Modéle Sexy Taekook ✓

🦋19🦋

Merhabalar🦋

6k'lık upuzun bir bölümle geldim. Sindire sindire okuyun ballarım💛
✨

Yangınlar hakkında bir çok kişi mesaj atmış. İlgi ve sevginiz için çok teşekkür ederim yangın 5-6 gün önce tamamen söndürüldü❤️

Artık bölümleri daha sık yazmaya özen göstereceğim, keyifli okumalar🦋

Taehyung

"Ayy ayyyy kolum çok kısa kumandaya uzanamıyorum. Üst dudağı dudaklarıma değen Taehyungie kumandayı versene"

Daha yeni götümü koyduğum koltuktan tam rahatımı bulamadan tekrardan kalkmıştım. Jungkook tekrardan dün geceki cani halini almış ve bana emirler yağdırıp duruyordu. Uyandığımızdan beri doğru dürüst oturamamıştım bile. Bir köle gibi her isteğini ikiletmeden yerine getiriyordum. Çünkü dünü aklından çıkaramadığını iyi biliyordum. Ki bu sabah da ondan önce uyandığımda telefonunu kısaca kurcalamış ve son girdiği uygulamaları silmeyi unuttuğunu fark ederek bakmıştım.

Gece ben uyuduktan sonra defilede yaşanan olay ile ilgili gelen saçma sapan yorumları okumuştu. Sabah onları tek tek okuduğumda sinir krizi geçirmiştim. Çünkü yorum atan insanların çoğu dar düşünceli, iğrenç, cahil insanlardan oluşuyordu. Tek yaptıkları şey ise kıskançlıklarının dibe vurmuş iğrençliği ile hakaret dolusu yorumlar atabilmekti.

Ben her ne kadar bu duruma alışık olsam bile Jungkook öyle değildi. Dün gece ağladığına emindim. Sabah uyandığımda elleri ile ufak yumruk şeklinde tişörtümün yakasından kavrayarak bana sığınan bedenini görünce içim gitmişti. Yüzünü incelediğimde ise alt dudağının kızarıp hafifçe şiştiğini, birbirine karışan kirpiklerinin ise ıslak olduğunu fark etmiştim. Sevdiğim adamı o şekilde görmek, kalbimin avuçlanarak sıkılması gibi iğrenç bir duyguydu. Tarifi imkansız bir acı gibiydi.

"Ya neden hâlâ ayakta dikiliyorsun? Versene artık şunu"

Daldığım düşüncelerden başımı iki yana sallayarak kurtuldum. Kumandayı tek kişilik koltukta yayıla yayıla oturan Jungkook'un eline doğru uzattım.

"Al bakalım kral hazretleri"

Kıkırdayıp kumandayı elimden aldı ve kanalları değiştirmeye başladı. Odaklanmış bir şekilde televizyona bakarken çatılmış kaşlarına ve dudağının sol tarafından minikçe firar etmiş diline bakarak gülümsedim. Yanına ilerleyip eğilerek yanağına bir öpücük bıraktım ve saçlarını da karıştırıp çaprazındaki koltuğa doğru ilerledim.

"Neden hiç güzel bir film yok ya"

Kanalları bu sefer sinirli sinirli değiştirirken kahkaha atıp arkama yaslanarak tepkilerini izledim. Sertçe tuşlara basıyor, beğenmediği her kanalda kaşları daha da çatılıyordu. Birkaç kanal daha değiştirdikten sonra sinirle oflayıp kumandayı karşı koltuğa sertçe fırlattı.

"Taehyung"

"Söyle bebeğim"

"Canım sıkılıyor ve yapacak hiçbir şey yok. Sıkıldım evde bir yerlere gidelim mi?"

Saatime baktım. Öğlen 1'e geliyordu. Birkaç saniye düşündüm çünkü Yoel ile de konuşmam gerekiyordu bugün. Ve jungkook'un buna şahit olmasını istemiyordum. Daha doğrusu Jungkook'un o piç ile karşılaşmasını bile istemiyordum. Bu yüzden başımı iki yana salladım.

"Bugün olmaz bebeğim. Dudağın ve burnun enfeksiyon kapabilir dışarıda. Yaraların iyileşsin söz her yere gideceğiz"

"Hayır ben şimdi gitmek istiyorum. Taehyung lütfen gidelim"