Ah Aysu salak salak konusma kizim hadi bak dua da ettik misil misil uyu hic bisi olmaz bize , yorgan da kafana kadar cekili korkma kiz...
"AMAN TANRIM DİDİM O NE BEEEE...."
Hayır ayağımı kavrayan bir el değil.Hayır ayağımda hiçbir şey yok.Derken yorganda üzerimden kalkmaya başladı ve hemen ardından ağzıma kapanan bir el.Noluyor yaaa.
Karşımdakinin simasını tam olarak göremiyordum ama erkek olduğu bariz bir şekilde ortaydı.Tek bir hamlede her ne kadar fit bir vücuda da sahip olsam ( kendi hayallerimi bazen böyle iç sohbetlerimde geçirmeyi sverim çaktırmayın) ya tamam tamam her ne kadar arkadaşlarım fiziğin hoş güzel deselerde ben pek fazla beğenmem kendimi tipik kız tripleri işte ya.
Ben ne diyorum ya ulan biriniz de çıkıp demiyor ki birazdan ırzına geçcekler sen ne konuşuyorsun mal mal diye.Şaka maka birazdan cidden ırzıma geçicekler burada ama bizim hayvan sürüsü fosur fosur uyumakta öyle ısrarcılar ki birinin bağırsam bile beni duymaya niyeti yok yani o derece.
Ağzımı kapatan elin sahibini ay ışığına alışan gözlerimle yeni yeni görebiliyordum.Aman yarappi bu ne lan.
Ulan sokaktan geçen yüz kişiye sorduk programında 'Karşınızdaki bir insan evladı mı ' diye sorsak yüz kişiden yüzüde bu insan evladı olamaz der . Allahım tamam seviniyordum Yağız'ın yakışıklı arkadaşları var diye ama bünye alışık değil bu kadarına da .Çocuk saçlarını öyle bir rampa yapmış ki kaykay olup kayasın gelir.Hele o gözler , o gözlere bakmak için trilyonlarca borca girebilirim.Yüzü , yüzünde tek bir yaratılış hatası bile yok.
Sanırım onu izlemeye dalmış olmam hoşuna gitmiş olucak ki bu tarz çocukların takındığı şu namı değer 'piçsmile' gülüsünü bana bahşetti .
İsmi, acaba böyle bir çocuğun ismi ne olabilir.Bir kere Türkiye de yaşadığım süre zarfında şöyle bir kanıya vardım ki bu kadar yakışıklı çocukların Türk olması çok ama çok nadir görülen bir durumdur.Yani istisnalar kaideyi bozmaz.Ha bu arada siz şimdi diceniz sen nerde yaşıyorsun be salak diye ama nabıyım haklıyım kabul edin.Aman ya konuyu saptırtmayın bana .
Elleri hala ağzımdayken yavaş yavaş bana yaklaşmaya başladı aha valla gidiyor namus elden.
Vücudum böyle bir çocukla bu denli yakın olmaya etkiye tepki diyerek istem dışı tepkiler vermeye başladı.Nefes alışverişlerim kendi kafasına göre takılırken, ellerim ve ayaklarım çılgınlar gibi titreyerek horon tepiyolardı.-" Rüzgar.."
Ney ? Ne rüzgarı lan. Off allam yine mi bulmaca sorusu gibi şifrelemeler.Ağzımı tutan elini çekmeden once diğer elinin işaret parmağını dudaklarına götürüp ses çıkartmamam gerektiğini gerektiren şu meşhur hemşire pozunu yaptı.İnanır misinız , bu çocuk doktor olsa her gün bunu görmek için türlü türlü zehirler içip hastaneye giderdim .
Ellerini ağzimdan çekerken, , diğer eliyle belimi kavrayıp beni bahçe kapısına doğru yöneltti.Resmen gık sesim çikmiyordu.Ya ben nabıyorum beni burda kaçırıyolar ben paşa paşa onun sözlerine itaat ediyordum.
Elinden kurtulmak için sağ tarafa doğru bir hamle yaptım ama yapmaz olaydım kapıya çarpmam sanırım sadece 0.0 sadisemi almıştı .Tabi öyle bir zaman birimi varsa.Kafamı tutarken bu salak beni kolumdan kavrayıp bahçeden dışariya doğru sürüklemeye başladı .Çarpmanın etkisiyle hala aptal olan kafamı yanımdaki bu hala ne olduğu konusunda karar kılamadigım cocuk durunca toplamaya baslamıstım.
Karşida tek bir noktaya odaklanmıştı.Kafamı oraya çevirdiğimde onu gördüm.Sarısın çocuk iyi ama o yatakda uyumuyor muydu yani. Kafasıyla yanımdakine gitmesi gerektiğini söyleyen bir işaret yaptıktan sonra , bana doğru yaklasmaya başladı.Arkasında bir iki tane daha cocuk vardı ama onların yüzlerini göremiyordum.
Biraz etrafıma bakındım kaçabilirmiyim belki diye ama bu aşağılık insan dışi hayvan beni çıkmaz sokağa getirmişti.