Yıl 2021, aylardan haziran, sabahın ilk ışıkları ve güneşin hafif hafif ısıtmasıyla gözünü açan Tuğkan, uyku sersemliğiyle ayağa kalkarak banyoya doğru yöneldi. Gözünü ovuşturdukça etraf netleşiyordu. Yüzüne buz gibi suyu çarptıktan sonra yavaş yavaş kendine gelmeye başladı. Gözündeki çapağı da aldıktan sonra bir gariplik olduğunu fark etmişti.
Bu da ne demek oluyordu? Aynada gördüğü kişi kendisi değildi. Şaşkınlıkla tekrar gözlerini ovuşturdu ama değişen bir şey olmamıştı. Kalbi hızlı atmaya başlamıştı. Bir yandan aynaya bakarken bir yandan eliyle yüzünü süzüyordu. Bu gerçek olamazdı, sarışın orta boylu ve sakalsızken; esmer, boyu daha uzun ve sakallı bir adama dönüşmüştü.
Derin derin nefes aldıktan sonra evde dolaşmaya başladı. Burası kendi evi de değildi. Hayatının şokunu yaşıyordu ve her bir odaya girdikçe şaşkınlığı daha da artıyordu. Ev daha büyük ve eski evinden daha iyiydi. Bu olayların bir açıklaması olmalıydı. Sessizce en son girdiği oda da bir koltuğa oturup düşünmeye başladı. Dün geceyi aklına getirmeye çalıştı ilk önce. Biraz hafızasını zorladıktan sonra dün gece evlendiğini, ve gecenin geç saatlerinde uykuya daldığını hatırlamaya başlamıştı. Olanları hala anlamamıştı, bu olayların bir açıklaması olmalıydı.
'Bir paralel evrende olmalıyım' diye kendi kendine söylendi. Kim bilir, belki de doğrudur ha?
Bir süre sonra bulunduğu odayı süzmeye başladı. Çok büyük olmayan bir odadaydı, kapının biraz yanında kitaplık vardı. Bir süre sonra kitaplığın üstünde duran telefon gözüne ilişti ve hemen yerinden fırlayarak telefonu aldı. Telefonu biraz inceledikten sonra rehbere girdi. İçinden kayıtlı olan kişileri okumaya başlamıştı.
Mert, Samet, Yunus, İrem...
Bir dakika! Bu kişileri zaten tanıyordu. Kafası iyice karışmaya başlamıştı. Gerçekten bir paralel evrenin içindeydi. Kendi evreninde Mert en yakın arkadaşı, İrem evlendiği kızdı. Samet ve Yunus da üniversiteden arkadaşlarıydı.
Yavaş yavaş kafayı yemeye başlamıştı ama ne yapacağını bilemiyordu. Yavaşça yerinden kalktı ve evi gezmeye devam etti. Bir sürü eşyayla doldurulmuş odalar Tuğkan'ın gözünü kamaştırıyordu. Yatak odasına tekrar girdi, aynanın önünde duran cüzdanı fark etti ve içini açtı. Büyük bir miktar para, bazı fotoğraflar ve bir kimlik vardı. Hemen kimliği eline aldı ve incelemeye başladı.
İsim: Aydın
Soy isim: Çolak
Baba adı: Yusuf
Anne adı: Nur
Tuğkan şaşırmıştı, Çolak da neyin nesiydi. Soyadı Çolak değildi ki. İyice şaşırmıştı ve sessizce cüzdanı yerine bıraktı. Başı dönmeye başlamıştı ve kalbi hızlı atmaya başlamıştı. Ağzından tek bir kelime çıktı ve bu kelime bütün odalarda yankılandı:
'Çolak'
1. BÖLÜMÜN SONU...
İlk bölümlük bu kadar yeter diye düşündüm.
Umarım beğenmişsinizdir :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çolak
Ficțiune adolescențiSabah gözünü açtığında kendini paralel bir evrende bulan Tuğkan, ve çözülemeyen bir ihanet ağı...