21; Ruhum Acıyla Dolu

1K 120 80
                                    


Selaammm😍 Yine sizleri beklettiğimi biliyor ve bunun için özür diliyorum. Beni yine beklediğiniz içinde teşekkür ediyorum. Her birinize minnettarım gerçekten.

Bu bölüm ağlamalı oldu, baştan uyarayım. Lütfen okuduktan sonra oy atın ve yorum yapın. İyi okumalar diliyorum 💜

Taehyung, Seokjin’in gidişinin ardından ıslak gözleriyle, kalbine aldığı bir yarayla ve dağılmış haliyle bakakaldı. Hiçbir acıyı bu kadar derinden hissettiğini hatırlamıyordu. Seokjin veda etmek için gelmişti ve veda ederken onunda acı çektiğini görmüştü Taehyung. Bu aşk ikisi içinde fazlasıyla acı verici bir şekilde son bulmuştu.

Taehyung, şiddetli bir ağlama krizine girmeden önce hızlı adımlarla ona ayrılan özel bekleme odasına girdi ve Yeoubi ile göz göze geldikleri an kollarını en iyi arkadaşının boynuna doladı ve orada içinden geldiği gibi ağlamaya devam etti.

Diğer çalışanlar şok olmuş bir şekilde önlerindeki manzaraya bakarken Yeoubi hepsine bir süreliğine odadan çıkmalarını rica etti ve birkaç dakika içinde odada Yeoubi ve Taehyung hariç kimse kalmadı.

Taehyung’un ağlaması biraz sakinleşmeye başladığında beraber koltuğa oturdular ve Yeoubi, Taehyung’un sessiz sessiz akmaya devam eden gözyaşlarını narince sildi. Taehyung’un büyük hıçkırıkları minik nefeslere dönmeye başlıyordu.

‘’Ne oldu Taehyung?’’

Taehyung acı dolu gözleriyle Yeoubi’nin gözlerine baktı ve Seokjin’in gözlerine son kez baktığı an tekrar aklına geldi. Kalbi tekrar acıyla kasıldı. Bu acı öylesine gerçekçiydi ki, Taehyung’u iki büklüm yapmıştı.  Yeoubi artık gerçekten endişelenmeye başlıyordu.

‘’Hey, hemen bana ne olduğunu anlat!’’ dedi, sert ve net bir şekilde.
Taehyung acıyla buruşan yüzüyle ve kısık sesiyle cevapladı. ‘’Seokjin geldi.’’

Yeoubi, devam etmesini bekler gibi yüzüne bakıyordu. Taehyung, devam edebilmek için derin bir nefes çekti ciğerlerine. ‘’Veda ettik birbirimize. Benden vazgeçti, bizden vazgeçti ve ben onun gitmesine izin verdim. ‘’

Yeoubi, arkadaşının çektiği acıdan dolayı kendini müthiş bir üzüntü içinde hissediyordu. Taehyung’u kollarıyla sardı ve saçlarını okşamaya başladı. Aynı zamanda ona iyi gelmesini umut ettiği şeyler söylüyordu.

‘’Her şey zamanla yoluna girecek, söz veriyorum. Yanında olacağım, sana destek olacağım, kötü zamanları beraber atlatacağız. Bir süre canın çok acıyacak üzgünüm ama bunun daha hızlı geçmesi için burada olacağım.’’

‘’Biliyorum, iyi ki sana sahibim.’’ dedi Taehyung ve o da kollarını arkadaşının beline sardı ve bir süre daha birbirlerine sarılı halde kaldılar. Taehyung, aşk acısının bu kadar can yaktığını tahmin etmiyordu. Keşke hiç böyle bir acıyı yaşamamış olsaydı. Keşke, Seokjin ile her şey yolunda gitseydi…

Seokjin ise gözyaşları birbiri ardına akarken arabasını kullanmakta zorlanıyordu. Çalan telefonu ise ona hiç yardımcı olmuyordu. Evdekiler durmadan onu arıyor, ne olduğunu merak ediyorlardı ama Seokjin hiçbir telefona cevap vermek istemiyordu.

En sonunda tüm sabrı tükendiğinde arabayı bir kenara çekti ve çalan telefonu açıp kükredi. ‘’Ne var!?’’

Telefonun diğer ucundaki Jungkook neye uğradığını şaşırmış bir halde karşılık verdi. ‘’Hyung iy-‘’

Fakat Seokjin, Jungkook’un bitirmesine izin vermeden konuştu. Hem ağlıyordu hem de tüm gücüyle bağırıyordu. ‘’Ne istiyorsunuz benden? Neden arayıp duruyorsunuz? Yeter, beni biraz kendi halime bırakın. Acı içinde kıvranıyorum ve şu an bana iyi gelecek tek bir şey bile yok!’’

Flame Of Love | Taejin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin