Ne oluyordu neden hiçbir tepki vermedim vücudum kaskatı kesilmişti normalde insanların bana yaklaşmasına, dokunmasına asla izin vermeyen ben bi yabancıya nasıl bu kadar yakın kalabilmiştim ahh boşversene abartılacak bişey yok diye geçirdim içimden dahası yarın sabah işe gidecektim hızlı bir şekilde montumu giyip odadan çıktım hastahane işlerini halledip oradan da ayrıldım yolda ellerim cebimde tek başıma karanlığa doğru yürüyordum saatlerdir hastahanedeydim fakat beni merak edecek tek bir kişi bile yoktu bu düşüncelerle birlikte yüzüme buruk bir gülümseme yerleşti bir yandan da tekrarladım "Hayat yaşamaya değer" ha ha hahh çok komik alay edercesine...
Saat 06.00 idi alarmimin sesiyle her sabah olduğu gibi işe gitmek için uyandım yataktan kalkıp elimi yüzümü yıkayıp duş aldım aynada kendime baktım kimdi bu hayatından bıkmış, herşeyi boşvermiş gerçekten 23 yaşindamiydi aynaya biraz daha yaklaşıp bir yandan çökmüş ve morarmış olan göz altlarına baktı yoruldum diye bağırıyorlar adeta.
Yibo bu kez gözlerine odaklandı küçük bir çocuk vardı gözlerinde ona el sallıyordu çok mutluydu eski günler geldi aklına hayatın onun için yaşamaya değer olduğu zamanlarhava güneşliydi 10 yaşlarında bir çocuk babasıyla arabalarını yaristiriyor annesi ise çimlerin üzerinde serili olan piknik örtüsüne yemekleri bir bir özenli bir şekilde yerleştiriyordu, işi bittikten sonra kocasıyla oğlunu guler bir yüzle sofraya çağırdı fakat küçük çocuk daha çok oynamak istiyordu babasına bir çok kez ısrar ettikten sonra arabalarını tekrardan sert bir şekilde çarpistirdi fakat küçük çocuk çarpışan bu arablari bu kadar zevkle ve mutlu bir şekilde izlerken birazdan olacaklardan haberdar değildi yoksa gerçekten olacağını bilse carpistirirmiydi arabalarını... evet yemeklerini yediler ve yaklaşık 1 saat sonra yola koyuldu bu mutlu aile 10 yaşındaki çocuk arka tarafta hâla arabalarıyla oynuyordu birden çığlık seslerinin yükselmesiyle arabanın tepetaklak oluşu bir olmuştu kendine gelen ilk kişi hatta tek kişi o küçük çocuk olmuştu korkuyla atrafina bakıyordu anne babası kazanın etkisiyle alev almış arabanın içinde yaniyordu peki o neden yaşıyordu o neden gitmemişti onlarla içi yanıyordu ölmek mi istiyordu hayır küçük çocuk çok korkuyordu alevlerden ve ne yazık ki bu o anlık bi korku değildi o küçük çocuk buyumustu şuan aynada kendine bakıyordu fakat hâla alevlerden delicesine korkuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayat Yaşamaya Değermi? (yizhan)
Fanfic"Hayat yaşamaya değer" diye fısıldadı hastasının kulağına eğilerek güzel yüzlü doktor ... "Yaşamak bu muydu" diye karşılık verdi bitkin,umursamaz fakat bir o kadarda yakışıklı olan hasta...