Geri Dönüş

155 4 4
                                    

Hiçbirimizin hayatı hiçde göründügü gibi değildir aslında...Hayat bazen bizi kimsenin göremeyeceği kadar en derinlere götürürken,hiç beklemediğimiz bir anda-bizi şaşırtacak derecede-dünyanın tepesinde buldurur kendimizi.Çok ama çok çabuk değişen bu yaşantımıza ayak uydurmak hiçde kolay değildir ama bu yaşama amacımızdam biridir belkilde.Dünyanın bir yerinde sıcaktan yakınan insanlar varken,diğer bir yandan bardaktan boşalırcasına yağan yağmurdan kaçan bir kişi"şeçme şansım olsaydı dünyanın sıcak bölgelerinde yaşardım"diye düşünmeden edemez.Adı üstüne biz insanoğluyuz;insanoğlu kendisine verilenin hep daha iyisi ister ama bilemez ki belki de yaşadığı hayat başkasının hayalidir aslında...Birde para diye bişey var bu dünyada.Çoğu insanın para için yapamayacağı hiçbirşey yokken bazı insanlar vardır ki-bu insanlara ayrı bir hayranlık duyuyorum-para onlar için yaşama amacı değilde bazen olması gereken bir ihtiyaç sadece.Aslında dünyada herşey yerli yerinde ama biz sadece aklımızın bize oynadığı oyunlara inanıyoruz ve böylece hayatımızı zor hale getiriyoruz.Şonuç olarak herkes yaşadığı hayata ne kadar şükretse belki de yaşam bu kadar karmaşık olmayacak bizim için.

-Hadi artık aşağıya gel Angel, eve dönme vakti geldi.

Son satırlarımı kaleme alırken arkadaşım Taylor'a cevap vermeyide ihmal etmedim.
-Tamam Taylor 5 dakikaya ordayım.

Son kez kaldığım odaya göz ucuyla baktıktan sonra elime bavulumu alıp aşağıya inmeye başladım.Aşağıya indiğimde arabamız hazır bir şekilde tüm öğrencilerin gelmesini bekliyordu.Bavulumu bagaja atıp otobüse bindiğimde sevgili arkadaşım Taylor'ı aramaya başladım.Otobüste birkaç adım attıktan sonra Taylor'ı gördüm.Cam kenarına oturmuş ve başını cama yaslamış bir şekilde dışarıyı seyrediyordu.Topuz yapmış olduğu siyah şaçları ve süt kadar beyaz teni ile bence okuldaki tüm kızların kıskanacağı kadar güzel biriydi.Dolgun pempemsi dudaklarına ben burdayım dercesine sürdüğü kırmızı ruju ve ona uygun göz makyajı ile birbirini tamamlıyordu.Canım arkadaşım Taylor beni gördüğünde hemen yüzüne tebessüm yerleştirmeyi ihmal etmedi.Bende ona gülümseyerek karşılık verirken yanına ulaşmıştım.
-Heyecanlı mısın Angel ?

diye sorduduğun da bir an duraksadım.Londra'ya dönmeye heyecanlı mıydım onu bilmiyorum ama hazır olmadığım kesindi.Hemde hiç!Ama Taylor'a bir cevap vermem gerekiyodu.
-Hemde nasıl!Londra'ya dönmek için sabırsızlanıyorum.

diye bir yalan söylediğimde Taylor bana inanmış olacak ki o muhteşem gülümsemesi dudaklarına yayılmıştı.İnanamıyorum!Ben Angel GRACE-daha doğrusu Ezikler Kraliçesi Angel GRACE-o korkunç olayları yaşadığı şehre geri dönmek için sabırsızlanıyor muydu? Artık eski Angel olmadığım içindir ya da Türkiye'ye gelmek tam olarak kişiliğimi oturtmuşda olabilirdi.Evet Türkiye başta terapi niteliğinde de olsa sonradan kendime güvenim gelmiş ve buda bana hiç kimseden farkım olmadığını görmemi sağlamıştı.Tabi okulda beyin naklı yaptırmamış arkadaşlarım olduğundan dolayı kendime verdiğim sözleri tutamayabilirim ama elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışacağım çünkü benim hâlâ eski Angel olduğumu düşünenlere bir ders vermem gerekecekti.Şöför'ün arabayı çalıştırmasıyla yumuşak ve bir o kadar da konforlu koltuğuma yerleştim ve kulaklığımı takıp yolculuğumum keyfini çıkarmaya başladım.Gözlerimi yumdum ve müziğin beni ele geçirmesine izin verirken düşüncelerim beni mutlu etti.
"Bekle beni Bradley SİMPSON.Cehenneminin gelmesine sadece saatler kaldı...

My Darling is a BAD BOYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin