Zehirli zihnimde yarattığım karanlık kâbusların aydınlığı'nın sen olduğunu bilseydim,zihnimi zehrinle zehirlerlerdim,seni kendimde yaşatabilmek için.
07.07.2023
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Hafif çiseleyen yağmurun altında çalılıkların arkasında onu izlemeye devam ettiler.Adımları gerileyerek siyah aracın gölgesine pusmuşlardı.
Çizilen ellerinden ince ince çizikler hâlinde akan kan toprağa damlıyordu. Hiç bir insanın geçmeyeceği boş arazide tırnaklarıyla kazmaya devam etti toprağı.
Aradığı şey ıslak toprağın altındaydı yıllardır.Asırlardır toprağın altında onu bekleyen bir tüp sıvıyı ve aramak üzere günlerini aylarını heba ettiği bir mezarı bulamamıştı.
Çığlıkları boş arazide yankılandı. Yağmur damlaları onun ağlamasına eşlik ederken o kanayan ellerine inat ıslak toprağı kazmaya devam etti.
"Efendim daha ne kadar acı çekecek?"dedi hizmetkârı.
Sessiz kalmayı seçti.Hizmetkârı ona eşlik ederek ayaklandı onu daha net görebilmek için.
Çalılıkların ardında kıpırdanma hissedetti hizmetkârı.Silahına sarılarak itat ettiği adamı canı pahasına korumakdı tek gayesi.
Elini yavaşca kaldırarak hizmetkarın silahını indirdi.Onu görmemişti ama kimin geldiğini biliyordu.Çalılıkların ardındaki kıpırdanma git gide yaklaşırken zayıf ve çattalı çıkan kadın sesi duyuldu.
"Ona kaç yıl daha boş mezarları eştireceksin Ka?"
Ka sessiz kalmayı seçti.
İri cüssesiyle ardına döndü yüzüne yerleştirdiği insan derisinden yapılmış maskeyi çıkardı.
"Ben ona acı çektirmiyorum?"
"Acı çektirmiyormusun? Yıllardır boş toprakları kazıyor o kadın.Onun aradığı bir tüp sıvıdan ibaret sen ona bu panzehiri bile veremiyorsun.Hep onu boş mezarlarda bir tüp sıvı ararken mi izleyeceksin Ka? Senden haberdar olmayan bir kadını ne pahasına izlediğinin farkında bile değilsin."
Yağmur topraklarda çukurlar oluşturuyor,bulanık sulara yer veriyordu.Yüzüne damlayan yağmuru hissedebilmek için kapşonu başından sıyırdı pelerinini çıkararak çalılıkların üzerine bıraktı. Islanan siyah sacları alnına düşerken, çıplak kalan bronz teninden yağmur damlaları süzülerek toprakla buluşuyordu.
Geniş sırtı onlara dönük bir şekilde dilinden bazı sözcükler döküldü."Onun yıllarca aradığı şey benim damarlarımda akıyor.Bir İmparator lordunun kanı kendi evreninden başka bir evrene düşerse o evren yok olmaya mahkumdur Samira."
Yüzünü ona cevirerek siyah gözlerini Samiranın kahverengi gözlerine dikdi konuşmaya devam etti.Samira ve hizmetkârı Ka'nın kurduğu her bir kelimeyi korkuyla dinledi.
"Ama efendim."
Hizmetkârına dönerek"Onu uzaktan bayıltın ve bir hastaneye yerleştirin.Sabah uyandığında yanında bir adam bulunsun.Kendisini taksiciyim ve yolda bayılmış bir halde buldum diyerek ifade versin konuyu daha fazla uzatmadan orayı terketsin."
Hizmetkâr başını sallayarak yavaş hareketlerle çalılıkların arasından uzaklaştı.
Bir süre sessizlik oldu.Kulakları dolduran tek ses yağmur damlaları'nın toprağa düşmesiydi.İnce tiz bir ses yankılandı boş arazide.Çok geçmeden çamur olmuş toprağın üzerinde kum torbası gibi yıgıldıkadın. Dakikalar içinde yavaş hareketlerle oradan uklaştırılmıştı baygın beden.
Ka kazılmış toprağa adımlarını yaklaştırdı boş toprağın ne kadar hırçın bir şekilde büyük bir hırsla kazıldığını biliyordu.Samira'nın ardında olduğunu bilerek başıyla toprağı işaret etti.
"Söyle bana Samira,bir damla kanım bir evreni yok etmeye mahkumken ben onun nefes aldıgı tek gezegeni nasıl yok etmeyi göze alayım."
••••
Herkese selammm!!!
Size yepyeni bir kurguyla geldim. Paralel evren kurgumuz bizi bambaşka bir evrende yaşatacak. Umarım hikayeyi beğenirsiniz. Düşünceleriniz ve görüşlerinizi benim için çok önemli lütfen yorum yapmayı ve beğenmeyi unutmayın olur mu?