Güneş tam kafamızın üstünde nöbete durmuştu. Havanın sıcaklığı hepimizi bitap düşürmüştü. Bu havada eve gitmenin en doğru şey olacağını düşündüm. Tam ben eve gidelim artık diyecekken Rana'nın sesi gölün diğer ucundan geldi.
Bence beynimiz haşlanmadan gitmeliyiz. Annem bi şeyler hazırladığını söyledi bize gidip atıştıralım.Kerem yemek fikrini duyunca keyiflenmiş olacak ki Rana'yla yumruklarını çıkarken
Bu kız bi harika dostum demeyide ihmal etmedi.Eve doğru yürürken konu konuyu açtı ve Kerem'in evleneceği kişi hakkında konuşmaya başladılar. Bu konuyu hiç sevmediğim için ben konuşmuyordum ta ki Azra bana soru yönelterek mikrofonu bana uzatıncaya dek.
Ceren sen nasıl birinin görümcesi olmak istersin?Görümce olmak isteyen kim? Dediğimde Kerem hariç herkesin gözü bendeydi. Kerem hariç diyorum çünkü o beni anlamıştı. Bu şaşkınlığı ilk dile getiren Elifdi.
Niye ki o da senin kardeşin gibi olur.
Kapının önüne geldiğimizde bende omuz silktim. Sadece içimden ben kardeşimi kimseyle paylaşmak istemem dedim.Sevecen bir karşılamadan sonra sofraya geçtik. Rana'nın annesi yine döktürmüştü. Herkes yemeğini yerken göz ucuyla Kerem'e baktım bu çocuk her zamanki gibi kıtlıktan çıkmış gibi yiyordu. Sonra bir an gözüm Berk'e kaydı. Onun da bana baktığını görünce gülümsedim. Gizem bize bakarak boğazını temizledi ve
Sahile kadar bisiklet sürelim mi? dedi.Bu muhteşem fikri ortaya atan arkadaşıma kocaman bir sırıtık yolladım. Herkes olumluydu.
Biraz sonra sitede oturanlar yani biz, Rana ve Berk evdeki fazla bisikletleri kızlara vermiştik. Rana'nın annesinin tembihlerinden sonra yola koyulduk.
Bu sahil hem sessizdi hemde çok güzeldi. Okula yakın olduğu için bazen buraya soru çözmeye gelirdim. Şuan ise bisikletle ve kitapsızdım. Sadece deniz, temiz hava ve eğlence için buradaydım. Ağaçlığın ortasında bir bank seçtim ve oturdum. Azra Rana ve Elif bisikletle sahil boyunca geziyorlardı. Gizem ve Kerem ise simitçiden aldıkları simitleri martılarla paylaşıyorlardı. Berk'e gelince ben tam bunları izlerken yanıma oturdu.
Seni bazen okul çıkışlarında burda görürdüm. dedi.Şaşırmıştım.
Evet sende mi buraya gelirdin?Gülümseyerek başını salladı. Burası çok güzel.
Bende gülümsedim. Sonra bu tebessüm dolu bakışmadan biraz utandım ve bakışlarımı yere sabitledim. Tam o sırada iki ayağımın ortasına kan damladı.
Lanet olsun yine mi?Berk bir anda fırladı ve büfeye koştu. Elimi burnuma tutup beklemeye koyuldum. Bir dakika bile geçmeden geri geldi ve peçeteye uzattı. Burnumu peçeteye tutup beklemeye başladığımda Berk yavaşça çenemi tutup kafamı hafif kaldırdı. Sonra da burnumun üstüne soğuk teneke kolayı koydu. Kerem'in farketmesiyle onlarda yanıma geldi. Kızlara önemli bir şey olmadığını söyledim ama esas sorun Keremdi.
Kafana şapka taksaydın kanamayacaktı.Of Kerem takmadım ve kanıyo işte şu an ne yapabilirim.
Kerem sinirlenmiş ancak sakın kalmaya çalışıyordu.
Kaç yaşına geldin hala tedbirsiz dolaşıyorsun. Ben arabayı getirmeye gidiyorum. Kızlar sizde gelin hava kararmaya başladı zaten. Berk sen Cerenle kalsan?
Berk tabiki dedi ve Kerem hızla bisikletine atladı. Peşindende kızlar uzaklaştı.
Kerem haklıydı farkındasın değil mi? Dedi Berk.
Evet ama ömrümün sonuna kadar şapka takacak değilim ya. Yıllardır yakamı bırakmayan bu şapka meselesi yeniden karşımdaydı.
Haklısın biraz sıkıcı ama sağlığın için güneşli havada takmalısın.
Daha fazla uzatmadan sadece kafamı salladım.
Yaklaşık 7-8 dakikalık bir sessizliğin ardından Berk arkasını döndü ve geldi dedi.Gece kızları bizde kalmaları için ikna etmiştik. Uyandığımda herkes uyuyordu. Kerem'in yanına indim. Uyanmış Supernatural izliyordu. Yanına oturdum ve bende izlemeye başladım. Kerem alaycı bakış attı.
İzleme sen korkarsın şimdi.Bende ona en ezikleyici bakışımı attım.
Olmayan yaratıklardan mı korkacam? Yoksa sen inanmıyo musun?Hemen savunma moduna geçti.
Ne alakası var canım tabiki inanmıyorum.Kapıdan Gizem ve Elif'in girmesiyle konu dağıldı.
Elif Supernatural ı görünce küçük bir çığlık attı.
Supernaturaaalll!Elif ve Gizem tam bir Supernatural hatasıydı. Hemen Kerem'in rahat koltuğunda yerlerini aldılar. Ben onların bitmek bilmeyen Supernatural muhabbetlerine katılmak yerine aşağı inip anneme yardım etmeyi tercih ettim.
Ben mutfaktayım.
Tepki bile vermeden izlemeye devam ettiler.
Ev işlerini öğrenme devri başladığı için mutfağa inerken annemin baş yardımcısı olmayı planlıyordum. Pıtı pıtı mutfağın kapısına gittim ve kafamı uzattım. Bir de ne göreyim işbilir kız Rana kalkmış benim anneme yardım etmem gereken yerde yardıma koyulmuş bile. Biraz orada kalakaldım. Planım iptal olduğuna ve benim de arkadaşımı kırmamam gerektiğine göre o anda uydurduğum plan B ye geçtim. Yani yardımcı yardımcısı olmaya karar verdim. Doğal olarak bu işler kıdem meselesi önce izleyicilikten başlayacaksın, sonra yardımcı yardımcılığına, ordan yardımcılığa derken usta olacaksın. Bende izleyici kısmından yükselmenin sevinciyle Rana'nın yanına geçtim. Rana
Oo sabah güneşiniz bol olsun efendim nerelerdeydiniz? Dedi.Hemen savunma moduna taktım.
Efendim ben bi kere sizden önce kalktım ne haber.İşbilir kız aynı zamanda hazırcevaptı.
Ben senden önce buraya indim ne haber.Sonra annem söze girdi.
Ben işimi bitirdim siz orda çene çalın ne haber.Bir anda sofraya döndük ve sofrada yok yoktu. O an ustalığı sırrının hız olduğunu anladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Daha Fazla Hayat
Teen FictionBiz insanlar hep daha fazlasını istedik. Daha fazla başarı. Daha fazla mutluluk. Daha fazla aşk. Daha fazla şöhret. Daha fazla zevk. Aslında esas istediğimiz tek bir şey vardı. Daha Fazla Hayat. Tüm hakları saklıdır. ©