Bölüm 1

88 8 8
                                    

İmkansızdık gerçek olduk. Bu gerçeğimi kaybetmek istemiyorum. Lütfen aç gözlerini dedi, yalvarırcasına...

Bu imkansızlık asla gerçek olmayacaktı, kabul etmişti kadın. Adam onu elinin tersiyle itiyordu her defasında. Kadın, ona olan aşkını kalbinde bastırıyordu. Vazgeçemezdi.

Gözlerimi yavaşça açtığımda karşımda Yağmur duruyordu. yağmurun yüzünde kocaman bir tebessüm oluştu "sonunda uyanabildin be kızım" dedi . Ona minik bir tebessüm gönderdim ve etrafıma bakındım. Okulun revir odasındaydık. yağmura dönerek, "bana ne oldu?" Dedim. Yağmur Gözlerini devirdi ve "bahçedeydik ve Kafana bir top geldi "dedi.
şaşırmıştım. "Ne Yani Ben kafama gelen bir topla mı bayıldım?" Hayır dedi yağmur bu sefer tebessümü kahkahaya dönüşmüştü. "hayır tabiki ,Topu atan kişi ardaydı" Yanaklarım kızarmıştı. Yağmur beni izliyordu.
Bak işte dedi yağmur, "bu yüzden Bayıldın. Kafana top geldiğinde gülmeye başladın sonra atan kişiye bakıp Bayıldın." Yağmurun kahkasına kahkaha ekleniyordu. Sinirlerim bozulmuştu. Arda benim neredeyse 2,5 yıldır sevdiğim ve asla karşılık alamadığım sevdiğimdi. Kızlar beni her ne kadar vazgeçirmeye çalışsa da asla vazgeçemiyordum . yağmura bakıp "hadi hadi gülmeyi bırakta kaldır beni şuradan. Yeterince rezil olmuşum." Dedim ve tüm utangaçlığımı odada bırakarak Yağmurla birlikte merdivenlere ilerledik. Amacım okuldan çıkana kadar Arda'yı görmemekti. Ona yeterince rezil olmuştum. Aslında onu her zaman görmek isterdim fakat bu defa rezil olmuştum. Gerçi Arda'yı kim görmek istemezdi ki? yağmur ! Ah tabiki sürekli Arda'dan bahsettiğim için ufak bir nefreti vardı Arda'ya ... Arda 1.89 boylarında koyu kumral saçlı, buğday tenli bir çocuktu. Yüzünde birkaç ben vardı. Çok güzel ve düzgün bir burnu, hafif kalın sayılabilecek Dudakları ve parlak saçları vardı. Kendimi kaptırdım gene değil mi ? Ben İse kısaydım. balık etliydim Ve koyu buğday tenim kestane rengi saçlarım vardı. He birde gamzelerim vardı. Merdivenlerin sonundan sınıfa doğru yöneldik. Sınıfa girip çantamı topladım Dışarı çıktığımda yağmur çantasını almış beni bekliyordu. Hadi dedi yağmur, "gidelim". Başımı sallayarak onayladım . Bir kat aşağı indik. "Önce bi rehberliğe uğramam gerekli Ders programını alacağım istersen in aşağı ya da benle gel " yağmurun bu teklifini reddetmek istemedim. "Fark etmez" dedim ve peşine takıldım . Rehberlik odasının önüne geldiğimizde bura da olan anılarımızı düşünüyordum. genelde buraya çok uğramazdık sadece bazen dersten kaçmak için gelirdik. İçeride biri olduğu için mecburen beklememiz gerekiyordu. Bu esnada yağmura dönerek sohbet etmeye başladım. "Of bugün gene rezilliğimi konuşturmuşum be kızım. neden durdurmuyorsun beni?"
Yağmur benim aksime zayıf bir kızdı. Koyu ama kızıla yakın saçları Kalın dudakları çekik gözleri vardı. Gözlerini devirerek Bana yapmacık bir gülüş attı. "Evet Haklısın bayılırken seni durdurmadığım için üzgünüm " dedi . haklıydı ama Rezil olmuştum işte. Acı bir tebessüm gönderdim ona. daha sonra rehberlik odasının kapısı açıldı. "Haassssiktir!"
Dedim telaşla . Çıkan kişi Ardaydı. Elinde bir dosya vardı yüksek ihtimalle bugün görevlendirilen kişi oydu. yağmur sessizce gülüyordu. Arda ise bana bakıyordu. Ona gülümsedim. Arda'nın yüzünde ise mimik oynamadı . En azından bana gülümsemeyi deneseydi ne olacaktı? Aptal. Yağmur üzüldüğünü anlamış olacak Ki "bi haller var onda kafanı takma sen" dedi. Suratım daha çok asıldı. "Biliyorsun işte sadece bana karşı böyle" yağmur Rehberlik odasına girdi. "Hemen geliyorum döndüğümde konuşucaz." Dedi ve göz kırptı. Biraz daha iyi hissediyordum. cep telefonumu çıkardım . Yağmur odadayken duruyu aradım. Duru da bizim grubumuzdandı. yağmur kadar uzun yıllardır arkadaşlık yapmasakta, aynı yakınlıktaydık. Telefonu "Bebitoooom" diyerek açtı. Her zamanki duru işte... durumu ona izah ettim ve yanımıza gelmesini istedim. Kızlarla bir cafeye gittik oturduk. sohbet ettik fakat benim aklım bugün olanlardaydı. Onu çok özlüyordum. yakınımda değildi, kokusunu bile bilmiyordum , dokunamıyordum. Ama özlüyordum. Hiç bir şey içmek istemiyordum, sohbete daha fazla devam etmek istemiyordum sadece Eve gidip düşünmek istiyordum. Bunları düşünürken Duru beni dürttü. "Kanka sen ne düşünüyorsun bu kadar azıcık relax ya . Herkes rezil olur abartılacak bir şey yok sakin."
rezil olmayı önemsemiyordum artık düşünmem gereken farklı şeyler vardı . Ona Gülümsediğimde daha fazla dayanamayarak Eve gitmek istediğimi söyledim . duru ve yağmurun şaşkın bakışları üstümde gezinirken bir açıklama yapma gereği duydum. "Yorulmuşum bugün, eve gidip biraz kitap okuyup kafa dinlemek istiyorum. Daha sonra konuşuruz." beni anlayışla karşıladılar . Onlara gülümseyerek cafeden ayrıldım. yolda yürürken aklımdan milyonlarca düşünce geçiyordu. Hepsinde ise arda vardı. Lanet olsun! Neden her düşüncemde vardı? Belkide artık bunu düşünmeliydim. Belkide artık Arda'dan vazgeçmeliydim. İlk defa Arda'dan vazgeçmeyi düşünüyordum. Yapabilir miydim? umudumu yitirmiştim Artık. Başarabilir miydim? Denemeye değer miydi acaba. Bir sürü şey düşünürken Aniden birine çarptım. karşımda duran kişi... Yok artık bu kadarda olamazdı değil mi ?



KırmızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin