beş ☄️

87 15 1
                                    

minho'yu bekletmemek için acele ile üzerime bir şeyler geçirdim
son anda minho'nun geçen gün giymem için verdiği kuzeninin etek ve kazağını almayı akıl edebildim
hemen onları da düzgünce katlayıp bir poşete tıkıştırdıktan sonra kapının önüne çıkıp hızlıca ayakkabılarımı giyindim
merdivenlerden inerken heyecandan bacaklarım titriyordu
onunla baş başa yüz yüze olmak benim için o kadar zordu ki hele hâlâ arkadaş iken..
dışarıya çıktığımda minho'nun arabasını gördüm
arabaya yaklaştım ve kapıyı açmak için hamle yaptım
ama ben açamadan minho oturduğu koltuktan ayaklanmış ve yanıma gelip oturmam için kapımı açmıştı
onun bu hareketine şaşırmış bir biçimde bakarken minho hafifçe tebessüm edip göz kırptı ardından sürücü koltuğuna oturdu
arabayı çalıştırdı ve kendi evine doğru sürmeye başladı

minho: nasılsın?
jisung: iyiyim teşekkürler, sen?
minho: iyiyim hele seninle beraberim daha da iyiyim teşekkürler

başımı önüme çevirdim ve sırıttım
aniden çalan telefonum ile telefonumun bulunduğu cebime yöneldim
numarası kayıtlı olmayan biri arıyordu
açmak ve açmamak arasında kaldım

minho: neden açmıyorsun bir sorun mu var?
jisung: tanımadığım bir numara açıkçası açmak ve açmamak arasında kaldım
minho: belki bir tanıdığın çıkar aç ve hoparlöre al böylece bir sorun olduğunda müdehale edebilirim
jisung: peki..

telefonu açtım ve minho'nun dediği gibi hoparlöre aldım

jisung: efendim..?
??: jisung beni hatırladın mı?
jisung: hayır üzgünüm kimsiniz?
??: geçen gün barda tanışmıştık mingi ben
jisung: üzgünüm hatırlamıyorum
mingi: anladım.. öyleyse buluşmaya ne dersin

minho'nun elimden telefonu kapması ile
vereceğim cevabı geri yutmak zorunda kalmıştım
oldukça sinirli görünüyordu

minho: sarhoş biriyle eğlenmeye utanmıyor musun?
mingi: siz kimsiniz? jisung beyi geri verir misiniz?
minho: sevgilisiyim ve seninle buluşmaya falan gelmeyecek
mingi: sevgilisi olmanız jisung beyin özel hayatına karışabilecek olmanız anlamına gelmiyor
minho: s-

kavganın uzamaması ve boş yere keyfimizin bozulmaması için ani bir hamle ile telefonu
minho'nun elinden çekip kapattım

minho: ne yapıyorsun jisung
jisung: üzgünüm ama kavganın daha fazla uzamasının lüzumu yoktu
minho: herneyse

sesli bir şekilde nefes verdi

minho: kim bu mingi denen herif
jisung: bilmiyorum ki yüksek ihtimal ben sarhoşken tanışmışızdır
minho: işte bu yüzden sana fazla içmemeni söylüyorum jisung
jisung: bana adımla hitap etmeni sevmiyorum.. yanlış bir şey yapmışım da sen bana kızgınmışsın gibi hissediyorum
minho: zaten yanlış bir şey yaptın ve ben sana kızgınım
jisung: özür dilerim...
minho: geldik.

kapımı açmaya çalıştım ancak açılmadı

jisung: m-

dudaklarımda hissettiğim sıcak baskı ile
gözlerim sonuna kadar açılmıştı
ardından ikimizde hemen geri çekilmiştik
inanamıyorum yanlışlıkla dudaklarımız temas etmişti
kıpkırmızı olduğuma eminim
jisung: b-ben k-kapım a-aç-açılmıyor d-diyecektim
minho: öhm kapını açmak için uzanmıştım bende... herneyse bekle

minho arabadan inmiş ve kapımı açmıştı
o kadar utanıyordum ki minho'nun yüzüne bile bakamıyordum
minho yanıma sokuldu

minho: hey dert etme yanlışlıkla olan bir şey ama yakında bilerek olacak orası ayrı

how can i trust you || minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin