2,0

988 116 142
                                    

(1 ay sonra, 22 Eylül)

Artık evlerinde çoğu şey çiftti. Diş fırçaları, bornozlar ve benzerleri.

Bir ay içinde hayatlarını düzene sokmuş ve her anlarında mutlu olmaya çalışmışlardı.

Fakat Choi hâlâ bir yerlerde saklanıyordu. Polisler onu arıyor fakat asla bulamıyordu.

Ve bugün özel bir gündü. Chan hem üniversitesini bitirmiş Bayan Kim ile birlikte tekrar Seoul'a dönmüştü. Hem de Seungmin'in doğum günüydü!!

Dün sarmaş dolaş yatmışlardı fakat Seungmin kalktığında yanında Hyunjin yoktu.

Ve saniyeler içinde endişesi gitmişti çünkü mutfaktan sesler gelmeye başlamıştı.

Seungmin'in endişesi gülümsemeye yol açarken saate baktığında şaşırmıştı. Saat daha 08;20'ydi.

Yataktan çıkmış ve ilk işi mutfağa gidip Hyunjin'e bakmak olmuştu.

Hyunjin Seungmin'in geldiğini görünce bıçakla bir şeyler kesmeyi bırakmış bir kaç adım atıp sevgilisine sarılmıştı.

Seungmin meraklı gözlerle Hyunjin'e bakarken, kollarını sarmış ve kokusunu içine çekmişti.

"Kokun beni sakinleştiren tek şey Jinnie" diyerek başını daha çok gömmüştü boynuna.

Ardından nefesi Hyunjin'in boynuna çarparaktan "Neden bu saatte uyanıp kahvaltı hazırlıyorsun bebeğim?" Demişti.

Hyunjin ise Seungmin'den ayrılmış ve ocağına başına tekrardan geçerek "Hiç uyumadım ki bir tanem" dedi.

Seungmin tezgahtan bir dilim salatalığı ağzına atarak "Neden ki?" Dedi meraklı bir şekilde.

"Çünkü seni izledim Seungmin. Kucağımda uyuyakaldın ve seni izledim tüm gece bıkmadan. Binlerce belki milyonlarca öpücük kondurdum sana. Binlerce kez iyiki doğdun dedim"

Ve son cümlelerini söylerken Seungmin'in yanına tekrar yaklaşmış ve burnuna bir öpücük kondurmuştu.

Seungmin şaşkın bir şekilde "Bugün doğum günüm mü? Oha ne ara 22 Eylül oldu??"

Hyunjin sadece "Önem ver kendine bebeğim" demiş ve hazır sofraya oturmuşlardı.

Seungmin haşlanmış yumurtayı almış ve üstüne nutella sürüp ağzına atmıştı. 

Hyunjin anlamsız bir şekilde bakarken; "Seungmin midesiz misin aşkım benim ha?" Demiş ve bakışlarını ayırmamıştı.

"Chan Hyung bu ikisini çok yakıştırırdı. Hâlâ yer mi bilmiyorum ama bence güzel oluyor. Denemek ister misin bebeğim?"

"Yok almıyım ben" demiş ve gülümsemişti.

Hyunjin bazen Seungmin'in ağzına bir şeyler tıkmıştı. Çünkü Seungmin biraz zayıftı. Belki de bazı şeyleri hâlâ kafasına taktığı içindi. Cevabını bilemiyordu ve Seungmin'e de sormayı pek istemiyordu.

Ardından kapı çaldı ve Hyunjin açtığında kargo teslimatçısı ile elinde duran kargoya baktı.

Adam "Kim Seungmin?" Diyince Hyunjin "İçeride" demiş ve gerekli işlemleri yapıp kargoyu içeri almıştı.

Kargonun üstünde Oğluma yazıyordu ve çok ta büyük bir şey değildi.

Seungmin merakından çatlarken açmak istemiş ve bir bıçak alıp paketi açmıştı.

Gördüğü şey Seungmin'in kalp krizi geçirmesine sebep olurken öncelikle notu okudu. Umarım bir gün konsere gidebiliriz Seungmin.. Sevgiler Baban-

Seungmin birazdan ağlayacaktı! Acele ile telefonunu alıp babasını aramış ve açıldığında;

"Baba bana Day6 albümü mü aldın! DAY6 ALBÜMÜ!"
--

Mutlu ol Seungmin.. Oy vermeyi unutmayın çikolatalı haşlanmış yumurtalarımm

 Live or Die?|| Hyunmin 사랑Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin