının.Bu yüzden oturduğum koltuğa daha çok sindim.

“Selim,baban bunu kabul etmeyeceğini bildiği için maaşını arttırmaya karar verdi.Ayrıca Selin,senin için de geçerli bu.”

Selim Bey’e baktım.Gözünde birazdan dolar işareti oluşacaktı.Onda bu potansiyeli görebiliyordum.

Fatih Bey yine söze başladı.

“Bu yüzden,bugün birbirinizi daha yakından tanımanızı istiyorum.Dışarıya çıkıp ne sevdiğinizi ne sevmediğinizi öğrenirsiniz.Şu andan itibaren izinlisiniz.”

Selim Bey kafasını sallayıp dışarı çıktı.Ben de kapıdan dışarı çıkacağım sırada Fatih Bey’in sesini duydum.

“Kolay gelsin!”

--

Şuan şirketin arka tarafında yer alan bir bankta oturuyorduk.Ne bekliyordum ki?

Selim Bey söze başladı.

“Senin gibi bir çirkin ördek yavrusu ile iş yapacağım için pişman olacağımı biliyordum.Ne alımlısın ne de hoş.”

Sinirlenmiştim.Gözlüklerimi düzeltip Selim Bey’e baktım.

“Pardon ama benim de başka bir sebepten dolayı burada olduğum söylenemez.”

Selim Bey alayla konuşmaya başladı.

“Tabi canım,başka ne sebepten dolayı olur ki?Sadece yakışıklılığımdan etkilendin.”

Bu ne küstah bir çocuk!

“Ben gidiyorum.”

“Hey,tamam şimdi iş hakkında konuşalım olur mu?”

Havayı içime çektim.

“Tamam.”

Selim Bey ayağa kalkıp gelip gitmeye başladı.

“Bizim bir düşman şirketimiz var.Bu şirketi yenersek bütün medya  ve şirketler bizim şirketimizin adını anacaklar ve yabancı bir şirketle büyük bir ticarete gireceğiz.Bunun için onları düşürmemiz için o şirkete gitmemiz gerekiyor.Aslında.”

Bana dönerek işaret parmağıyla beni işaret etti.

“Sen gideceksin çünkü senin çalıştığını öğrenmediler.Bu yüzden oradan bize bilgi sızdırmalısın.”

Ne!

“Bir dakika,ajan olmamı mı istiyorsun?”

“Aynen öyle.”

“Peki,ne zaman?”

“Yarın.Fatih Bey’e söylerim.”

Düşündüm.En azından kahve getirip götürme işini yapmazdım.

“Peki.”

--

Sabah uyanıp banyoya gittim.Kahvaltımı yapıp otobüse binmiştim.

Otobüsün içi feci derece iğrençti.Bizim düşman şirketin önüne geldiğimde bağırmaya başladım.

“Kaptan!İnecek var.”

Otobüsten zor bela indiğimde şirkete adımımı atmıştım.Bu şirket aynı Kıran Şirket gibiydi.İçi ve dışı bile.

Şirketin müdürünün katına geldim ve bir tane yapma çalılığın arkasına saklandım.

Müdürün odasından bir uzun bacaklı kadın çıktı.Müdür sandığım kişi de kapıdan çıkıp kadını öpmeye başladı.Telefonumu çıkarıp videoya aldım.Sonunda şehvetli(!) öpücükleri bittiğinde ben de videoyu kesip kattan ayrılmak için hamle yaptım ama birisine çarptım.

“Siz kimsiniz?”

Yakalanmıştım.Bir şeyler uydurmam lazımdı.

“Ben kardeşimin yanına gelmiştim.Şimdi ise gidiyorum.Hoşçakalın.”

Şirketten sonunda ayrıldığımda bir oh çektim.Telefonu alıp Selim Bey’e videoyu mesaj attım.

“İşlem tamam.”

BİR BAHAR GÜNÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin