18. Bölüm #hayalim

542 57 44
                                    

Akşam bahçede masa kurarlar.Eda ve Selin masada otururken Engin ve Serkan da mangalın başındadır.

Engin:Üzülüyorum ya.Valla..Çok büyük haksızlık.Kız bildiğin acı çekiyor farkındasındır herhalde.
Serkan:Öyle olmasını kendisi istedi.
Engin:Bence buna inanmaya çalışarak kendini kandırıyorsun.
Serkan:Oğlum yüz kere söyledim ben kıza.Yüz kere git dedim.Hatta yetmedi ben göndermeye çalıştım işten.Ne yapayım daha?
Engin:Ya Serkan sana noldu böyle ya? Nasıl böyle birine dönüştün sen? Nerde o kendinden çok Eda'yı düşünen, onu gözünden sakınan Serkan? Hani bu kıza verdiğin sözler..? Lan bırakıp gitmen yetmedi.Bide gözünün içine baka baka işkence ediyorsun kıza.
Serkan:Benden uzak dursun diye yapıyorum.Daha fazla üzülmesin diye yapıyorum.Ama uzak durmuyor işte gördüğün gibi.Ya sen ben çok mutluyum mu zannediyorsun? Ben hiç etkilenmiyor muyum onu gördüğüm zaman? Hiç yıkılmıyor muyum, dağılmıyor muyum? Ya ben her gün onun gözlerinin içine bakarak başka bir kadının elini tutuyorum oğlum ya.İlk aşkımın..Belki de son aşkımın..Kardeşim ben Selin'i seviyorum ve aynı şeyleri ona yaşatmak istemiyorum.Yaşatmıcam da.Şimdi sen söyle bakalım nasıl çıkıcam ben bu işin içinden?
Engin:...

Yemeklerini yerler.Selin hamakta uyuyakalır.Engin, Serkan ve Eda oturuyordur.Sessizliği bozan Engin olur.

Engin:Vay be! Yeniden bir aradayız.Hem de benim bağ evimde.Hatırlıyor musunuz?

Eda ve Serkan gülümser.

~Flashback~

(Üniversite yılları...)
Eda, Serkan ve Engin okulun bahçesinde oturuyordur.

Engin:Aynı Fransa'daki üzüm bağları gibi olacak.Böyle yüzlerce dönüm yeşilliğin içinde.

Eda ve Serkan güler.

Engin:He siz bana inanmıyorsunuz yani.Yapıcam! Göreceksiniz!
Serkan:Ya oğlum inanmaz olur muyuz ya? İnanıyoruz tabi ki.Hatta biz de çoluğu çocuğu alır geliriz diyorduk.
Eda:Hı?
Serkan:Bak en az beş tane çocuk istiyorum.Haberin olsun.
Eda:Yuh!
Serkan:Nasıl yuh?
Eda:E yuh! Benim de gerçekleştirmek istediğim hayallerim var ya hani.Diyorsan ki ben bakarım, orası kolay.
Serkan:Yo ben bakarım da..Beş tane sana benzeyen güzel çocuktan daha heyecan verici ne hayalin olabilir onu merak ettim.
Eda:Patisserie açıcam işte biliyorsunuz.E dünyayı dolaşmak istiyorum.
Serkan:Dünyayı dolaşmak istiyorsun.
Eda:Evet.
Serkan:Uçaktan korkuyorsun ama dünyayı dolaşmak istiyorsun öyle mi?
Eda:Bir tek ulaşım yolunun uçak olduğunu zannediyor ya..Bunun demir yolu var, kara yolu var, deniz yolu var.E bir yöntem bulunur.
Serkan:İyi peki.Patisserie kolay onu hallederiz.
Eda:Yok o senin yapacağın bir şey değil.Yani ben önceden çalışıcam, paramı biriktiricem, patisserie açıcam.
Serkan:E peki çocuk ne ara yapacaksın?
Eda:Yani..Bakarız ya.Hallederiz.

~Flashback Bitti~

Engin:Ben hayalimi gerçekleştirdim.Ama...Sizi böyle görmek gerçekten çok üzücü.
Serkan:Böyle olması gerekiyormuş.
Engin:Ya asıl o birlikte gittiğimiz Çeşme tatilini hatırlıyor musunuz? Eda'nın babasından nasıl zor izin almıştık.Hatırlıyor musun? Baban hâlâ korkunç bir adam mı?
Eda:Yani bir türlü büyüdüğümü kabul edemedi.Hâlâ beni çocuk zannediyor.Bugün burda kalacağım için bile bir sürü dil dökmem gerekti.
Engin:Ulan bir tek sana hayır diyemiyordu adam ya.Şeytan tüyü mü vardı ne?
Eda:Valla şimdi de hep onu hayal ediyor biliyor musun? Böyle kanlı bıçaklı hayaller.Dalak, böbrek, ciğer falan Allah ne verdiyse..Valla sayende babamın ne kadar yaratıcı bir dünyası olduğunu da öğrenmiş olduk.Teşekkürler Serkan Bey.
Engin:E adam haklı.Ulan ne günlerdi be! Hey gidi hey..O zaman ben bir mahsene gideyim de içecek bir şeyler getireyim.(gider)
Serkan:Üşüdün mü?
Eda:Sanane?
Serkan:Tamam Eda sordum sadece.
Eda:Sorma.Beni düşünüyormuş gibi davranmana gerek yok.
Serkan:Gerçekten o kadar kötü bir adam olduğumu mu düşünüyorsun?
Eda:Valla neler düşündüğümü bir öğrensen korkarsın.
Serkan:Ama gerçek olmadığını sen de gayet iyi biliyorsun.Kendini ne kadar zorlasan da..
Eda:Evet zorluyorum.Ama sadece senin yüzüne bakarken.O yüzden bana sakın kendini savunma.
Serkan:Savunmuyorum zaten.Anlamanı da beklemiyorum.Haklısın çünkü.Çok haklısın.Ama bizim yaşadığımız şey sadece bir günden ibaret değil.Bunu unutuyorsun.
Eda:Valla tam da bir günden ibaret.O da bana yetti.Senin nasıl bir adam olduğunu öğrenmek için en azından yetti.O yüzden nefesini fazla tüketme.
Serkan:Daha ne kadar didişmeye devam edeceksin benimle?
Eda:Şu lanet düğün bitene kadar.
Serkan:Eda bunu neden yapıyorsun?
Eda:Çünkü işim bu.
Serkan:Niye bile bile kendine bu kadar eziyet ediyorsun?
Eda:Sen kendini niye bu kadar önemsiyorsun? Ne zannediyorsun? Sana hâlâ aşık olduğumu, yanında bir kadın gördüğüm zaman kıskandığımı, üzüldüğümü falan mı zannediyorsun?
Serkan:Üzülmüyor musun?

Selin uyanır.

Selin:Yatalım mı artık?
Serkan:Yatalım hayatım.
Eda:İyi geceler.
Selin:İyi geceler tatlım.

Selin ve Serkan gider.Eda oturmaya devam eder.
Sabah geri döndüklerinde Eda ofise geçer.Canan'ın yanına gider.

Eda:Canan Hanım..Siz neden bu kadar erken geldiniz?
Canan:Biraz işim vardı.Siz ne yaptınız?
Eda:Hiiç.Bir şey yapmadık.Selin şimdi eve gitti.Duş alıp geri gelecek.
Canan:Hıhı..
Eda:Canan Hanım gerçekten iyi misiniz?
Canan:Benim gibi kadınların başka şansı var mı Eda? Gelinlikler geldi.Git sen onlarla ilgilen.
Eda:Tamam ilgileneyim.Yalnız provayı nerde yapalım.Burası uygun mu?
Canan:Yok.Serkan'ın odasına çıkartın.Burda rahat edemez.Hazır olunca haber verirsiniz ben gelirim.
Eda:Tamam Canan Hanım.

Eda gelinlikleri Serkan'ın odasına götürür.Selin, Eda'yı görüntülü arar.

Eda:Selin geldin mi? Ben Serkan Bey'in odasındayım.
Selin:Yok ben gelmedim.Gelemicem de Edacım ya.
Eda:Nasıl gelemeyeceksin ya?
Selin:Dün hamakta üşütmüşüm galiba.Çok kötüyüm.
Eda:Çok geçmiş olsun.
Selin:Ben senden bir şey isteyebilir miyim?
Eda:İste tabi ki.
Selin:Gelinlikleri bana gösterebilir misin?
Eda:Göstereyim.Hepsi asılı burda zaten.

Eda sırayla gelinlikleri gösterir.

Selin:Aa bu çok güzelmiş.
Eda:Evet benim de çok hoşuma gitti.Hoş görünüyor.
Selin:Üstte nasıl duruyor ki acaba?
Eda:Yani..
Selin:Sen dener misin benim için?
Eda:Ben mi deniyim?
Selin:Evet.Nolur Eda.Beğendim ama üstte görmeden nasıl karar vereyim ki şimdi?
Eda:Yani aynı şey değil ki şimdi Selin.Senin giymenle benim giymem..
Selin:Biliyorum ama siz demediniz mi bunların gitmesi gerekiyor diye.En azından bir fikrim olur.Hadi lütfen noluur.
Eda:Peki..Tamam.
Selin:Süpersin ya.Çok sağ ol.Ben seni görüntülü arıcam birazdan o zaman.Sen giyin.Sorun yok dimi?
Eda:Yok yok..Sorun yok.Haberleşiriz.
Selin:Tamam.Çok sağ ol..

Eda'dan
Sorun var.Yine incinmemek için kendime yalan söyledim.Yine bal gibi bildiğim gerçekleri saklayıp kendimi kandırdım.Hepimizin her gün yaptığı gibi..
Bazen insan gerçeği bilir de kendine itiraf edemez.Onunla yüzleşmek büyük bir cesaret ister.

Aydan, Eda'yı araştırmıştır.Ve Özkaya Üniversitesinde okuduğunu öğrendiği an Serkan'ın odasına çıkar.Fotoğrafları karıştırır.Eda'yla Serkan'ın fotoğrafını görür ve Eda'nın kim olduğunu anlar.

Efe, Canan'ın odasına gider.

Efe:Sana itiraf etmeye geldim.
Canan:Neyi?
Efe:Ben aşık oldum.
Canan:Kime aşık oldun?
Efe:Eda'ya..

Eda'dan
Gerçekler...Ne kadar derine saklansa da eninde sonunda su yüzüne çıkar.
Gerçekler...Bıçak gibi keskindir bazen.Azıcık dokunsan da keser.
Gerçekler...Ne kadar hızlı koşarsan koş eninde sonunda seni gelip yakalar.

Eda gelinliği giyinmiştir.Serkan "Aşkıım" diyerek odaya gelir.Selin'i görmeyi beklerken Eda'yı gelinliğin içinde görmek onu şaşırtır.Ama Eda'nın güzelliği karşısında büyülenip kalır.

Eda'dan
İnsan başkalarının söylediği yalanları sezebilir.Ama kendine söylediği yalan sinsidir, saklanır.Hiçbir zaman fark edilemeyebilir.Ama ne demiştik? Kalp yalan söylemez.Duygular tek gerçektir.Yıllar geçse de unutulmaz.Aynı benim unutamadığım gibi..Aynı Serkan'ın unutamadığı gibi..Aynı birbirimizi unutamadığımız gibi..Yalanlar bitti.Artık sadece gerçekler..

Serkan'ın Eda'yı ilk defa kendi düğün günlerinde değil de şimdi gelinlikle görmesi...
DESTEKLERİNİZİ BEKLİYORUM 🕊
19. bölüm tagi👉🏻#gidiyorum

YenidenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin