30

10.3K 918 334
                                    

gunlerdir bu bolumu yazmaya calisiyorum lütfen oy ve yorumlarla kendinizi belli edin😔😔

diger kitabıma da mi gelseniz 🧐

*

Jackson yaşadığı psikolojik sorunlar yüzünden üç yıl boyunca tedavi görmüş, eğitimine üç yıllık ara verilmişti. Şu an sınıf arkadaşlarından üç yaş büyük olduğunu sadece idare ve yakın arkadaşları biliyordu. Bir de Jungkook...

Jeon Jungkook.

Annesi hayat şartlarına boyun eğerken onu da eğilmesi için zorlamış, ne yazık ki başarmıştı da. Jungkook susmayı öğrenmişti, haklı olsa dahi susmayı. Bu yüzdendi okulda ona söylenilen sözlere bir karşılık vermemesi. Peki tek neden bu olabilir miydi?

Jungkook'u her gördüğü an ona temas etmeye çalışan bir ruh hastası da nedenlerden biri olabilir miydi? Yoksa asıl neden mi denilmeliydi?

Jackson'la ilk karşılaşmasında 15 yaşındaydı. Annesi bir şey unutmuştu ve Jungkook'tan onun çalıştığı eve getirmesini istemişti. Jungkook o gün kimle karşılaşacağını bilseydi annesine ilk defa karşı gelir, o eve asla uğramazdı.

İhtişamlı evin içerisine girdiğinde ürkek gözleri annesini aramış, onun yerine kendisini baştan aşağı süzen biriyle buluşmuştu. Kendisinden büyük olduğu belli olan gence üstten bir bakış atıp kaşlarını çatmıştı. Şimdiki zamanların aksine Jungkook o zaman mimiklerini sergilemekten çekinmezdi. Kaşlarını çattığı zaman büzüşen minik dudaklarıyla sevimli olduğu kadar tehlikeli olduğunu biliyordu.

Aralarında geçen bu rahatsız edici bakışmayı, annesinin tiz sesi bölmüştü. Orta yaşlı kadın oğlunun yanaklarına sulu öpücüklerini kondurup teşekkür etmişti. Hemen ardından onları dikkatli bir şekilde izleyen patronunun oğlunu fark edip gülüşünü genişletmişti.

"Jackson, tanıştırayım. Oğlum Jungkook, senden üç yaş küçük, umarım arkadaş olursunuz."

Jungkook yaşının getirdiği ergenlikle gözlerini devirip sesli bir şekilde oflamak istemişti ama onun yerine yüzüne pek de samimi olmayan bir gülümseme yerleştirerek memnun olduğunu söylemişti.

~

Kina-Get you the moon

Taehyung, Jungkook'un ailesini uyandırmak istemediği için zile basmayıp Jungkook'a geldiğine dair kısa bir mesaj attı. Lacivert sweatshirt'ünün kapşonunu kafasından sıyırıp derin bir nefes aldı. Esmer oğlan ne yapacağını bilmiyordu, buraya gelene kadar aklında sadece artık arkadaşı olarak göremediği çocuğun yanında olmak vardı.

Kapı arkasındaki hareketlilikle kendini üstünü düzeltirken buldu. Saçma davrandığını fark edince koluna bir çimdik atmış, sırası olmadığını mırıldanmıştı.

Jungkook üzerinde fazlasıyla bol duran gri pijama üstüyle kapıyı açmıştı, altında uzun kollu pijama üstüne zıt olan siyah bir şort vardı. Taehyung, genç çocuğu inceledikten sonra bakışları ürkek bir şekilde Jungkook'un yüzünü buldu. Dudaklarından firar eden titrek nefese engel olamadı, zira çocuğun yüzündeki dağılmış ifade esmer olanı dumura uğratmıştı. İzlediği video ve okuduğu mesajlardan sonra kapıyı gülen bir suratın açmayacağını zaten biliyordu ama bilmek ve görmek bambaşka şeylerdi.

Jungkook yüz ifadesini düzeltmek için çok çabaladı ama o kadar uzun zamandır maskeyle dolaşıyordu ki artık bu durumdan yorulmuştu. Hele de bazı şeyleri Taehyung ile paylaştıktan sonra onun karşısında maskeyle duramayacağının o da farkındaydı, oluruna bırakmak istedi. Taehyung'un içeri geçmesi için kenara çekildi.

cast someone away ! taekook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin