𝙅𝙪𝙟𝙪𝙩𝙨𝙪 𝙆𝙖𝙞𝙨𝙚𝙣 [QUOTES AND ONE-SHOTS]

°one-shot³³

Characters: Yūji Itadori x reader

Warning/Genre: Fluff

Not: Itadori Y/n'e Sukuna'dan henüz bahsetmemiş ve çıktıkları tren yolculuğunda bundan bahsetmeye çalışıyor.

__________《♡》__________

~Inner Demons~

Yuji seni kendi pisliğine bulaştırdığı için kendini çok suçlu hissetti. İkiniz ilk çıkmaya başladığınızda Yūji normal erkekler gibiydi. O lanet parmağı yutmaya karar verdiğinde her şey değişti. Şimdi lanetlerin kralıyla aynı bedeni paylaşıyordu ve dünyanın bu yepyeni ama daha karanlık tarafının farkındaydı. Bu çok açıktı. Belli olmayan şey, sana nasıl anlatacağıydı.

Trende yanında oturduğun yerden sana baktığında, Yuji'nin tek düşünebildiği ne kadar masum göründüğündü. Dünyadaki her şeyden güzeldin ve Yuji'nin bir parçası bunu mahvetmek istemiyordu. Aynı zamanda... senden bir şey saklamaktan nefret ediyordu. Sana her zaman her şeyi anlattırdı ve şimdi sana neler olduğunu söylememek yanlış geldi.

"Bir sorun mu var?". Yuji kulağında bir kulaklık olsa bile endişeli sesini duyabiliyordu. O an senin ona endişeyle baktığını anladı. Onu kaşlarını çatarken yakaladın. Davranışlarında daha dikkatli olmalıydı. "Şarkıyı değiştirmemi ister misin?" İkinizin de dinlediği çalma listesinde gezinmeye başlayarak sordun.

Sana güven vermek isteyen Yuji, başını sallamadan önce zoraki bir şekilde sırıttı. "Hayır bu iyi. Kusura bakma, sanırım biraz kafam karıştı." Yuji, ekstra etki için bir kıkırdama ekleyerek yanıtladı. Bunun seni ikna etmeye yeteceğini düşündü ama sen erkek arkadaşını çok iyi tanıyordun. Yüzünde hala huzursuz bir ifade vardı ama onu zorlamamayı seçtin.

Yuji'nin seninle paylaştığı kulaklıkla müziğini dinlemeye geri döndün. Sonunda eğildin ve başını Yuji'nin omzuna yasladın. Bu onu en azından biraz daha iyi hissettiriyordu. Yuji'nin gerçekten değer verdiği böyle anlardı. Sonsuza kadar bu trene binebilmeyi diledi ama bu mümkün değildi. Kendi idamından kaçınmak için üstlendiği sorumlulukla mümkün değildi.

"Yani veletin bir sevgilisi var. Şaşırdım." Sukuna'nın sesi birden bire geldi ve anı mahvetti. Yuji'nin yanağında oluşan bir ağızdan lanetin konuştuğunu fark etmesi uzun sürmedi ve onu tekrar vücuduna gömmek için elini çabucak üstüne bastırdı.

Bu sesin nereden geldiğinden emin değildin, kafan Yuji'nin omzundan kalktı ve şaşkınlıkla etrafa baktı. Kafanı karıştıracak şekilde trende başka biri yoktu. "Bir şey mi dedin?" Yuji, eli yanağında kenetlenmiş haldeyken başını salladı. Daha önce yeterince şüpheli davranmıyorsa, kesinlikle şimdi öyle davranıyordu. "Yuji ciddiyim. Büyükbabanın yakın zamanda öldüğünü biliyorum, o yüzden konuşmaya ihtiyacın olursa…”.

"Ben-o değil" diye yanıtlıyor Yuji.Yenildiğini hisseden Yuji içini çekti. "Sana söylemek istediğim bir şey var ama bana inanacağından emin değilim."

Birkaç kez gözlerini kırptın, ilk başta ne söyleyeceğinden emin değildin. Yuji ve kulüp arkadaşlarına bir şey olduğunu duymuştun ama bunun açıklanabilir bir kaza olduğunu düşünüyordun. Sonra tekrar düşündükçe, Yuji'nin o geceden beri garip davrandığını kabul etmek zorundaydın. Belki de dedesinin vefatı onu gerçekten etkileyen tek şey değildi.

Elini Yuji'nin eline kaydırdın ve sıktın. "Hey, birbirimize her zaman her şeyi anlattık, unuttun mu? Ne kadar çılgın olduğu umurumda değil. Sadece senin için burada olmak istiyorum” dedin ona, Yuji'nin kalbini ters takla attıran o gülümsemeyle. "Yemin ederim, ne olursa olsun sana inanacağım."

Yuji'yi ikna etmek için gereken tek şey buydu. "Tamam ama...eve dönene kadar bekleyelim. Bu konuşmayı burada yapmak doğru gelmiyor.” dedi.

Bu şartları kabul edebilirdin. Böylece Yuji'ye yaslanmaya geri döndün. Tren yolculuğu sonsuza kadar sürmedi ama trende olduğunuz süre boyunca bundan keyif aldınız. Çünkü iner inmez çok şey değişecekti.

__________《♡》__________

°Yazım yada çeviri hatam varsa üzgünüm ve oy vermeyi unutmayın lütfen >.<

°Sizi seviyorum, kendinize iyi bakın byee♡♡♡