devils love | hyunchan

🕜

Cam gözler tam anlamıyla başbelası varlıklardır. Aslında şeytan olacakmışta kıyısından dönmüş varlıklarda diyebiliriz. Hem insanlarla hem doğayla uğraşmaya bayılırlar. En sevdikleri şey insanların rüyalarını kabus a çevirip onların korkularıyla beslenmektir.

Tabi şeytan başkan Jennie nin aklınada bir cam göz gelmişti. Ama sonra kafasına takılan şeyden ötürü cam gözleri direk elemişti. Hyunjin bir kabus görmemişti. Kendindeki yeni gücü keşfederken dış dünyadan birşey yaşamıştı. Onun yanında bayılan Chan uyandığında içinde saçma bir boşluk hissediyordu ama bunu takmayıp hyunjin uyanması kadar yanında beklemiş sürekli gözlerini açıcağı anı düşünmüştü.

Acayip küçükken tanışmıştı ikisi. Hyunjin in kanatları daha kelebek kanadı kadarken. Tabi bunu düşündükçe Chan garipçe gülümsüyordu. Çocuk büyük köşklerine ilk geldiğinde kafası sürekli öne eğikti. Yeşil gözleri onu herkesten ayırdığı için çok şikayetçiydi hep. Okadar küçükken nasıl iletişim kurucaklarını bile düşünemiyorlardı.

Şeytanlar 7 yaşına kadar aile üyeleri dışında birini görmezlerdi. 12 13 yaşlarında temel eğitime başlar 20 yaşına kadar kötülüğün herşeyi için çalışırlardı.Tıpkı meleklerde olduğu gibi keşfetmeleri gereken birsürü güçleri olurdu. Chan onunla ilk anlaşmaya başladığında küçük bir kedinin kuşu kovaladığını ve bunu hyunjin in yaptığını görmüştü. O da kedinin arkasına bir köpek eklediğinde hyunjin in kıkırtıları bütün köşkü sarmıştı.

Çoğu canlıya ters gelicek şeylerden hoşlanırdı şeytanlar. Kaos, kavga kıyamet onlar için fazla zevklidir.

Eğitime başladıklarından meleklere çok büyük birşey yapmak yasaktı fakat şeytanlar kendi arasında istediklerini yapıyorlardı. Hyunjin Chan ı uyandırmak içinbinbir saçma şey yapardı, hemde her sabah. Birgün dev bir su kütlesini indirirdi üstüne ve duş almana gerek kalmadı derdi. Diğer bir gün dev bir çalar saat yapardı ve Chan ın korkuyla uyanıp kanatlarının nasıl kendini korumaya aldığını izlerdi.

Bir şeytana göre çok gülerdi hyunjin, saklamazdı kahkahasını. Bir sırıtma arkasına koymazdı güzel gülüşünü.

Hala uyanmaması Chan ın dahada sinirini bozmaya başlamıştı. Sesi yoktu, güzelliğini ortaya koyan yeşil gözleri şuan parlayarak olucak günahları düşünmüyordu.

Chan odadan çıkıp kütüphaneye ilerlerken hyunjin bir anda gözlerini açtı. Tüm gökyüzünü kıskandıracak güzellikteki mavi gözlerini. Tavandaki aynadan kendini gördüğü an bazı şeyleri anlamıştı. Kanatları ve kollarından destek alarak kalkmış en azından changbini bulmak için odadan çıkmıştı.

Chan ın sürekli yanında olduğunu biliyordu ama oda az önce gitmişti.

Melekler ise saçma bir derse girmek üzerwydiler. Başlarındaki Namjoon hoca aşk meleği seçicekti. En azından böyle söylemişti, Aşk okları gözleri önünde serilirken birkaç insan için önleri açılmıştı. Ne Felix nede jisung Namjoon hocanın derslerini kabul etmiyorlardı, bu yüzden seungmin ve jeongin bu derste yanlızlardı.

Gerilen oklar çoğu zaman ıskalasada iki arkadaş kimi hayal ediceklerini bilerek oklarını atıyordu, seungmin asla hedef kaçırmazken jeongin hırslanıp dahda hızlanıyor ona yetişmeye uğraşıyordu. Dersin sonunda ok toplamlarını bakılıcaktı ve not ortalaması bile burdan gelebilirdi?

Chan odaya geri vardığında hyunjin i orda bulamadı! Karanlık yurt koridorlarını nasıl koştuğunu bilmiyordu fakat eli ayağından kan çekiliyor içindeki bir varlık yer değiştiriyordu sanki.

Gezdiği bütün hocaların yanından sonra boş odada onu otururken buldu. Karanlık odada sadece onun üstündeki ışık yanarken hyunjin gücünü fark etmenin ağırlığı ile acısını dışarı çıkarmak istedi. Farklı hayatları görüyordu daha geçen gündü işledikleri derste bunun gibi ileri ve yan hayatları değiştirip görebilen varlıkları görmüşlerdi. Ama o acı ondan çıkmadan içinde kalıyordu. Biri onu lanetlemişti, mavi gözleri sesindeki kilidi ona gösteriyordu.

Diğer büyük sorunda okuldaki kimsenin lanet dersi alamamasıydı, kopya veya sabotaj olarak geçiyordu ve melekleri kesinlikle yasaktı. Ama asıl olay bunu hyunjin e kimin yapabilicek olmasıydı?

Biraz daha Chan onun güzelliğini izledi ve hyunjinde içindeki karanlık şehveti susturmaya çalıştı, sonra orda olduğunu bildiği şeytanın kollarına attı kendini. Gerçekten birşey istemiyordu.

Biraz olsun rahatlamak için beraber terasa çıksalarda sessizliğin hâkimliği onlara fazla garipti. Rüzgarı delip geçen ok sesine dönmeleri bile gerek kalmadan Chan hyunjini aşağı ittirdi, kendide peşine bırakırken sırtına giren okun acısını gözlerinin pembeleşmesinden hissetmesi. İki şeytan binadan aşağı kanatları açık düşerken biri gerçek aşkı diğeri ise hınzır bir meleğin bazı şeyleri hissetmesini yaşıyordu.

Sonuçta melekler yalan hisler hissetmezlerdi, Sana bir şeytanın içindeki aşkı bile hissetmişti.

Ama onların bu halini gören biri bazen lanetlerin bile kırılabildiğini farklı kozlar oynaması gerektiğini düşünüyordu.