My Darling is a BAD BOY

2.Bölüm

Bu benim ilk hikayem.Bu yüzden çok iyi olmasada yine de önyargıda bulunmadan lütfen bir okuyun.Sizi temin ederim hayal kırıklığına uğramıyacaksınız.

İYİ OKUMALAR:)

Angel'in Anlatımı;

Hadi ama Angel!Yataktan bir an önce çıkmazsan okula yetişmemiz için ışınlanma aracımızı kullanmamız gerek!

Emma her zaman olduğu gibi yine o iğrenç mizacını kullanmaya devam ediyordu.Emma'nın bu şaçma şakalarına daha fazla dayanamayacağım için yataktan kalkmak zorunda kaldım.

-Tamam tamam! Ne olur bir daha beni uyandırmak için böyler şakalar yapma ama.Bir daha ki sefere seni ben uyandırıcam sana söz veriyorum.Bu arada sanada GÜNAYDIN BEBEĞİM.Her zaman ki gibi yine çok şık olmuşsun Williams.
Bu sözlerimden sonra koşarak yanıma geldi ve beni kollarının arasına alarak sarılmaya başladı.Bende karşılık olarak kollarımı boynuna sardım.Bu hayatta sevdiğim çoğu insanlardan biriydi Emma.Evet Tanrı bana bir kızkardeş vermemişti ama beni Emma ile tanıştırmıştı.Kardeşim kadar yakın olan canım arkadaşım Emma tüm zorlu zamanlarımda yanımdaydı.Hatta Türkiye gezisine gelmek için elindenki tüm olanakları kullanmıştı ama yine de okul kurulunu ikna edememişti.Belki de böylesi bizim için daha iyiydi en azından birbirimizi görmediğimiz zamanlarda anlatıcak anımız çoğalmıştı.Bu yüzden birbirimiz görmemiz için bir bahanemiz daha vardı.Birkaç dakika daha birbirimize sarıldıktan sonra Emma hazırlanmam için beni odada yalnız bırakmıştı.Bende rutin işlerimi halletmek için banyoya girdim.Yüzümü yıkamak için banyo tezgahına ilerledim.Yüzümü yıkadıktantan sonra havluya uzanmak için başımı kaldırdığımda aynada kendimi görmem bir oldu.Koyu siyah düz şaçlarıma zıt beyaz tenim eşlik ediyordu ve dolgun kiraz pembesi dudaklarım her zaman olduğu gibi çatlamıştı.Türkiye'den döndükten sonra çok fazla değişiklik göstermesemde eskiye oranla biraz zayıflamıştım.Bir an aklıma Max geldi.Kendi derdime düşüp Max'i unutmuştum.Hemen banyodan çıkıp koşar adımlarla aşağıya inmeye başladım.Merdivenin son basamaklarına geldidiğimde ayağım takıldı ve tam düşecektim ki birisi belimden tutarak düşmemi engelledi.Dengemi sağladıktan hemen sonra arkamı döndüğümde beni tutanın Max olduğunu fark ettim.Hemen kollarımı boynuna sardım ve sevinçle çığlık attıktan sonra konuşmaya başladım;
-Tanrım şükürler olsun.Düne göre daha iyi görünüyosun Max.Ah Tanrım!Yeniden sana şükürler olsun.

-Beni düşündüğün için teşekkür ederim Prenses ama biraz sarılmaya devam edersen nefessizlikten ölebilir;)
Max'e çok fazla sarılmış olduğumu anladığımda geri çekilerek nefes almasını sağladım.Yaptığım yanlışı telafi etmek istercesine çocuklar gibi dudaklarımı büzdüm.Bu davranışımı kahkaha atarak izleyen Emma'ya dil çıkartırken Max'de kahkaha atmaya başladı.Ben de kaşlarımı çatmış ikisini izlerken salona Lucy Teyze teşvik etmişti bile.Olayı anlamaya çalışarak yanımıza geldiğinde hepimize Günaydın dilemeyide ihmal etmedi.Emma ve Max kahkahalarına devam ederken Lucy Teyze'de kahkaha atmak ister gibiydi ama beni kurtarıcak sözleri söylemeyi tercih etti.
-Benim güzel kızımla uğraşmayın lütfen.Dün senin için o kadar çok üzüldü ki!Şimdi senin iyi olduğunu gördüğü için bu kadar heyecanlı ve bir o kadar üzgün.

-Teşekkürler benim koruyucu meleklerim.Bende sizi üzdüğüm için özür dilerim.Sadece biz erkekler çoğu zaman herşeyi kavgayla çözmeye çalışıyoruz.
Bu sözlerinden sonra şuçunu itiraf edercesine başını kaşıdı.Bu sefer hepimiz kahkamıza engel olamanıştık.Galiba buraya gerçekten özlemiştim.Hemde çok!Daha sonra koşarak odama çıkıp hazırlanmaya başladım.Tüm hazırlıklarımı yaptıktan sonra çantamı alıp aşağıya inmeye başladım.Aşağıya indiğimde Max'in ıslığı ile tüm kanın yanaklarıma dolduğunu hissettim.
-Türkiye'nin seni bu kadar değiştireceğini bilseydim daha önce gönderirdim!
Ukalaca sırıtıp beni sinir etmeye başlamıştı bile ama ben artık eski Angel değildim ve Max'e bir cevap verecektim.Hâlâ gülmeye devam ederken bir anlık cesaretle Max'in söylediği söze karşılık verdim;
-Türkiye'ye gitmem benim fiziksel ve belkide ruhsal anlamda değişmeni sağlamış olabilir ama biliyosun ki profesörler hâlâ beyin nakli yapmak için malesef daha bir çözüm bulamadı ufaklık.
Gülüşü bir anda solarken bu sefer gülme sırası bendeydi.Zaferle kahkaha atıp mutfağa giderken Max'de peşimden geliyordu.Lucy Teyze'nin hazırladığı o lezzetli mi lezzetli sandviçlerini yemek için bir tane aldım ve yemeye başladım.Sandviçimden bir ısırık aldıktan sonra Emma gözüme çarptı.Ben daha ilk sandviçimi yemeye başlamama rağmen Emma çoktan ikincisine geçmişti bile.İnanamıyorum ya!Bu kız bu kadar çok yemek yeyip nasıl kilo almıyordu anlayamıyorum.Hepimiz sandviçlerimizi iştahla yemeye devam ederken içimden Tanrı'ya dua ettim;
Tanrım!Lütfen bugün sorunsuz bir gün geçsin...
Sandiviçlerimizi yedikten sonra lavaboya gidip ellerimizi temizleyip dişlerimizi fırçaladık.Her zaman olduğu gibi en son banyoya ben girmiştim.
-Sen aşağıya inene kadar ben okula 10 kere gidip gelmiştim.
Bende merdivenlerdem inerken aşağıdakilere cevap vermeyi ihmal etmedim.
-Sizde ne çok mızmızlandınız ama.

-Sonunda aşağıya teşrif edebildiniz Bayan Grace.Eğer izniniz olursa artık okula gidebilir miyiz küçük hanım.

-Tabi ki küçük bey.Eğer sizde hazırsanız gitmemizde bir sakınca görmüyorum.
Emma bize gözleri devirerek izlediğinde kahkahamıza engel olamamıştık.Ailemi seviyordum böyle bir aileye sahip olduğum için Tanrı'ya şükrediyordum.Diğer ailelerden farklı olabilirdik ama bu bizim için bir dezavantaj değildi.Bazen diğerlerinden farklı olsak hiç fena olmazdı aslında.Ben bunları düşünürken ceketlerimizi ve botlarımızı giymiş ve arabaya doğru ilerlemiştik.Max arabanın sürücü koltuğuna oturmuş etrafı süzüyordu.Daha doğrusu kızlara flörtöz bakışlarını yolluyordu.Bende onu kızdırmak adına peçeteyi tam ağzının hizasına getirdim.Tam bize döndüğü sırada peçede nedeniyle geri çekildi.Emma ile gülmeye başladığımız sırada konuşmayı ihmal etmedim.
-Şu mendili alsan iyi olucak galiba.Ağzının suyu akmışta.Yoksa kızlar seni beğenmeyecek.
Hâlâ gülmeye devam ederken Max sinirlendiğini belli etmemek adına radyoyu açtı ve Ariana Grande'nin Problem şarkısı kulaklarımıza dolduğunda Max şarkıya eşlik etmeye başladı.Bizde gülerek eşlik etmeye başladığımızda kahkalarımız eşliğinde müziğin sesi kulaklarımıza doldu.İşte şu anda gerçekten mutlu olduğumu hissettim.Galiba mutluluk beni şimdi şu günlerde bulmuştu.